İMO Başkanı Orkun Kılıç, “Yine deprem olacak ve biz ders almadığımız için bu depremin sonucunda da 10 binlerce canımızı kaybedeceğiz. Bizler inşaat mühendisleri olarak ‘depremde insanların ölmeyeceği binalar nasıl yapılır’ bunu gayet iyi biliyoruz” dedi.
TMMOB’a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Şubesi tarafından Espark Alışveriş Merkezi’nde 
Marmara Depremi’nin 25’inci yılı dolayısıyla ‘Deprem Sergisi’ açıldı. Vatandaşlar tarafından yoğun ilgili gören etkinliğe Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Fesih Bingöl de katıldı.

Diş Hekimleri Günü Eskişehir’de coşkuyla kutlandı Diş Hekimleri Günü Eskişehir’de coşkuyla kutlandı

ÖNLEMLER ALINMALI

Açılış öncesi ES TV mikrofonlarına konuşan İMO Şube Başkanı Orkun Kılıç, depremleri sadece bir afet olarak nitelendirmeden önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Umarım ilerleyen yıllarda sadece sanatçılarımızın hazırlamış olduğu sergileri gezeriz” dedi. Önlem alındığı taktirde vatandaşların burnu dahi kanamadan depremin atlatabileceğini dile getiren Kılıç, aksi halde gelecekte yaşanacak depremlerde can kayıpları yaşamaya devam edeceğimizi ifade etti. 

BURNUMUZ DAHİ KANAMAZ

“Biz 17 Ağustos’ta çok büyük bir acı yaşadık. Bunun üzerinden çeyrek asır geçti” diyen Kılıç, “Bu arada geçtiğimiz sene yine 11 ili etkileyen çok büyük bir Hatay depremi daha yaşadık. On binlerce canımızı kaybettik. Çok büyük acılar çektik. Fakat görüyoruz ki yine de ders almıyoruz. Ve maalesef biliyoruz ki yine deprem olacak ve biz ders almadığımız için bu depremin sonucunda da 10 binlerce canımızı kaybedeceğiz. Bizler inşaat mühendisleri olarak ‘depremde insanların ölmeyeceği binalar nasıl yapılır’ bunu gayet iyi biliyoruz. Devletimiz bizi zaten bunun için yetiştirdi. Bunun en büyük ispatı da, Maraş depreminde çok binamız yıkıldı ama hiçbir şey olmadan ayakta kalan binalar da oldu. İşte biz bütün binalarımızı böyle yaparsak ve eski binalarımızı dönüştürürsek biliyoruz ki vatandaşlarımızın burnu dahi kanamadan biz bu depremleri atlatacağız” diye konuştu.

FARKINDALIK YARATIYORUZ

Depremlerin doğa olayı olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Ama biz onlara asrın felaketi gibi isimler veriyoruz. Bu 1509 İstanbul depremi mesela, işte küçük kıyamet, Kıyamet-i Suğra olarak adlandırıyoruz. 17 Ağustos 1999 yine çok büyük bir afet olarak adlandırıyoruz. Ama yapmamız gereken şey bunları afet olarak adlandırmak yerine bir şeyler yaparak bunları düzeltmek. Biz ne yapılması gerektiğini biliyoruz fakat bir şeyler yapılmadığını da görüyoruz ve mesleğimizin bize getirdiği bilgiler ışığında olacak olan o ölümleri çaresizce beklemek de yüreğimize hançer saplıyor. Gerçekten çok üzüntülüyüz o konuda. Sesimizi duyurmaya, farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bu sergi de çok üzücü bir sergi, bunu açıyoruz ama umarım ki önümüzdeki yıllarda bu sergileri sadece memleketimizin sanatçıları açar, sadece sanat sergilerini gezeriz ve böyle farkındalıklar yaratmak zorunda kalmayız” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: Yenigün Gazetesi - Sümeyra Balcı