Cumhuriyet Halk Partisi'nde beklenen kurultay takvimi açıklandı açıklama sonrasında özellikle Eskişehir için zaten yeteri kadar gündem olan CHP daha fazla konuşulmaya daha fazla gündemi işgal etmeye başladı. Herkes farkındadır sanırım siyaset üstüne yapılan konuşmaların hepsinde sözün dönüp dolaşıp geldiği yer mutlaka Cumhuriyet Halk Partisi oluyor. Özellikle İl örgütünün ilçelerle birlikte ciddi anlamda tartışıldığı bir dönem yaşanıyor. Şu bir gerçek ki Eskişehir siyaseti gündeminde hemen hemen her partinin yeri vardır ama CHP'nin ayrı bir yeri vardır. Günlük siyaseti yakından takip edenler çok iyi bilirler ki en fazla oyu da alsa en az oyu da alsa CHP mutlaka konuşulan bir partidir. Konuşulan bir partide de genel kurul havasına girmek daha hızlı ve daha yoğun olur. Tabii bu noktadan bakıldığında tartışmaların olması da doğaldır.
Bir partinin gündemde olması ve gündemde kalması elbette kötü değil hatta olumlu bir durum olarak düşünülebilir. Ancak parti ideolojisi ile tarihsel refleksleri ile, toplumda yer bulması ile ve en önemlisi sosyal, toplumsal, siyasal çözüm önerileri ile değil de sadece parti içi kavgalar ile gündeme geliyorsa bu noktada büyük bir sorun vardır. Eskişehir'de de CHP açısından olan biten şu an itibariyle budur. Parti çalışmasıymış, örgüt çalışmasıymış, ideallermiş ilkelermiş hak getire partide bir yerlere gelmenin olmazsa olmaz koşulu birilerine yakın olmak ve birileri ile yakın mesai yapmaktan geçer hale gelmiş. Topluma ne verebilirim, toplumla nasıl yakın temas içerisinde olabilirim, temsili değil katılımcı demokrasiyi nasıl sağlarım diye düşünen ve çalışan yok. Çünkü herkes artık geçerli durumun 'CHP'de ne yaparsak yapalım yaptıklarımız konuşulmayacak kimin adamıyız ona bakılacak sonuçta ona göre karar verilecek. O zaman neden çalışalım o zaman neden uğraşalım' olduğu kanaatinde. Adeta delege ağalık sistemi partiye sirayet etmiş vaziyette! Bu durum bir siyasi partinin başına gelebilecek en kötü şeylerden bir tanesi. Bu nedenle CHP'nin hızlı bir şekilde toparlanmaya, bu görünümden uzaklaşmaya ihtiyacı var. Belediye başkanları arasında artık sokakta sıradan vatandaşların bile konuşmaya başladığı kavga, gürültü, gerilim adı her neyse bir an önce noktalanmalıdır. Yaşanacak kurultaylarda olası yarışacak listelere yansıyacak olan bu gerilimin bitmesi CHP nin ileride ki başarısı için mutlaka gerekli bir şart. Aksi taktirde CHP'yi bekleyen büyük sıkıntı ve sorunların bugünden daha fazla olacağını öngörmek zor değil. Bu nedenlerle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Hocanın el atıp bu durumu bir an önce çözmesi gerekiyor. Zaten CHP'nin yaşadığı adına kriz diyelim sorun diyelim farketmez açmazı çok açık ve çok net olarak Yılmaz Hocadan başkası çözemez. Sorun çözülmediği taktirde büyüyen kavganın taraflarının sadece kendilerine değil partiye ve topluma zarar verecekleride aşikardır. Her zaman toplumcu, halkçı bir parti olduğunu ifade eden, öyle olması gereken CHP kendi içindeki bu sorunu toz kaldırmadan çözemezse neyi çözecek diye düşünmez mi CHP den umut bekleyen vatandaş. Gün Ahmet Ataç, Kazım Kurt başkanların sorumluluk alma ve bir araya gelme günüdür. Gün CHP li milletvekillerinin bir araya gelerek sorunu çözme noktasında irade gösterme günüdür. Gün Yılmaz Hocanın yine hocalık yaparak yol gösterme günüdür. Ve gün parti içi sorunu sıfıra indirerek CHP'nin sosyal demokrat ilkeleriyle konuşulduğu bu konuda da tıpkı Eskişehir gibi diğer illere örnek olma günüdür.