Şu günlerde sözlerine Murathan Mungan'ın yaptığı Yeni Türkü'nün yıllardır sevilen şarkısı olan 'Çember'i sık sık mırıldanıyorum. 'Ya dışındasındır çemberin / Ya da içinde yer alacaksın / Kendin içindeyken/ Kafan dışındaysa / Çaresi yok kardeşim / Her akşam böyle içip kederlenip /Mutsuz olacaksın / Meyhane masalarında kahrolacaksın / Şiirlerle şarkılarla / Kendini avutacaksın/ Ya dışındasındır çemberin / Ya da içinde yer alacaksın.'

EN BAŞARISIZ BAKANLIK
Bu şarkıyı sık sık mırıldanmamda AK Parti iktidarının '15 yılda en başarısız Bakanlığı' olan (Bunu sadece ben değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da söylüyor.) Milli Eğitim Bakanlığı'nın TEOG yerine getirdiği 'Çember Sistemi' etkili oldu. Peki bu Çember Sistemi nedir? Gazetemizin sevilen Yazarlarından Tarık Sayer dünkü yazısında bu yeni sistemi ele aldı. Sayer, Sonhaber'in manşetinde de yer alan yazısında TEOG yerine getirilen 'Çember Sistemi' ile Anadolu Lisesi'ne gitmek isteyen öğrencilerin zorunlu olarak İmam Hatip ve Meslek liselerine yönlendirileceklerini belirti. Milli Eğitim Bakanlığı yerleştirme işlemlerinin 'Çember Sistemi' ile olacağını açıkladı. Adrese dayalı yerleştirmeleri yapabilmek için öncelikle 'Eğitim Bölgeleri' oluşturulacak. Eğitim bölgelerinin içinde 'çemberler' yer alacak ve yerleştirmeler bu çemberlere göre yapılacak. Eğitim bölgeleri üç çemberden oluşacak. Bu üç çemberin her birinde üç tür okuldan (Anadolu lisesi, İmam Hatip, Meslek lisesi) 9 okul bulunacak. Öğrenciler bu 9 okuldan 5'ini zorunlu olarak seçecek.

ÖZEL OKULLARA İTECEK
Sadece Anadolu lisesine gitmek isteyen bir öğrenci eğitim bölgesi çemberindeki üç Anadolu lisesini tercih ettikten sonra 'İmam Hatip veya Meslek liselerinden ikisini daha seçmek zorunda' bırakılacak. Böylece yoğun talep nedeniyle Anadolu lisesine giremeyen 'öğrenci istemediği halde' İmam Hatip'e ya da Meslek lisesine gitmek zorunda kalacak. Nitelikli okul sınavını kazanamayanlar veya bu sınava girmeyenler 'yoğun talep nedeniyle' Anadolu Liselerine de yerleşemedikleri takdirde 'dört seçenekle' karşı karşıya bırakılıyor;
- İstemedikleri bir okul türüne; İmam Hatip ya da Meslek Lisesine gitmek zorunda kalacaklar.
-İstemediği bir okul türüne yerleştirilmek istemeyenler Açık Liseyi düşünmek zorunda kalacak ve örgün eğitimin dışına itilecek.
-Evlerinden uzakta, başka şehirlerdeki pansiyonlu okullardan tercih yapabilecekler. (Pansiyonlu okul kontenjanlarında iİmam Hatipler yine ilk sırada yer alacak)
- Ekonomik durumu iyi olanlar, bu yerleştirme sisteminin dışına çıkarak özel okullara kayıt yaptıracaklar.

DEPREM YAŞANACAK
Üç hafta önce Görünüm'de kaleme aldığım; 'Eğitimde Yüzde 10 Kaosu!' başlıklı yazımda 'TEOG Sınavı'nın yerine uygulanacak sistem yüzünden kentimizin en gözde eğitim kurumları Fatih, Kılıçoğlu, Muzaffer Çil, Ahmet Kanatlı, Salih Zeki, 19 Mayıs ve Orhan Oğuz Anadolu Liseleri niteliksiz okul olacak. İlimiz ve Türkiye'de tam anlamıyla 'Yüzde 10 kaosu' yaşanacak' demiştim. Eskişehir'in en gözde liselerinin niteliksiz okul yapılması eğitimde büyük bir depremin yaşanmasına neden olacak. Aynı deprem sadece Eskişehir'de değil, tüm Türkiye'de de yaşanacak. İlimizde 9900 ortaokul son sınıf öğrencisi var. Eskişehirli nitelikli okullarda bu sayının yüzde 10'u (990) kadar kontenjan açılacak. 990 öğrenci Türkiye genelinde düzenlenecek merkezi bir sınavla ilimizdeki nitelikli okullara girebilir. Aynı öğrenciler sınavla Türkiye genelinde 'nitelikli okul' olarak belirlenen liselerede girebilir. Peki ilimizdeki nitelikli okullar hangileri olacak? Dört Fen Lisesi, (Fatih, Şehit Mehmet Şengül, Beylikova, Sivrihisar Fahri Keskin) iki Sosyal Bilimler Lisesi (ETİ, Cemal Mümtaz), üç Proje okulu (Eskişehir Anadolu, Süleyman Çakır Anadolu Kız, Uluslararası Cevat Ülger Anadolu İmam-Hatip Lisesi ) Özel sınavla öğrenci alan okul kapsamında 'Sabiha Gökçen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi' ilimizin nitelikli okulları olacak.

NİTELİKLİ YAPMAK GÖREVİ DEĞİL Mİ?
Bu on okula sınavla 990 öğrenci alınacak. Bundan dolayı 'Yüzde 10' kuralı gereği bu liselerde kontenjan sayıları da azaltılacak. Bu okullara sadece Eskişehir'de okuyanlar girmeyecek. Başka illerdende sınavı kazananlar da bu okullara yerleşecek. İlimizin en gözde okulları olan Fatih, Kılıçoğlu, Muzaffer Çil, Ahmet Kanatlı, Salih Zeki Anadolu Liseleri 'bu sistemin kurbanı' olacak. Başta bu okullar olmak üzere öğrencilerin girebilmek için büyük mücadele verdiği tüm Anadolu Liseleri ne yazık ki niteliksiz okul olacak. Öğrencilerinin yüzde 95'inin iyi üniversiteleri kazandığı Fatih, Kılıçoğlu ve Muzaffer Çil Anadolu Liseleri adrese dayalı kayıt sistemiyle 'vasat okullar haline' dönecek. AK Parti ulaşımda ve sağlık alanlarında gerçekten güzel yatırımlar yaptı. Ancak eğitim alanında 'hep başarısızlığa' tosladı. Bu başarısızlığın baş sorumlusu olan 'Müsteşar hala koltuğunda otururken', durmadan Bakanlar değişiyor. Dünyanın hangi ülkesinde Milli Eğitim Bakanları yönettiği okulları 'nitelikli' veya 'niteliksiz' olarak ikiye ayırıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevi tüm okulların ve öğretmenlerin nitelikli olmasını sağlamak değil mi?

ÇOCUKLARA KIYMAYIN
Çember Sistemi ile çocuklarımız 'çağdaş eğitim çemberinin dışına' itilecek. Parası olanlar özel ve güzel okullara; olmayanlar, imam-hatip, meslek liseleri veya açık liselere gidecek. Zengin ve fakir öğrenciler arasında 'fırsat eşitsizliği' hat sahfaya ulaşacak. Talep olmadığı halde ard arda açılan 'imam-hatipleri dolduracağız' diye geleceğimiz olan çocuklara nasıl kıyarsınız? Milli Eğitim'imizi yönetenler Öğrencilerin 'ilgi ve becerileri doğrultusunda' hangi alanda okuyacağını kendisinin 'özgürce belirleyebileceği' bir eğitim sistemini ne zaman düşünecek? Ülkeyi yönetenler gerçekten eğitimde çağ atlamak istiyorlarsa, 'biz beceremiyoruz' deyip, bu işi Japonya mı, Finlandiya mı Almanya mı 'kim iyi yapıyorsa onun sistemini aynen kopyalayıp', uygulayın. Artık eğitimde çocuklarımızın geleceğini 'heba etmekten' vazgeçin.


****
NÜFUS ARTTIKÇA YERİN DİBİNE Mİ GİRİYORUZ?
Murat Kıraç kentin sorunlarına duyarlı bir vatandaştır. Bu konuda yaptığı sosyal paylaşımlarıyla hep dikkat çekiyor. Kıraç geçtiğimiz günlerde kentin girişinde Eskişehir'in nüfus ve rakımlarını yazan üç tabelanın fotoğrafını paylaşarak; 'Hangisi doğru..!' demiş. Eskişehirspor'un nüfusunu 483 bin gösteren tabelada rakımı (yüksekliği) '788 olarak' belirtilmiş. Nüfusumuz 617 bine çıktığında rakım '782'ye gerilemiş.' Nüfusumuz 735 bin olduğunda rakım 'birden bire 732'ye düşmüş.' Eskişehir'in yüksekliği ya başta yanlış hesaplanmış, ya da her tabela değiştiğinde yanlış yazılmış. Yoksa; nüfus arttıkça yerin dibine mi giriyoruz? Valilik bu konuda kamuoyuna açıklama yapmalıdır. Eskişehir'in rakımının gerçekte ne olduğu bilimsel verilerle net bir şekilde açıklanmalı...



****
ŞİNASİ KULA İÇİN DAYANIŞMA GECESİ
Anadolu Gazetesi'nde yazıları ve ES TV'de yaptığı programlarla Eskişehir'de büyük beğeni toplayan Şinasi Kula kanser ile mücadele ediyor. 'Atatürkçü kişiliği', 'Haksızlıklara karşı dik duruşu' ile öne çıkan Kula, bir yandan kanser tedavisi olurken, diğer yanda Aydın'da yazmaya ve televizyon programı yapmaya devem ediyor. 'Naif ve güzel insan' Kula için Eskişehirli sevenleri ve dostları bir gece düzenleyecek. 1 Nisan Pazar günü saat 19.00'da Mavi Ada'da düzenlenecek olan geceye kentimizin sevilen sanatçıları Mesut Girgin, Hürriyet ve Ali Rıza Saltuk sahne alacak. Kula için düzenlenen bu anlamlı dayanışma gecesinde yer almak isteyenler 0222 221 00 02'den rezervasyon yapabilirler. Kula'nın mücadelesi kişiliğiyle bu 'hastalığı yeneceğine' inanıyorum. Allah'tan acil şifalar diliyorum.



****
FIKRA
GERİ KALANINI GÖNDER

Deniz aşırı bir ülkede askerliğini yapmakta olan John bir gün sevgilisinden bir mektup alır. Sevgilisi artık ondan ayrıldığını bildirmekte ve fotoğrafını geri göndermesini istemektedir. John çok kızar. Arkadaşlarından eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını toplar. Hepsini paket yapar ve sevgilisine gönderir. Pakete birde not iliştirir; 'Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım. Lütfen kendi fotoğrafını al ve kalanını geri gönder!'

****
FOTO ŞAKA

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
Tayyip Bey, bana önemli bir görev vermezsen vallahi karşına aday olarak çıkarım. Bak Kılıçdaroğlu benim Cumhurbaşkanlığı adaylık teklifini kabul etmem için gözümün içine nasıl bakıyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: CHP, Cumhurbaşkanlığı döneminde resmi bayramlara katılmamak için sürekli hastalanan birisini aday yapar mı? Eğer yaparsa; 'Allah Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başından hiç eksik etmesin' diye dua ederim.