Hasat başladığından bu yana Eskişehir Ticaret Borsasına tahıl ürünü getiren çiftçilerin neredeyse tamamına yakınının ifadesi böyle. Beklentilerin, ümitlerin daha altında gerçekleşen fiyatlar cidden can sıkıcı oluyor, fakat hem sulu koşullarda hem kuru koşullarda arpa, buğday yetiştirenlerin büyük çoğunluğu, ümit ettiklerinden daha yüksek gerçekleşen verimler nedeniyle memnunlar. Ekim sonrası çıkışlarda yaşanan sıkıntılar, Şubat ve Mart aylarında çok az gelen yağışlar, ilkbahar da yaşanan güneşsiz günler ve soğuk geceler ekinlerde önemli zararlar meydana getirebilecek bir ortam oluşturduğu ve kuraklık tehlikesini akla getirdiği için moralleri bozulan üreticiler, Nisan, Mayıs, Haziran yağışlarıyla ümitlendiler. Eskişehir ve bütün Orta Anadolu için geçerli olan, ekinlerin en çok suya ve besine ihtiyaç duyduğu zamanlarda gelen yağışlar sayesinde zarar değil aksine oldukça fazla yarar sağladılar. Ancak özellikle hasada yakın zamanlarda meydana gelen yağışlı hava koşullarının çeşitli olumsuz etkileri de vardır, bunlardan en zararlıları tanenin tohumluk olma vasfına yani canlılığına ve protein kalitesine (protein oranına değil) olanlarıdır. Tane olum döneminde gelen yağışlar hemen her çeşitte embriyo kararması adıyla da bilinen kara benek hastalığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu hastalığı yapan etmenler, taneleri yumuşak hamur döneminde bulaştırırlar. Tanelerin embriyo tarafındaki kabuğu koyu kahve-siyah bir renk alır. Hastalık Helminthosporium ve Fusarium türlerince meydana getirilirse embriyo zarar görür ve tohumların canlılığı azalır. Asıl zararı buğdayda yapan bu hastalık, tritikale'de de görülebilmektedir. Eskişehir buğdaylarında birkaç yıldır, değişik yörelerde, çeşitli oranlarda görülmekte olan bu hastalığa karşı bazı çeşitlerin zarar görme dereceleri (hassasiyetleri) daha yüksektir. Geç yağışların diğer önemli bir zararı glutene yaptığıdır. Yıkanma ile kaybedilen gluten nedeniyle bu zararı görmüş buğdayların unlarından yapılan hamurların işlemeye karşı direnci azalmaktadır. Enerji olarak ifade edilen bu değer ne kadar yüksek olursa, bu değere sahip hamurlar o kadar yüksek hacimde ekmek verirler. Bu güne kadar Eskişehir Ticaret Borsasında işlem gören buğdayların çoğunda protein miktarı ve hektolitre ağırlığı değerleri tahminlerin üzerinde olmasına karşılık, embriyo kararması oranı yüksek, enerji değerleri ise oldukça düşük seyretmektedir. Ani artan ve yüksek derecelere ulaşan sıcaklıklar da proteinlerde bozulmalara neden olmaktadır. Ani gelişen yüksek sıcaklıklar, tanelerde kavrulma, kırışma, cılızlaşma gibi fiziksel kalite düşüklüklerine neden olmakta, tanelerin tohum olma özelliğini, hektolitre ve bin tane ağırlığını düşürmektedir. Eskişehir buğdaylarının kalitesini tehdit eden en önemli etkenlerden birisi olan süne, geçtiğimiz iki yılda dikkate alınacak bir zarar göstermemişti. Ancak köşe yazılarımda ve toplantılarda süne ile şaka olmaz, sürekli izlemeli ve önlemleri gevşetmemeliyiz, bu konuda sorumluluğun büyüğü ürün sahibinindir, bir yıllık emek ve paranızı bu böceğe kaptırmayın diye uyarı yapmayı sürdürmüştüm. Borsaya getirilen bu yılın ürünü buğdaylarda dikkat çekici süne zararları tespit edilmektedir. Bu oran yükseldikçe buğdayın kalite sınıfı düştüğü için verilen fiyat da düşmektedir. Hemen her yıl yüksek kalitede ürün getiren bazı yörelerde görülen süne zararı oranları gerçekten üzücüdür. Eskişehir'de yetiştirilmekte olan ekmeklik buğdayların önemli bir kısmı istenen kalite özelliklerini sağlayamadığı gerekçesiyle önceki yıllarda çok sayıda alıcısı olan buğdaylarımıza olan talep azalmış, kalite kriterleri düşük olan ürünler iyi fiyat bulamadıkları için bunları üretenler iyi bir kazanç sağlayamamış, moral ve motivasyon kaybına uğramışlardır. Ekmeklik buğdayların yüksek kalitede ürün vermelerini sağlamak amacıyla 2013 yılında Eskişehir Ticaret Borsası'nın yürütücü kuruluş olduğu bir proje uygulamaya konulmuştur. Bu projede; kaliteye etki eden faktörlerin belirlenmesi, daha az masrafla daha yüksek kaliteye ulaşma yolları, giderek kaybetmekte olduğumuz toprak verimliliğini artırmak için yapılabilecekler, çeşit karmaşasını ortadan kaldırmak ve doğru çeşitlerin yaygınlaşmasını sağlamak, kuru ve sulu koşullarda uygulanması yararlı üretim teknikleri konusunda bilgilendirmek gibi çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. Proje ile bazı önemli konularda olumlu sonuçlar elde edilmekle birlikte, her yıl elde edilen buğday ürününün çok büyük kısmının Eskişehir buğday üreticisine yakışır derecede kaliteli olması beklentisine henüz ulaşılamamıştır. Böyle bir seviyeye gelmek için ilgili bütün kişi ve kuruluşlar hep birlikte çalışmalıdır.