Değerine paha biçilemez bir varlık olan ve 'ana' olarak nitelendirilen fakat bitmez tükenmez bir hazine gibi düşünülerek adeta sömürülen, gereken itina gösterilmeyen topraklarımız verim gücünü yavaş yavaş kaybetmektedir. Hızla artan nüfus nedeniyle kişi başına düşen tarım yapılabilir toprak miktarı giderek azalmaktadır. Mevcut tarım topraklarından artan insan ve hayvanların ihtiyacı olan ürünleri alabilmek için sadece genetik olarak yüksek verim potansiyeli olan bitki tür ve çeşitlerinin var olması yetmez. Bunların yüksek miktarda ürün vermesi için onları yeterince besleyecek su ve besin maddelerini sağlamak gerekir. Bunun en büyük kaynağı ise toprak anadır. Ancak daha çok ürün alma umuduyla; çeşit, miktar ve zamanlama olarak hatalı uygulanan kimyasal gübreler; hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı önerilenden hep daha yüksek miktarda kullanılan kimyasal ilaçlar; gerekli olup, olmadığına bakmadan kullanılan hormonlar, büyüme ve gelişmeye katkı yapan çeşitli kimyasal maddeler ve imkan olduğunda sınır tanımadan kullanılan suyun neden olduğu yıkama ve çoraklaştırmayla toprakların verim gücü ciddi düzeyde düşmüş bulunmaktadır. Toprağın verim gücündeki kayıp yüksekse bunu eski haline getirmek kolay değildir. Zamanında yapıldığında maliyeti az ve kolay olacak uygulamalarla toprakların gücünü muhafaza etmek hatta daha da verimli hale getirmek mümkünken bunu yapmayanlar, şimdi aynı topraklardan eskiden aldıkları verimi elde edemediklerini, verim kayıpları yanında ürünlerinin kalitesinde de düşüşler olduğu için kazançlarının azaldığından şikayet etmektedirler. Ancak bunlar arasında zararın neresinden dönülürse kardır, şimdiden itibaren toprağıma özen göstereceğim diyenlerin sayısı hala çok yetersizdir. Hele bu yönde kararlı olup, bilgilenmek isteyenlerin sayısı çok daha azdır. Her yıl ektiği üründen yüksek verim elde etmek doğal olarak her üreticinin birinci hedefidir. Buna ulaşmak için toprakların bitkilere iyi bir büyüme ve gelişme ortamı sağlaması büyük bir öneme sahiptir. İyi bir ürün için ilk şart doğru çeşit ve bu çeşidin istediği besin maddelerini veren doğru gübre seçimi olarak kabul edilirse, tohumun ve gübrenin içine atıldığı ve bitkilerin bağrında yetiştiği toprak ananın güçlü olması için gerekenlerin yapılması ilk şarttan da önce gelir. Toprakların verim gücü ilk başlarda bu toprağın oluştuğu ana materyale bağlı olsa da, zamanla üreticinin yaptığı işlemeler, uyguladığı tarım sistemi, yetiştirdiği ürünler, verdiği bitki besin maddeleri, toprağın organik madde miktarını ve mikroorganizma faaliyetini etkileyen uygulamaları çok daha etkili hale gelmektedir. Yapılan uygulamalarla toprağın hangi özellikleri kazandığı ya da kaybettiği yakından izlenmeli ve buna uygun yetiştirme teknikleri kullanılmalıdır. Bunun için düzenli olarak toprak analizleri yapılmalıdır. Toprak analizi yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için vazgeçilemez bir tarım uygulamasıdır. Buna, gereken hallerde bitki analizlerinin de eklenmesi gerekmektedir. Topraklarımızın genelinde çeşitli mikro elementlerin yetersiz bazen hiç yok olması, bazı hallerde ise var olduğu halde bitkilerce alınamaz durumda olması, bir kısım topraklarda ise makro elementlerde bile yetersizlik olması nedeniyle giderek toprak ve bitki analizlerine daha çok gerek duyulmaktadır. Eskişehir'de geçtiğimiz ürün yılında aldığımız çok yüksek yağış nedeniyle topraklarımızda çeşitli bitki besin maddelerinde yıkanma yoluyla kayıplar olma olasılığına özellikle Ocak ayından bu güne kadar, yıllardır almadığımız kadar yüksek gelen yağışların da yıkama yoluyla bazı besin maddelerinde kayıp yapma olasılığı da eklenince her üreticinin bu yıl topraklarının analizini yaptırmaları büyük önem kazanmıştır. Toprak analizinin güvenilir olması için ilk şart toprak örneklerinin doğru şekilde alınması ve zamanında bir laboratuvara ulaştırılmasıdır. Toprak analizi için devletin sağladığı desteği çeşitli şekillerde istismar eden üreticiler ve buna imkan tanıyan laboratuvarlar olduğu yönünde duyumlar da olmaktadır. Kendisi için toprak analizinin ne kadar önemli olduğunu idrak edemeyenler ve sırf devlet desteği almak için toprak analizi yaptıran hatta bunu bir zahmetmiş gibi görenler olduğu gibi, toprakları çok ve küçük parçalı olduğu için veya tarlayı icara tuttuğu için analiz yaptırmak istemeyenler de bulunmaktadır. İstismarları önlemenin yolları vardır ve bunu önleyecek kurumlar da vardır. Devletin toprak analizlerine yaptığı desteği sürdürmesi ve sonuçlarını değerlendirmesi sürdürülebilir tarım ve üretimimizin geleceği için çok yarar sağlayacaktır.