Bu her zaman ve her alanda böyledir.
Meşru bir zeminde yapılan yarışlarda,
Kuralları önceden konulmuş ve tarafların da önceden konulmuş o kurallara uygun şekilde yarıştıkları ve kaybettikleri anda;
Kendilerinin kaybetmiş olmalarının üzerini örtecek bir sis perdesi yaratırlar…
Çok açık bir örnek,
Futbol maçlarıdır…
Kaybeden takım,
Kaybeden takımın taraftarları,
Teknik direktörü,
Hatta futbolcular için suçlanacak en kolay kişi maçın hakemidir…
O yüzden de hakemlerin verdikleri kararlar hiçbir zaman yenilenlerin işine gelmez…
Kazanma hırsı,
Aklının önüne geçmeyenler,
Ya da kaybetmenin erdemini kabul etmeyi bilmeyenler hep bunu yaparlar…
***************
3-4 Şubat 2018 tarihlerinde yapılan CHP 36. Olağan Kurultayı'nda yaşananlar, önümüzdeki günlerde yaygın televizyon kanallarında sıkça tartışılacaktır…
Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce'nin yarıştığı Kurultay, enine boyuna tartışılacak…
Bu tartışmalar içinde,
Genel başkan adaylığı konusunda yaşananlar da konuşulacak elbette…
Mükerrer imza olayından söz ediyorum…
Doğal olarak Divan Başkanı olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in de ismi geçecek…
İşte orada da aynı şeyler yaşanacak…
Tarafsız yorumcular da olacak,
Kılıçdaroğlu veya İnce'den yana olanlar da…
Herkes bir şekilde kendince yorumlar getirecek…
Kurultay'dan istediği sonucu alamayanlar ve onların temsilcileri Kurultay'ı yerden yere vuracak,
Kurultay'dan istediği sonucu elde edenler ise tam tersi şeyler söyleyecekler…
**************
Eh, haliyle yerel medyamızda da durum bundan farklı olmayacak…
Yılmaz Büyükerşen'e 'oybirliği' ile verilen bu önemli ve onurlu görevi gölgelemek, zedelemek ve hatta tam aksi yönde kullanmak isteyecekler olacaktır…
Daha ilk günden neler yazıp çizeceklerini belli ettiler zaten…
Bunlar beklenen şeyler…
Ancak arada ilginç olan bir nokta var…
Halktv'nin yorumlarındaki aşırı feveran eden, yaşanan imza tartışması sanki kazanacağı genel başkanlık yarışını Muharrem İnce'den alıp Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmiş edası yaratan garip tavrı…
Bu tavırda da başı çeken Adnan Keskin ve adını Halktv nedeniyle öğrendiğimiz Şaban Sevinç isimli kişinin yorumlarıdır…
*****************
Önemli olan,
Delegelerin verdikleri oylar sonucu ortaya çıkan sonuçtur…
İmza tartışması bu sonucu etki etmiş midir, etmemiş midir?
Yani,
Hakemin yönetimi maçın sonucuna tesir etmiş midir?
Muharrem İnce'nin iddia ettiği gibi, 48 delege sonradan yapılan baskılara dayanamayarak gidip Kemal Kılıçdaroğlu'na da imza verdiyse, bunu düşünecek olanlar o 48 delege ve İnce'dir…
Muharrem İnce'nin adaylığının geçersiz olduğu açıklaması yapılsaydı o salonda,
Kurultay'ın nasıl bir süreç izleyeceğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek…
Makul ve mantıklı olan yapılmıştır…
Zaman bunu ortaya çıkaracaktır…