URAYSİM, TERMİK SANTRAL, KIZILİNLER…

Bermuda Şeytan Üçgeni diyeceğim ama değil…
URAYSİM ile kömürlü termik santral sahaları üst üste öpüşünce, olay geometrik olarak üçgen olmaktan ziyade, bir hat halini aldı…
Bu hattın üzerinde, neler var neler…
Termik Santral,
Kömür Rezerv Alanı,
Tepebaşı,
Odunpazarı,
Yani ESKİŞEHİR…
Birazcık daha güneybatıya gelirseniz, gelirseniz,
Kızılinler Termal İleri Yaşam Merkezi Projesi'nin bulunduğu alan…
Durup durup gündeme gelse de,
Kızılinler Projesi'nin Bakanlık nezrinde neden 'uyutulmaya' çalışıldığını, hep sormuştum kendi kendime…
Zira bu proje yaklaşık 10 yıldır şehir gündeminde, bir gelip bir gidiyor…
Nedenini de,
Bürokrasinin hantal yapısına, ağır işleyişine bağlamıştım kendimce…
Şimdilerde ise,
Bu 'uyutmanın' kömürlü termik santralle ilgisi olup olmadığı aklıma gelip duruyor açıkçası…
Ancak orada da şöyle bir ikilem çıkıyor ortaya;
'Öyle olsa, URAYSİM için de aynı (Kızılinler Projesi'nde olduğu gibi) durum ortaya çıkmaz mıydı?'
Neyse,
Karşı karşıya olduğumuz tehlike öylesine büyük ki, URAYSİM ve KIZILİNLER Projelerinde yaşanabilecek aksaklıklar ve gecikmeler, kömürlü termik santral tehlikesinin karşısında 'devede kulak' kalıyor…
***
URAYSİM,
Türkiye'de bir ilk, dünyada ise sayılı projelerden biri olacak…
Olacak olmasına ama,
Hemen dibinde kömürlü termik santralin bulunduğu bu nadide projede, hangi uzman, yetişmiş ve nitelikli mühendis gelip çalışır?
İnanın giderek artan çevre duyarlılığı nedeniyle, sırf dibinde kömürlü termik santral olduğu için, test sürüşleri için birçok ülke gelmeyecektir…
URAYSİM tercih sıralamasında direk en sona inecektir…
Haksız mıyım?
***
Gelelim, KIZILİNLER Projemize…
Hayata geçtiği takdirde,
Gerçekten de Eskişehir'in çehresini değiştirecek, daha doğrusu şehrin sahip olduğu kimliği pekiştirecek, güçlendirecek çok önemli bir proje…
Özel yatırımcı gelecek, buradan kendisine arazi tahsis edilecek…
O da, oteller, spa merkezleri, termal tesisler kuracak ve işletecek…
Türkiye'nin ve bölgenin en önemli termal merkezlerinden biri haline gelmesi bekleniyor…
Ancak,
Tepebaşı Kömürlü Termik Santral alanına uzaklığı (kül uçuşu) yalnızca 44 kilometre…
Hadi bakalım,
Buyurun buradan yakın…
(Yok ben yakmayayım, termik santralin dumanı yetiyor!)
***
Yukarıdaki yazıyı tam bitirmek üzereydim ki,
'Buyur buradan yak' muhabbeti aklıma bir şey getirdi…
Kömürlü termik Santralin bir faydasını buldum sonunda…
Özellikle de, sigara tiryakileri için…
Artık sigaraya para vermemize gerek kalmayacak!
Düşünsenize,
Günde 10 liradan, ayda en az 300 TL tasarruf…
Eşiniz de kullanıyorsa ayda 600 TL tasarruf…
Dışarı çıkıp, şöyle iki derin nefes çektiniz mi, alın size bir paket sigaranın dumanı…
Bir de kömürlü termik santralin bir faydası yok derler…
Hadi canım siz de!

SEZAR: VENİ VİDİ VİCİ
GİRGİN: GİTTİM GÖRDÜM İNANDIM

Dünya tarihinde, ünlü veciz sözler vardır…
Bunlardan en bilineni, Roma İmparatoru Julius Sezar'ın, Tokat'ın Zile ilçesi yakınlarında kazandığı bir zaferden sonra söylediği;
'Veni Vidi Vici' sözüdür ki,
Günümüz Türkçesiyle;
'Geldim Gördüm Yendim' anlamına gelir…
Sezar'ın söylediği bu veciz sözden 2100 yıl sonra,
KIZILAY Şube Başkanı Yüksel Girgin,
Yine Anadolu toprakları üzerinde, yeni bir vecizeye imza attı…
'Gittim Gördüm İnandım…'
2100 yıl önce Julius Sezar böyle bir kelam etseydi, Latince nasıl söylerdi bilmiyorum…
Ancak, bu sözün günümüz Türkçesi'ndeki anlamının, çıplak halinden çok daha karmaşık, çok daha derin, çok daha felsefi olduğunu kabul etmeliyiz…
Aynı marul gibi…
Katman katman yani…