Dünyada en çok tüketilen meyvelerden olan üzüm ve elmanın suyunun ya da bütün kısımlarının suda fermente edilmesiyle üretilen sirke, genellikle yemek ve salatalara çeşni veren bir sos olarak ve turşu yapımında kullanılmaktadır. Kalitesi elde edildiği elma ve üzüme bağlı olan sirke, dünyada geleneksel yöntemlerle fermente edilen en sağlıklı besinlerden biridir. Bütün tatlı meyvelerden sirke yapılabilmesine karşılık en çok kullanılanı elma ve üzümden yapılanıdır. Bunlardan elde edilen sirke ucuz, doğal bir antibiyotik ve antiseptik bir gıdadır. Her iki sirke de diyet yapımında, bazı cilt sorunlarının giderilmesinde, saç bakımında, temizlik işlerinde kullanılabilen bir maddedir. Sirke ister gıda maddesi olarak içerden, isterse dışarıdan uygulansın vücudun herhangi bir organı sirkenin içindeki vitamin ve minerallerden yararlanmaktadır. Her iki sirke de A, B, C, E vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, magnezyum, bakır, flor, manganez mineralleri , sirke ve meyve asitleri ile pektin içermektedir. Meyvelerden yapılan sirkelerin dibinde posa olmakta ve bulanık görünmektedir. Berrak hale getirmek için filtreleme ve buharlaştırma işlemi uygulanmaktadır. Yüksek ısıda uygulanan bu işlemler sirkenin içinde bulunan faydalı pek çok maddenin yok olmasına neden olabilmektedir. Sirkenin temel maddesi asetik asittir. Üzüm sirkesinde, elma sirkesine göre bu asidin oranı %5-10 daha fazladır. Metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlayarak kalorilerin ve yağların hızlı sürede yakılmasına yardımcı olmaktadır. İnsan metabolizmasının düzenli çalışması için 100 gramı yeterli olan asetik asit, kan şekerini, kötü kolestrolü(LDL), kan yağını ve tansiyonu düşürmektedir. İnsülin seviyesinin aynı seviyede kalmasına yardımcı olabilen sirke, pankreasın az yorulmasını sağlar, şekeri ve tansiyonu dengeler, sindirime yardımcı olur. Salatalarında zeytinyağı ve sirke karışımı kullananların kolestrolü sağlıklı bir düzeyde kalmakta ,bunlar damar hastalıklarına daha az yakalanmaktadır. Sirke anemiye karşı faydalı olan demir, B12 ve folik asit(B9) içermektedir ve bu şekilde kan hücresi sağlığına katkıda bulunmaktadır. Sirkenin içinde bulunan A ve E vitamini kanser ve yaşlanmaya neden olan serbest radikalleri yok etmektedir. Düzenli elma sirkesi kullanımı beta karoten oranının yüksek olması nedeniyle yaşlılığa bağlı kataraktı azaltabilmektedir. Beyin ve sinir sistemine serbest radikallerin yapacağı etkiyi azaltarak beyne olacak zararı azaltır. Sirke asidi normal dozda kullanıldığında mikrop öldürücü özelliğe sahiptir. Bağışıklığı güçlendirerek nezle, grip,ve boğaz ağrısına yakalanmayı engeller, sindirimi kolaylaştırır, hazımsızlığa iyi gelir ve genellikle bu yüzden salata ve az da olsa yemeklerde kullanılır. Sirke içerdiği sirke asidi ile cildin en dış tabakasındaki kan dolaşımını harekete geçirerek mantar ve bakteri yerleşmesini engeller. Özellikle elma sirkesi, besinlerin ve sıvıların bağırsakta emilimini yavaşlatan ve suda çözünen bir lif olan pektin açısından zengindir. İçerdiği pektin, kan damarlarını kireçlenmekten korur ve kolestrolden meydana gelen safra asidini bağlar. Sindirim sisteminde yavaşça ilerlerken bağırsaklara yapışarak kolestrol emilimini engeller. Kolestrolü azalttığı için kalp- damar hastalıklarına karşı korur. Sirke, kemik sağlığını koruyan fosfor, magnezyum ve kalsiyum içermektedir. Sirke, içindeki sitrik asit( limon asidi ) ile bağırsak cidarından kalsiyum geçişini hızlandırarak kemiklerin kalsiyum almasını desteklemekte, buna karşılık eklemlerdeki kireçlenmeye neden olan kalsiyum birikimini kırmakta , kemik ve eklemlerdeki sertlik ve ağrıları azaltmaktadır. Sirke, bacaklardaki krampları da azaltmaktadır. İçerdiği potasyum vücudu zehirlerden arındırmakta, dengeli su kullanımı sağlamakta, kalp kasları, damarlar ve sinir hücrelerini rahatlatmaktadır. Ancak sirke aşırı bir potasyuma sahip ise kandaki potasyum seviyesini yükseltir, bunun kolestrolü dengelemek için alınan ilaçlarla birlikte kullanımı olumsuzluklara yol açabilir. Sirke böbrek hastaları , ülser ve gastrit hastaları tarafından dikkatle kullanılması gerekli olan bir gıdadır. İçerisinde fazla kükürt bulunduğundan çillenme ve lekelenme ile mücadelede , cilt kırışıklığı ve çizgilerini gidermede faydalıdır. Su ile farklı oranlarda karıştırılarak hazırlanan çözeltisi cildin pH dengesini korumaktadır. Kepeği azaltmak, mantar, nasır ve siğilleri yok etmek için kullanılır. İyi bir C vitamini kaynağı olan sirke vücudun hastalıklarla mücadele etmesine önemli katkı sağlar, solunum yolları rahatsızlıkları ve sinüzitlerin temizlenmesine yarar sağlar. Nezle ve gripte, su ile eşit miktarda yapılan karışımı gargara yapılarak veya buhar tedavisi şeklinde kullanılır. Ateşlenen bir kişiye 1su: 5 sirke oranındaki karışımla yapılan kompres rahatlatma sağlamakta ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olmaktadır. Aşırı protein veya meyve tüketiminde mide asidinin yol açtığı hıçkırık, su ile sirke karıştırılıp içildiğinde durmaktadır. Morluk , şişlik, ödem gideren sirke , ciltteki yağları emerek pH sının dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Sirkeli su ayak kokusu, ter kokusu ve nefes kokusu gidermekte de kullanılmaktadır. Parlak , yumuşak, kepekli saçlar için de sirkeli su karışımı önerilmektedir. Sirkeli su, sebze ve yeşilliklerde bulunabilen ve insana zararlı olan bakterileri öldürmekte ve kimyasal atıklardan temizlemektedir. Sirke çamaşırların rengini korumak, bakteri ve deterjan kalıntısından arındırmak, halıları, yerleri ve camları dezenfekte edip, parlatmak, kış aylarında araba camlarını donmaktan korumak, ayakkabıları parlatmak için de kullanılmaktadır. Elma sirkesi ev yapımı olursa, sadece elma ve sudan oluştuğu için midede yanmaya neden olmaz, ama dışarıdan alınmış sirke yüksek seviyede sitrik asit içerdiğinden ağız yoluyla uzun süre ve fazla miktarda alınırsa, yemek borusu ve mide sorunlarına yol açabilir. Sirke ile yemek yapılırken alüminyum, bakır, dökme demir kap kullanılmamalıdır. Sirke bazı ilaçların etkisini azalttığından, içilecekse suyla seyreltilerek tüketilmelidir.