Buğday ve arpalarda görülen sararmalar bir çok üreticimizi tedirgin etmiş durumdadır. Gece-gündüz sıcaklık farklarının yüksek olması, diğer bir deyişle gecelerin oldukça serin hatta soğuk geçmesi ve soğuk esen rüzgarlar geniş alanlarda üşüme zararları görülmesine yol açmıştır. Kışlık olarak yetiştirilen bütün çeşitlerde hatta Bezostaja-1 gibi mutlak kışlık olarak geliştirilmiş ve ilimiz koşullarına çok iyi uyum sağlamış bir çeşitte bile yaprak uçlarının önce sarardığı ve hemen arkasından kuruduğu görülmüştür. Yeteri kadar güneş ve istediği hava ve toprak sıcaklıklarını bulamayan bitkilerin bir çok yaprağında çeşitli derecelerde sararmalar bulunmaktadır. Geç ekim yapılmış tarlalardaki bitkilerin büyümelerinde görülen yetersizlikler de aynı koşulların sonucudur. Güneşin az görüldüğü kısmen veya tamamen kapalı hava koşulları, ani sıcaklık düşüşleri, ısınamayan ıslak ve/veya soğuk toprak koşulları sürdükçe bir müddet daha bu sararmalar geçmeyecektir. Bu sararmaları patojenik etmenlerin neden olduğu bir hastalık olarak, hele sarı pas olarak ileri sürüp üreticilere ısrarla kimyasal ilaçlar attırmaya çalışanlar olduğu bilgileri gelmektedir. Gezip gördüğüm alanların ekilişlerinde kimyasal ilaç uygulaması gerektiren bir hastalık hele sarı pas hiç görmedim. Sarı pas için, bu günlerde olduğu gibi, serin, kapalı ve yağışlı geçen, sıcaklıkların 12-14 derecelerde seyrettiği ilkbahar koşullarının çok uygun olduğunun bilinmesi ve 2015 te bazı alanlarda sarı pasın görünmüş olmasını bahane ederek ilaç uygulaması önerilmesi üretici için gereksiz yere harcanan bir ilaç ve yakıt gideri, çevre için ilave bir kirletme olacaktır. Pas hastalıkları ne tohumdan ne de topraktan gelir. Bunlar havadan gelen etmenlerin neden olduğu hastalıklardır. Hastalığın görüldüğü yerlerde ekilen buğdayların çeşitleri dayanıklı ise bunlara ilaç atmak gerekmez. Hassas çeşitler için ilaç kullanılması da pasın ne kadar etkili olduğuna bağlıdır. Yapraklarda eser miktarda pas görüldüğü halde sıcaklık 18-20 C dereceyi geçer, hava güneşli ve yağışsız olursa sarı pas için ilaç atmanın gereği olmayabilir, onun için de mutlaka uzmanlarına danışmak gerekir. Gezdiğim tarlaların bazılarında yabancı ot ilaçlarının yeterince etkili olamadığını gördüm. Bazılarında ilacın uygulama zamanında hata yapılmış olabileceği gibi, hızlı bir uygulama yapılarak bitkilerin tam yıkanmamasının veya uygulamanın hemen sonrasında yağış alınıp, bir daha uygulama yapılamamış olması da buna neden olmuş olabilir. Bu güne kadar almış olduğumuz yağışlar bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için uygun olmakla birlikte toprak ve hava sıcaklığı büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilediği için, bitkiler yeterince kullanamadan üst gübrelerle verilen azotun bir kısmının yıkanma yoluyla kaybedilme olasılığı bulunmaktadır. Bu durumda bir miktar daha azotun çabuk eriyen bir gübre ile verilmesine ihtiyaç duyulabilecektir. Ancak verilip verilmeyeceğine ve hangi gübrenin daha uygun olacağına da uzmanlara danışarak karar verilmelidir.