Ekmekte GDO'lu soya katkı maddesi çıkınca oturup bir yazı yazmıştım.
'Biraz abartmışsın,' dedi Öyküm.
Ekmekte GDO'lu soya katkı maddesinin, yasal olmamasına rağmen kullanıldığının öteden beri bilindiğini, bunun yanında daha pek çok katkı maddesinin kullanıldığını söyledi.
'Nasıl yani?'
'Bunlar bilinen şeyler,' dedi.
Palm yağı gibi bunun da şirketler arası rekabet kavgasından ibaret olabileceğini söyledi.
Palm yağını sadece adı geçen çikolata firmasının değil birçok gıda üreticisinin kullandığını ama o firmanın rekabet gücünü kırmak için bunun ortaya atılmış olabileceğini belirtti.
Ayrıca palm yağının sadece çikolatada değil kek, bisküvi, dondurulmuş patates, mantı, sabun, cilt losyonu, ruj, bebek maması, bebek bezi gibi birçok alanda kullanıldığını ama sadece o çikolata markası kullanıyormuş gibi haber yapıldığını söyledi.
Sürekli artan nüfus ve tüketim karşısında hızlı, ekonomik gıda üretiminin zorunlu olduğunu bunun da ancak katkı maddeleriyle sağlanabileceğini söyledi.
'Aksi halde gıda fiyatları çok yükselir ve insanların gıdaya ulaşması zorlaşır,' dedi.
***
Söyledikleri hayli düşündürücü…
Marketten yumurta alacaktım.
On beş yumurtalık iki ayrı paket duruyordu tezgahta.
Biri yedi buçuk lira, diğeri on beş lira.
'Farkı ne bunların?' diye sordum.
'O pahalı olan gezen tavuk yumurtası abi,' dedi.
'Diğeri? O da oturan tavuk yumurtası mı!'
'Abi bilmiyorum, öyle söylüyorlar işte,' dedi delikanlı, pek iplemedi bizi.
İyi tamam, sağlıklı mağlıklı ama o kadar da fiyat farkı olmaz ki!
***
Ekmek de eskiden olduğu gibi sadece su, tuz ve maya ile üretilse herhalde bir lira değil beş lira olur.
Ama öyle diye…
İnsan sağlığına zararlı katkı maddeleri de kullanılmamalı…
Ne kadar da karışık işler!
Tam bir ali cengiz oyunu; öyle olursa böyle olur, böyle olursa şöyle olur…
Çık işin içinden çıkabilirsen.
***
Biz yazı insanları duygusal insanlarız; şair ruhlu insanlar.
E doğal olarak her şeyi biraz abartırız.
Biraz da safdiliz; öyle karışık işlerden, hele algıdan vergiden pek anladığımız söylenemez.
Onun için bu tür alengirli işlere hiç bulaşmasak iyi ama…
Ama olmuyor işte.
İlhan Selçuk'a da sormuşlar yıllar önce, 'Ekmekler nasıl düzelir,' diye.
Soran da Orhon Murat Arıburnu.
'Önce
Ekmekler bozuldu
Sonra her şey
Yazarı Oktay Akbal
Bence de her şey…
Kırk yıl geçti aradan
Sararmadan solmadan!
Ekmekler nasıl düzelir?
Soralım, İlhan Selçuk'tan.'
***
İlhan Selçuk, Arıburnu'nun sorusuna ne yanıt vereceğini düşünürken, Arıburnu'nun 'Umut' şiirini anımsamış:
'Dünya döndükçe
Umut, fakirin ekmeği
Ye Mehmet ye
Ye Mehmet ye…'
***
Fakirin ekmeği bir umut bir de…
GDO'lu soya ile şişirilmiş ucuz ekmek.
Ye Mehmet ye!
Ye Mehmet ye!
Ye Mehmetçik Mehmet ye!