Bozkırın ortasında 'köyden hallice' bir kent diye tanımladık yıllarca Eskişehir'i.
Hani İstanbul için söylenirdi; 'taşı toprağı altın şehir' diye.
Oysa toprağın canlandırdığı, büyüttüğü şehirdir Eskişehir.
Binlerce yıllık tarihi var Eskişehir'in killi toprağının.
Kuruluşa ve kurtuluşa tanıklık yapan kentimiz, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kalkınma ve aydınlanma hamlesine ilk günden ayak uydurmuştur.
Önemli bir tahıl bölgesi olan Eskişehir'de o döneme göre büyük sayılabilecek un fabrikaları, toprağa ve madenciliğe dayalı yatırımlarla başladı herşey.
Hele bazı fabrikalar var ki; acı tatlı anıları ile adeta Eskişehir ile özdeşleşti.
Cer Atölyesi(Bugünkü TÜLOMSAŞ), Tayyare Bakım Fabrikası(HAVA İKMÂL) ve Şeker Fabrikası gibi…
Sümerbank Basma Fabrikası'nın kuruluşundaki heyecan ve emeği düşündükçe hala üzülürüm yok edilişine.
1960 yılında ilk Türk otomobili 'Devrim'i' üreten kenttir Eskişehir.
Neden çok vurgulanmaz bilmiyorum; 1961 yılında Türk mühendis ve işçileri Eskişehir'de bir ilke daha imza atarak buharlı lokomotif'Karakurt'u' üretmişlerdir.
Eskişehir'inekonomik yaşamının artan dinamizminde sanayiinin payı çok fazladır.
Önümüzdeki günlerde Eskişehir Sanayi Odası seçimleri var.
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanlığı için adaylığını ilk açıklayan iş adamı Celalettin Kesikbaş oldu.
Kesikbaş;ODTÜ mezunu bir elektrik elektronik mühendisi.
Oldukça genç, enerjik ve tam bir proje adamı.
2 Eylül 2021 tarihli bir gazete tasarlamış. Yılını bilmem ama günün tarihini 2 Eylül olarak düşünmesi doğrusu hoşuma gitti.
ESO Başkanı olursa Eskişehir sanayiindeki hedeflerini oldukça net, içten ve biraz da heyecanlanarak anlattı.
Eskişehir'deki ürünlerin 'Made in Eskişehir' kavramı ile sunulması.
Eskişehir'in bir DATA CENTER merkezi olması
'Güneş Tarlaları' enerji projeleri
'Sıfır Atıklı Eskişehir Sanayisi'
'OSB'de Yaşam Kent'
'Geliştirilmiş Mesleki Eğitim Merkezi-Kod ve Robot Eğitimi'
'Ortak Satın Alma Platformu (ORSAP)' gibi projelerini anlatırken başaracağına inanmış bir işadamı görüntüsü verdi.
Yönetime geldiklerinde;kurumsal barışı sağlamanın ilk hedefleri olduğunu söylemesi ve bu konuda ilk adımı 'Bürokratik Eşitlik' yönünde atacaklarını vurgulaması ise oldukça manidardı.
Celalettin Kesikbaş'a destek vermeye gelen sanayicilerin genel profilinden, aldıkları iyi eğitim ile iş deneyimlerini birleştirmeye çalışan 'siyaset üstü yeni nesil'bir ekip havası hissettim.
Kesikbaş'ın hemen sağ yanında yer alan ve bulunduğu ortamlara pozitif enerjisini hemen yansıtan Sinan Özeçoğlu'nun varlığı,ESO seçimlerinin çok hareketli geçeceğini ve 'Eski tüfeklerin' işinin şimdiden zor olacağını gösteriyor.
'Minder güreşine' çok alışık olmayan Celalettin Bey'in ise kaç yıldır 'Başpehlivanlığı' kimseye bırakmayanların karşısında işi çok kolay değil (!)
Önce tarım sonra sanayi kenti olarak tanınan güzel Eskişehir'imiz artık 'Bacasız Sanayii' kenti olarak da anılmaya başladı.
20 yıl önce 'Bu kente otobüsler dolusu turist gelecek' diye söylenseydi bu söze kaç kişi inanırdı?
Bu mucizeyi gerçekleştirenlere Eskişehir çok şey borçlu…