Kış aylarında bol miktarda bulabildiğimiz hem tatlı hem de tuzlu olarak tüketebildiğimiz bir gıdadır, balkabağı. Sebze zannedilen fakat aslında bir meyve olan balkabağından tatlı, çorba, salata, mücver, pasta, puding, komposto, marmelat, reçel, börek, kek ve yemek yapılır. Balkabağına esas besin değerini lutein, alfa ve beta karoten ve A vitamini vermektedir. Etli kısmı ne kadar koyu turuncu ise, önemli bir antioksidan olan ve A vitaminine dönen beta karotence o kadar zengin demektir.
Karoten cildin ve ağızdan anüse kadar tüm boşlukları döşeyen yüzey dokuların yenilenmesini ve onarılmasını sağlar, cilde rahatlatıcı ve yenileyici etki yapar, uzun dönemde cilt kanserine karşı korur. Cildi ultraviole hasarından korurken, içerdiği ksantin ile uitraviole ışığının göz tarafından süzülmesine yardımcı olur, ileri yaşlarda görülecek göz doku hasarı ve katarakt probleminin önüne geçer. A vitamini gece ve alacakaranlıkta gözün ışığa uyumunu sağlayarak görüş kabiliyetine de yardımcı olmaktadır. Antioksidan olan beta karoten yanında C ve E vitamini de içeren kabak, göz sağlığını desteklemektedir. Beta karotenle akraba olan luteinin de gözlere birçok faydası vardır. Balkabağında luteine ilave olarak diğer bir antioksidan olan zeaksatin bulunmaktadır. Bu maddenin gözlerde yaşla ilgili dejenerasyon ve katarakta karşı koruyucu etki gösterdiği saptanmıştır. Beta karoten cilt ve gözlere faydalı olduğu kadar kansere karşı da koruyucu bir antioksidandır. Beta karoten A ve C vitamini ile birlikte kansere neden olan serbest radikallere karşı mücadele ederek kanser hücrelerine karşı koruyucu olabilmektedir. Akciğer, kolon, mesane, meme, mide, prostat, lenfoma ve cilt kanserine yakalanmayı azaltabilmektedir.
Sağlıklı bağışıklık sistemine sahip olmak ve kuvvetli vücut direncine sahip olmak için beta karoten gereklidir. A vitamini ve beta karoten ile virüs, bakteri enfeksiyonlarının sebep olduğu hastalıklarla savaşmaya yardımcı olmaktadır. Balkabağı solunum yollarını temizlemekte, astım ataklarının hafiflemesine yardımcı olmakta, Alzheimer ve erken yaşlanmaya karşı fayda sağlamaktadır. Vücut tarafından üretilmeyen ve stresle eksikliği artan B1, B2, B3, stres engelleyen B5, depresyon engelleyen B6 vitaminlerini bünyesinde bulundurmaktadır. B grubu vitaminler sinir, ruh sağlığı ve sindirimi koruyan maddelerdir. İçerdiği kalsiyum ile kemik ve diş sağlığını korumakta, magnezyum ile buna katkıda bulunmakta ve kasları gevşetmekte, demir ile kansızlığı engellemekte, fosfor ile kemiklerin ve dişlerin sertleşmesini sağlamakta, potasyum ile tansiyonu dengelemekte, çinko ile bağışıklık sistemini güçlendirmekte, manganez ile enzimleri aktif hale getirip şekeri ayarlamakta, beynin çalışmasını sağlamaktadır.
Balkabağı bol lif içerdiğinden gıdalar ile alınan toksinleri, zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emmekte, kandaki zararlı yağ oranı kolestrolün düşmesine yardımcı olmakta ve kalp sağlığını korumakta, su çekip bağırsak hareketini artırmakta, hazmı hızlandırmaktadır. Lif içeriği uzun süre tokluk hissi uyandırmakta, sindirimi yavaşlatıp, az acıkmayı sağlamaktadır. Her yaştaki insanın rahatlıkla tüketebileceği bir meyve olan balkabağının bir kabı 76 kaloridir. Bebeklerde kabızlık şikayeti olduğunda 6- 8 aydan sonra püre ve çorba olarak tükettirilebileceği gibi yulaf, süt, yoğurt ile zenginleştirilebilir. Balkabağı fazla yenilince diğer sarı ve turuncu sebzelerde olduğu gibi ten renginde sararmaya neden olmaktadır. Bu olaya karotenemi denmektedir. Bu, beta karoten alımı (turuncu renkli sebze ve meyve alımı) azaltıldığında cilt normal renge dönmektedir.