'Burası bizim'
'Burası bizim'
'Burası da bizim'
Lise son sınıf stajında, Arı gibi çalışırken, kafamı kaldırıp gayri ihtiyari baktım.
Onun olan neydi acaba?
Önünde bir harita vardı.
Kendi kendime, saçmalıyorsun, düşündüğüm olamaz dedim.
Evet evet muhtemelen bir yazlığı bir de kışlığı vardır.
İçsesim boş ver canım şu hesapları tuttur, yarım kalan kitabın dünyasında kaybol, sonrada evine git diyordu.
Bu arada kadın, tekrarladı
'Burası da bizim'
Kafamı kaldırdım
Sizin olan ne?
Haritayı kaldırdı, eliyle işaret etti. 'Buraların hepsinin tapusu bizim olacak'.
'Daha küçüksün anlar mısın bilmiyorum ama yeni bir Devlet kuracağız.'
Sonucu ne olursa olsun, savaşacağız.!
Koltukta da kasıla kasıla oturuyordu. Devletimiz ayrım yapmadan iş vermişti ona.
Daha önce üniversite yıllarından bahsetmişti, devletin geri ödemesiz verdiği burstan da.
Yarın köye gideceğim dedim.
'Ay ne kadar güzel, köyünüz mü var.'
Evet bir de köpeğim var.
'Hayvanları seviyorsun.'
Evet. Elimden yemek yedi. Aylar sonra gitsem de beni unutmuyor, ısırmıyor, havlamıyor.
Yani yediği kaba s…..
***
Savaş Tanrısı filminden şu sözleri de paylaşmak isterim sizlerle,
Bu dünya silah tüccarlarına kalacak çünkü herkes birbirini öldürmekle meşgul. Bu hayatta kalmanın sırrıdır: Asla savaşa girme.. özelliklede kendinle..