Günaydın, Barolar Birliği Başkanı ve baro başkanları ile birlikte katıldığı duruşmada, soruşturma sürecindeki eksikliklere ve çocuk hakları konusundaki yetersizliklere dikkat çekti.
"Bir Çocuğun Yaşam Hakkı Katledildi"
Günaydın, olayla ilgili soruşturma aşamasının etkin bir şekilde yürütülmediğini ve cevaplanması gereken birçok sorunun hâlâ yanıt bulmadığını belirtti. "Bu davada yalnızca bir çocuğun değil, onun yaşam hakkının, eğitim hakkının, oyun hakkının da katledildiğini görüyoruz" diyen Günaydın, Narin’in kaybının toplum için büyük bir travma yarattığını ifade etti.
"Çocuk Haklarının Korunması İçin Lanzarote Sözleşmesi Etkin Uygulanmalı"
Türkiye’nin çocuk haklarını koruma ve çocukları cinsel istismardan koruma amacı güden Lanzarote Sözleşmesi’ne taraf olduğuna dikkat çeken Günaydın, “Ne yazık ki sözleşme ülkemizde etkin bir şekilde uygulanmıyor. Devlet, çocukların güvenli ve adil bir yaşam sürebilmelerini sağlamak için gerekli politikaları bir an önce hayata geçirmelidir” dedi.
"Sistemsel Sorunlar Çözülmezse Bu Tür Olaylar Son Bulmaz"
Günaydın, Narin’in hayatını kaybetmesinin münferit bir olay olmadığını ve çözülmemiş sistemsel sorunların bu tür acı olaylara zemin hazırladığını vurguladı. Ekonomik sıkıntılar, toplumsal yozlaşma ve eğitim sistemindeki eksikliklerin şiddet ve istismarı körüklediğini belirten Günaydın, "Toplumumuzda şiddet ve ölüm sarmalının yapısal nedenleriyle mücadele edilmelidir" dedi.
"Çocuklarımızın Güvenle Büyümesi İçin Takipçisi Olacağız"
Adaletin sağlanması ve çocukların güvenli bir ortamda yetişebilmeleri adına bu davanın takipçisi olacaklarını belirten Günaydın, Eskişehir Barosu olarak tüm ilgili kurumlarla iş birliği içinde çalışacaklarını ve davayı sonuna kadar izlemeye devam edeceklerini kamuoyuna saygıyla duyurdu.