Öğrencilerin doğru sayılarındaki düşüşe dikkat çeken Durdu, “YKS sonuçları öğrencilerin değil, eğitim politikalarındaki başarısızlığın göstergesidir” dedi.
8-9 Haziran 2024’te yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuç ve istatistiklerini ÖSYM tarafından açıkladı. Son sınıf öğrencilerinin tüm testlerdeki doğru yanıt ortalamalarındaki düşüklük dikkat çekti. YKS’de Temel Yeterlilik Testi (TYT)’de matematikte doğru yanıt ortalaması 40 sorudan 7.9, fen bilimlerinde 20 sorudan 3.4’te kaldı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı Sertaç Durdu, “Toplam 3 milyon 36 bin 945 adayın başvurduğu YKS’de bir gün içinde sabah ve öğleden sonra yapılan oturumlarla öğrencilerin ‘başarı’ göstermesi beklenmiştir. Tek başına bu durum bile ülkemizde eğitim sisteminin tamamen sınav ve başarı merkezli yapılandırıldığını göstermektedir. Böylesi bir sınav sisteminin her şeyden önce insani olmayan bir nitelik taşıdığı ve milyonlarca gencin üzerinde yoğun bir psikolojik baskı yarattığı ortadadır ve bu durum sendikamız tarafından yıllardır eleştirilmektedir” ifadelerini kullandı.
SINAV MERKEZLİ EĞİTİM DERHAL TERK EDİLMELİ
Ortalamalarının düşüklüğünün yetersiz eğitim politikalarından kaynaklandığını belirten Durdu, “Öğrencilerin sınav başarısı ve ortalamaların düşüklüğü, Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sisteminin yıllardır çözüm bekleyen sorunlarına çözümler üretmek yerine eğitim politikalarının ve müfredatın sürekli değişmesi böylesi bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye’de müfredat öğrencilere gerekli bilgi ve becerileri kazandırmamakta, öğretim yöntemleri etkisiz kalmaktadır. Nitelikli eğitim, öğrenci başarısının temel taşlarından biridir. Bir ülkede eğitimin nitelikli olması, öğrencilere verilen eğitimin içeriği, öğretim yöntemleri, öğretmenlerin niteliği, okulun fiziksel ve teknolojik altyapısı gibi çok sayıda faktörden etkilenmektedir. Bu faktörlerin her biri, öğrenci başarısını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Dolayısıyla YKS’ye ilişkin olarak açıklanan veriler, adayların ve öğrencilerin değil, eğitim politikalarının başarısızlığını göstermektedir. Bu tablo, siyasi iktidarın öğrencinin ilgi, yetenek ve yaratıcılığını geliştirmek yerine, kendisine sadakatle itaat edecek nesiller yaratma arzusunun kaçınılmaz sonucudur. Kapitalizmin dayattığı ‘piyasacı eğitim’ anlayışının tipik bir örneği olan sınav merkezli eğitim anlayışı derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir” şeklinde konuştu.
