Her mevsim sofralarda yer alabilen mantar; gıda maddesi, ilaç hammaddesi, kozmetik maddesi gibi farklı alanlarda kullanılan, bir sapın üstünde şapkası olan ilginç görüntülü bir bitkidir.
Sağlık açısından pek çok faydalar sağlayan mantar sebzeler arasında farklı bir yere sahiptir. Mantar %88-91 oranında su içermektedir, bu özelliği nedeniyle pişirilirken içine su konulmaması ve kendi suyunu çekene kadar pişirilmesi uygun olmaktadır. Ete yakın oranda, çok değerli ve zengin bir protein kaynağı olan mantarın sahip olduğu proteinin %72-83'ü hazmolabilir özelliktedir ve insan beslenmesi için hemen hemen tüm amino asitleri içerdiğinden diğer sebzelerden daha yüksek besin değerine sahiptir.
İçerdiği A, B grubu (B1, B2, B3, B5, B7), C ve D vitaminleri ile bağışıklığı güçlendirmektedir. Bunun yanı sıra fosfor, potasyum, selenyum, magnezyum, kalsiyum, demir, bakır, krom mineralleri açısından da iyi bir kaynak olan mantar, büyüme çağındaki çocuklar ve kemik erimesi yönünden risk altında olan kadınlar için önemli olan D vitamini içeren ender gıdalardandır. Yağda çözünen D vitamini, kalsiyumu kontrol eden bir hormona dönüşmekte, bağırsaktan kalsiyum ve fosfor emilimini artırarak bu minerallerin kemik tarafından alımını kolaylaştırmakta, içerdiği D vitamininin yanı sıra polisakkaritler ile de bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
Cildi nemlendirme, akne sorununu giderme, ölü hücreler ve yağlardan cildi arındırarak cilt temizliği ve esnekliği sağlama yanında, saç sağlığına da etkide bulunmaktadır. Enerji üretimi, sindirim ve beynin çalışması için en önemli vitamin grubu olan B vitaminlerinin pek çoğunu bünyesinde barındıran mantar, hem enerji hem de beyin performansının artmasını sağlamakta, vücudu, beyin ve sinir sistemini hastalıklarından korumaktadır.
Sahip olduğu selenyum minerali ile beta glukan ve konjuge linoleik asit gibi polisakkkaritlerce zengin olduğundan, kanser hücrelerinin etkilerini azaltmakta, başta meme ve prostat kanseri olmak üzere kansere yakalanma riskini azaltmaktadır. Selenyum erken yaşlanmayı önlerken, E vitamininin çalışmasına da yardımcı olmaktadır.
Mantar vücutta enerji üretimi, kırmızı kan hücresi üretimi ve bağ dokusu üretimindeki enzimlerin bileşenlerinden olan bakır minerali yönünden de zengin bir gıdadır. Antioksidan özelliğiyle birçok enzimin yapısında olan, yaraların iyileşmesi, stresle savaş, hormonların kontrolü gibi birçok görevi olan çinko minerali de bu bitkide bulunmaktadır.
Domates, yeşilbiber, kabak, fasulye ve havuçtan daha fazla antioksidan etkiye sahip olan mantar, stresle artan serbest radikal sayını azaltarak hücre yapısında tahribata yol açmasını engellemekte ve pek çok hastalığa karşı savaşmaktadır. İçindeki doğal enzimler şeker ve nişastayı parçalayarak endokrin bezlerinin işleyişini geliştirip, şeker hastalığına iyi gelmektedir.
Düşük karbonhidrat, yüksek protein, vitaminler, mineraller ve yüksek lifler ile şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir yiyecektir. Vücutta kontrol edilemeyen iltihaplanmaya yol açan tip 2 diyabet, kalp-damar hastalığı ve bazı kanser türlerinde iltihaplanmaya neden olan moleküllerin üretimini baskılayarak iltihaplanma riskini düşürmektedir. Düzenli mantar yemek enfeksiyon riskini azaltmakta, enfeksiyona karşı vücudu güçlendirmektedir.