27 Ekim tarihinde 40 ilde başlayan "Emeklilerin Ankara Yürüyüşü" kapsamında Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi,Ankara'ya gitti. Çalışanları ve emeklileri yakından ilgilendiren 2025 bütçe görüşmeleri kapsamında yapılacak Ankara yürüyüşü öncesinde dün Köprübaşı'ndan Odunpazarı SGK'ya kadar da geniş katılımlı bir yürüyüş gerçekleştirilmişti. Tüm Emeklilerin Sendikası bugün Ankara'daki yürüyüşe katılan emekliler basın açıklamasında bulundu. İşte o basın açıklaması:
"Tüm Emeklilerin Sendikası olarak, değişik eylem ve etkinliklerle emeklilerin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşulları, ölüm sınırında yaşama mahkum edilmesini kabul etmeyeceğimizi anlattık. İtirazımızı en güçlü şekilde ifade ettik.
İnsanca yaşamak istediğimizi ve bunun koşullarının var olduğunu biliyoruz.
İktidarın para yok açıklamaları gerçeği yansıtmıyor. Kaynaklarımızın özelleştirme adı altında peşkeş çekildiği, kamu ihaleleri yoluyla devletin adeta soyulduğu, çocuklarımızın emaneti olan doğamızın üç beş şirkete parsellendiği, mantar gibi çoğalan yandaş dernek, vakıf, cemaat ve tarikatlara hesapsız para aktarıldığı sır değildir. Bu kesime kaynak aktarıldığında para yoktur diye sızlanıldığını hiç duymadık. İşin acı tarafı bu talanın meşrulaşmasına siyasal islamcı propagandalarla bir kısım emeklilerimizin inandırılmasıdır. Emekli vatandaşlarımız bu yalanlara kanmayalım. Gelin hep birlikte bir olalım. Bir olursak diri oluruz, diri olursak iri oluruz. Bu talanlara son verebiliriz. Ömrümüzün bu son ve kısa dönemini insanca ve onurumuzla yaşayabiliriz.
Önemli bir konu da pirmlerimizdir. Pirmlerimizin günün koşullarına göre güncellenmediği gerçeğidir. Prim günellenmesinin doğru dürüst yapılmadığı, aslında bunun bir tercih sorunu olduğu ve adaletsiz davranıldığıdır.
Aylık bağlama oranları düşürülerek insanlar açlıkla baş başa bırakıldı. Bunlar düzeltilmelidir.
Bu pervasız ekonomik yönetiminin sorumlusu biz değiliz. Dolayısıyla faturası biz emeklilere çıkarılamaz. İtirazımız bunadır.
Basın açıklamaları yaptık duymadılar. Mitingler yaptık görmediler. Taleplerimizi 100.000 bini aşkın imzalı dilekçeyle TBMM'Sİ dilekçe komisyonuna verdik, 4 aya yaklaştı çıt yok. CHP Milletvekili sayın İbrahim Aslan taleplerimizi dilekçe komisyonu'nda görüşülmesi için çırpındığını biliyorum. Kendisine teşekkür ederiz.
Temmuz ayında kamu çalışanları ve kamu emeklilerine ( memur emeklilerine) enflasyonun 5,42 puan altında artış verdiler. İtiraz ettik, yine ses yok...
Tam bir otokratik yönetimle karşı karşıyayız.
5510 sayılı emeklilik yasası sosyal tarafların işbirliğiyle yeniden yapılmalı dedik, Meğer hazırlıkları varmış, hemen atladılar. Bizi devre dışı bıraktılar. Duymlarımız çok iç karartıcı. Esnek çalışma gibi tezgahlarla, emekli olmayı neredeyse imkansızlaştıracaklar. Bütçeden SGK payının oransal olarak düşürüyorlar. Zaten, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı " çalışanlar son nefesine kadar çalışmalıdır ve emekli olunmamalıdır" diye beyanat veriyor.
Birde 2025 Ocak ayında yine bizi enflasyona ezdireceklerini her icraatıyla çekinmeden belli ediyor.
Bu kadar derin sorunlar ve bu kadar umursamazlık çekilir değildir.
Sayın Bakan gözlerimizin içine baka baka, emeklilerin hepsi 12500 lira almıyor. 50-60-80 bin lira da alıyorlar, diyor. Yıllarca sayı bakımından emeklilerin yüzde 1-2'si kadar olan ve erken yaşta emekli olanlar var diye, mezarda emekliliğin ortamını oluşturdular. Şimdi de emeklilerin yüzde 1-2 sinin ancak aldığı aylığı, ortalama aylık gibi algı yaratmak istiyor. Pes doğrusu.
Yalanlara karnımız tok
Bu nedenle 5 koldan Anara'ya yürüyüşümüz; 27, 28, 30,31 Ekim ve 1 Kasım'da belirlediğimiz il ve ilçelerden dalga dalga basın açıklamaları ve yürüyüşlerle gerçekleşti.
Yürüyeşlerle Ankara'ya gelecek emekli temsilcilerini uğurladık. Yaptığımız yürüyüşlere halkımız çok büyük destek verdi. Çünkü halkımız içlerinden birini, tanıdığını, eşini, dostunu, annesini, babasını, amcasını, teyzesini veyahut komşusunu gördü. Taleplerimizin ne kadar haklı ve toplumsal talepler olduğunu gördü.
Bu eylemle 3 ana talebimizi dillendirdik.
1- İlki sendikalaşmamızın önünde ki engellerin kaldırılmasıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Ankara Valiliği işbirliği ile sendikalarımıza açılan kapatma davaları geri çekilmelidir. Demokrasiden bahsedenlerin samimiyetini görmek isteriz.
2- Her emekli maaşına, acilen her ay verilmek üzere 15.000 lira seyyanen artış yapılmalıdır.
3- 5510 sayılı yasa kaldırılmalıdır. yerine sosyal tarafların işbirliğiyle yeni bir adeletli yasa getirilmelidir.
Ocak ayında en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir."