RÖPORTAJ: MERVE ÇAKIR

Odunpazarı Kent Konseyi Genel Sekreteri Nilüfer Kurumehmetoğlu, Konsey olarak yaptıkları çalışmalar hakkında Sonhaber'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kurumehmetoğlu, 'Bizim bizimle çalışmak isteyen herkese kapımız açık. Görüşü, dini, partisi vs. hiç önemli değil. Çünkü biz siyaset üstü bir yapıyız. Mahalle Meclisleri yerel yönetimin asıl unsuru kabul edilmeli; mahallenin istek ve ihtiyaçlarını idari mercilere taşımanın organı olmalıdır' dedi.

Nilüfer Kurumehmetoğlu kimdir?
Öğretmenim, eğitimciyim. Yaklaşık 19 yıl Beden Eğitimi Öğretmenliği yaptım. Öğretmenliğimi yaptığım sırada Eğitim-İş'te 6 yıl örgütlenme sekreterliği yaptım. Bunların dışında sporcuyum. Milli Judocuyum ve ülkemi milli takımda temsil ettim. Anneyim ve iki tane de oğlum var.

Odunpazarı Kent Konseyi nasıl kuruldu? Yürütme kurulu nasıl oluşuyor?
Belediye Başkanının çağrısı ile 5393 sayılı belediyeler kanununa göre kent konseyleri kuruluyor. Yürütme kurulu şöyle oluşuyor; bir başkan ve onun altında STK temsilcilerinden oluşan bir yürütme kurulu oluşuyor. Bu genel kurulda belirleniyor. Genel kurulda divana bir yürütme kurulu listesi veriliyor. Başkan ayrı seçiliyor. Yürütme kurulu ayrı seçiliyor. Kent Konseyi genel kuruluna STK'lardan gelen temsilciler bu yürütme kurulunu ve başkanı seçiyor.

Odunpazarı Belediyesi ile organik bir bağınız var mı?
Kent Konseylerini çoğu insanlar belediyelerin alt yapıları gibi görüyor. Ama aslında belediyelerle birlikte çalışan yapılar değiller. Yönetmelik gereği lojistik desteğimizi belediyelerden alıyoruz. Kent Konseyinin bir başkanı bir genel sekreteri ve bir yürütme kurulu üyesi oluyor. Konseyle ilgili projeler etkinlikler yürütme kurulunun kararı sonucu yapılıyor. Odunpazarı Belediyesi'nin aldığımız kararlarda hiçbir etkisi olmuyor. Çünkü bizim ayrı bir yapımız var. Tabii ki lojistik desteklerimizi onlardan talep ettiğimiz zaman karşılayabiliyorlar. Ama belediyelere tamamen bağlı yapılar değiliz. Odunpazarı Kent Konseyi hiyerarşik değil yatay ilişkilerin yürütüldüğü bir yapıdır. Ayrıca Odunpazarı Kent Konseyi sadece Odunpazarı Belediyesi'nin değil tüm kamu kurum kuruluşlarının birlikte iş yapabileceği bir yapıdır. Biz birçok etkinliğimizde birçok kuruma davet göndermekteyiz. Özellikle Milli Eğitim Müdürlüğü ile çalışmalar yapmak istiyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz Spor Meclisimizin 'Şehrin Şampiyon Çocukları' projemizi Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaparak daha çok sporcumuza ulaşıp ödüllendirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye'deki diğer Kent Konseyleri ile aranız nasıl?
Odunpazarı Kent Konseyi olarak biz Türkiye Kent Konseyleri Platformunun da bir üyesiyiz. Başkanımız İsmail Kumru da Türkiye Kent Konseyleri Platformunun Genel Sekreterliğini yürütüyor. Yılda üç kez genel kurul oluyor. Bu genel kurula platforma üye olan konseyler geliyor. Orada iki gün boyunca bir gündem doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu gündemde de genelde gittiğimiz yerin sorunlarına yönelik konular tespit ediliyor. O kente ait sorunlar görüşüldükten sonra tabii ki Türkiye Kent Konseylerin yine kendi konuları masaya yatırılıyor. Bazen konular belirleyip atölye çalışmaları oluşturuyoruz. Bu çalışmalar iki gün sürüyor. Sonunda da bir sonuç bildirgesi yazıyoruz ve bu bildirgeyi de kamuoyu ile paylaşıyoruz. 13 – 14 Ocak tarihlerinde de Maltepe'de bir genel kurulumuz gerçekleşecek. Bu konseyde her şehrin kendi sorunları masaya yatırılıyor. Ve o konunun uzmanları oralara çağrılıp, onlardan söyleşi gibi panel gibi bir konferans vermeleri isteniyor. Bizim de gündemimiz şu anda Türkiye'nin ve Eskişehir'in sorunu olan termik santral. Biz de o toplantıda bu sorunu gündeme getireceğiz. Çünkü bu sadece Eskişehir'in değil Türkiye'nin sorunu.

2017 yılı nasıl geçti sizin için? 2018'de konsey olarak hedefleriniz neler?
2017 yılı bana göre çok iyi geçti. Tabii ki bu benim kişisel fikrim ama bunun en iyi değerlendirmesini mutlaka Eskişehir'de yaşayan halkımız verecektir. Biz yaptığımız bütün etkinlikleri gazetelerden, sosyal medyadan, billboardlardan, afişlerden duyurmaya çalışıyoruz. Bunların da iyi geçip geçmediğini etkinliğimize gelen katılımcılardan bize gelen mesajlara göre anlayabiliyoruz. Biz Türkiye'de şu an örnek ve model alınan kent konseylerinden biriyiz. 2017 yılında şehir dışındaki birçok kent konseyi bizim ziyaretimize gelip, çalışmalarımızı ve yaptığımız etkinlikleri öğrenip, bilgi aldı. 14 çalışma grubumuz var. 12 tane mahalle meclisimiz var. Ve bunların hepsi de kendi içinde çok iyi projeler, etkinlikler üreten çalışma grupları. Biz çok yoğun çalışan bir Kent Konseyiyiz. Şu an Ocak ayı takvimini çıkarsam her hafta bir etkinlik, hatta iki etkinlik olacağını görebilirsiniz. 2018'de de bu hızlı bir şekilde devam edecek. Bizim bizimle çalışmak isteyen herkese kapımız açık. Görüşü, dini, partisi vs. hiç önemli değil. Çünkü biz siyaset üstü bir yapıyız. Bu yılki hedeflerimiz arasında Mahalle Meclisi sayılarını arttırarak, mahallede kaybolan yaşama kültürü başta olmak üzere Mahalle Meclisleri ile mahallenin temel karar ve denetim organı olmasını istiyoruz. Mahalle Meclisleri mahalleye ilişkin genel sorunları tartışarak çözüm yolları araştırmalı, çözüm önerilerini ve araçlarını geliştirmelidir. Mahalle Meclisleri yerel yönetimin asıl unsuru kabul edilmeli; mahallenin istek ve ihtiyaçlarını idari mercilere taşımanın organı olmalıdır. Özgürlükler, haklar ve demokrasi, başta olmak üzere yurttaşlık bilincinin gelişmesinin de temel ölçeği mahallelerdir. Bu nedenle, yerel demokratik yönetimi kurmak ve geliştirebilmek için gerekli ve ilk önemli bir reform, mahalle düzeyinde yapılanmanın geliştirebilmesi ve halkın taleplerini bu yapılar aracılığı ile iletilmesi olmalıdır diyoruz ve mahalle meclisi kurma çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.

Odunpazarı Kent Konseyi'nde kararı alınıp Belediye Meclisinde görüşülen konular var mı? Varsa neler?
Evet var. 'Hamamyolu' projesi Hamamyolu çalışma grubumuzun Hamamyolu'nda yaşayan vatandaşların istek ve önerileri göz önünde bulundurularak projelendirilmiş, Türkiye'nin en büyük katılımcı çalışmasıdır. Genel olarak kabul görmüş halkın onayı, istek ve talepleri doğrultusunda hayata geçirilmiştir.

Odunpazarı Kent Konseyi'nde kaç demokratik kitle örgütü temsil ediliyor?
STK'ların temsilcilerini bizimle çalışmak istediklerinde paydaş ediyoruz. Kent Konseyleri bütün STK'ların toplanabileceği, birlikte çalışabileceği ortak bir yapı. Bizimle çalışmak isteyen STK geliyor, projesini sunuyor. Birlikte oturup karar vererek bunu hayata geçiriyoruz. Tabii ki bu etkinliklerle de ismini duyurarak birçok kişiye ulaşabiliyor. En son yapılan seçimli genel kurulumuza 160 STK temsilcisi katıldı.

Odunpazarı Kent Konseyi olarak termik santral konusunda görüşleriniz neler? Bunu engellemek için ne gibi girişimleriniz var?
Bizde herkes gibi şehrimizde termik santral yapılmasına karşıyız. Ve Eskişehir'de Eskişehir Çevre ve Yaşam Platformu (ESÇEP) kuruldu. Odunpazarı Kent Konseyi olarak da buranın üyesiyiz. Tabii ki konsey olarak çalışmalar yapıyoruz ama Eskişehir Çevre ve Yaşam Platformu adı altında da yürütüyoruz. Biz ilk olarak 29 Ekim Cumhuriyet yürüyüşünde Odunpazarı Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu olarak ilk eylemlerden birini gerçekleştirdik. O gün yürüyüşe katılan insanlara maske dağıtarak Eskişehir'de bir termik santral yapılacağını ilk duyuranlardan olduk. Ve insanlarımız neden bunları dağıtıyorsunuz dediklerinde belki iki yıl sonra bu maskeler olmadan gezemeyeceksiniz. Çünkü kentimize bir termik santral yapılıyor dedik. Ve gerçekten çok insan şaşırdı. Bunun akabinde de bisiklet etkinliğimizde bir basın açıklaması yaparak bunun bilgilendirmesini yaptık. ESÇEP olarak bir çok eylem yapıldı fakat son olarak bir imza kampanyası başlattık. Bu kampanyamızda çok iyi sonuçlara ulaşıyor. Yaklaşık 50 bine yakın imza topladık. Gördük ki artık insanlarımız şehre kömürlü termik santral yapılacağını biliyor. Biz demek ki yaptığımız çalışmalarla bunu duyurabilmişiz. Bu imza kampanyasında toplanacak olan sayı çok önemli. Daha termik santral yapılmak istenen yerlerde yapılan mücadelelere baktığımızda bu imza dilekçelerinden toplanan birçok yerde çalışmaların durdurulduğunu görüyoruz. 22 Ocak'a kadar dilekçelerimizi toplayıp, Bakanlığa ileteceğiz.

Siz Beden Eğitimi Öğretmenisiniz. Neden eğitimciliği bırakıp belediyecilik faaliyetlerine giriştiniz?
Ben hiçbir zaman sadece öğretmenlik yapmadım. Hayatım boyunca bu tarz derneklerin, sendikaların içinde topluma hizmet etmek adına çalışmalar yürüttüm. Ve zaten çok uzun zamandır Odunpazarı Kent Konseyi'nin gönüllüsü olarak çalışıyordum. Kent Konseyi ile tanışmam Spor Meclisi başkanlığını yaparken oldu. Oradan daha sonra yürütme kuruluna girdim. Ve sonrasında genel sekreterlik görevi bana teklif edilince de tabii ki seve seve kabul ettim. Evet öğrencilerle olmak çok güzel, yeni nesilleri yetiştirmek çok güzel. Ama öğretmenlik hiçbir zaman bana yetmedi. Hep daha fazla kişiye ulaşmak, daha fazla kişi adına bir şeyler yapabilmek, toplumsal sorunlarda sesimi çıkarabilmek ve bunun öncülünde insanları harekete geçirebilmek adına birazda kişilik ve karakter özelliğimden dolayı bu işi yapmaya başladım. Bu yaptığım işi çok seviyorum. Çünkü duyarlı bir insanım. Farkındalığı yüksek bir insanım. Bu işte kendimi buldum. Ruhumu doyuran bir iş. Yaptığım bu işte de mutlu olduğumu fark edince öğretmenliği bıraktım. Bu işi çok severek ve isteyerek yapıyorum. Bu isteğimin de karşılığını görüyorum. Zaten ben bu işe öğretmenken başladığım. Artık bu iş benim yaptığım mesleğin önüne geçmeye başlayınca şuan ki işimi daha profesyonelce yapmak adına böyle bir karar aldım. Yaptığım işi her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.

Sizce Eskişehir ve Odunpazarı Bölgesinin en büyük sorunu ne?
Eskişehir deyince aslında çok fazla sorun aklıma gelmiyor. Çünkü burası çok huzurlu, güvenli, yaşanılabilir bir şehir. Ama bana göre Eskişehir'in ve Odunpazarı'nın en büyük sorunu şehrimize yapılması planlanan kömürlü termik santral projesidir. Tüm Eskişehir kenetlenip, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bu projenin gerçekleşmesini engellemek için çalışmalıdır diye düşünüyorum.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Eskişehir halkı birçok konuda çok duyarlı. Ama bazen şunu hissediyorum. Mesela şu an gündemde olan termik santral var ve biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Çoğu zaman şunu yapalım bunu yapalım diyorlar ama sahaya indiğimizde bazen bu desteği göremediğimiz oluyor. Şu anki bulunduğumuz süreçte insanları da anlıyorum. Korkuları, çekinceleri var. Ama şunu istiyorum; biz toplum olarak sessiz kalamayız. Sadece termik santralde değil her konuda insanların daha fazla sahaya inmesini istiyorum. İnsana, çevreye, hayvana dokunan her konuda insanlarımızın daha duyarlı olup daha cesaretli olup seslerini çıkarmalarını istiyorum. Bu bastırılma sindirilme korkusuyla yaşayamayız. Biz sesimizi çıkarabildiğimiz sürece bir şeylerin üstesinden gelir ve mücadele edebiliriz diye düşünüyorum.
Editör: TE Bilisim