Ayakkabı boyama sanatıyla gündelik nesneleri sanat eserine dönüştüren Semih Demir, yaratıcılığı ve sıra dışı tasarımlarıyla dikkat çekiyor.

Eskişehir'in göbeği karanlığa hapsoldu! Eskişehir'in göbeği karanlığa hapsoldu!

Muğla’dan Eskişehir’e üniversite okumaya gelen Semih Demir 18 yıldır Eskişehir’i tercih ediyor. Boyadığı ayakkabı, ceket ve kasklarla sanatı gündelik hayata katıyor. Artan maliyetler ve zorluklara rağmen Demir, kişiye özel tasarımlar yaparak geniş bir kitleye ulaşıyor.

,

AYAKKABILARDAN MOTOR KASKLARINA

Demir, iki yaşından beri resim yapıyor ve bu tutkusu, zamanla ayakkabı, çanta ve kask gibi gündelik nesneleri birer sanat eserine dönüştürmeye evrildi. Grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra, sosyal medyada gördüğü bir ilham kaynağı ile hobi olarak başladığı bu yolculuğu mesleğe dönüştürdü. İlk başlarda amatör olarak yaptığı tasarımlar, zamanla profesyonel siparişler almasına yol açtı. Demir, "Kardeşime bir hediye yaptım. Yaptığım hediyeden dolayı onunarkadaşları da istedi. Onu görenler daha fazlasını istedi. Öyle derken ben bu iştenpara kazanabileceğimi ve bunu hali hazırda yapabilen insanların olduğunu gördüktensonra aklıma öyle kazındı ve belli bir yerden sonra da 2016 gibi çalıştığım iş yerindenistifa edip bu işe yapmaya baş koydum. Bu zamana kadar geldi." diyerek iş sürecini özetledi.

AYAKKABI BOYAMAK SANATA DÖNÜŞTÜ

Başlangıçta bir hobi gibi görünse de Demir’in ayakkabı boyama işi sanatla buluştuğunda kişisel talepler üzerine şekillenen özgün bir alana dönüştü. Futbolculardan basketbolculara kadar birçok profesyonel sporcudan gelen özel tasarım istekleriyleayakkabı boyama sanatını bir üst seviyeye taşıdı. Sporcuların kişisel zevklerine hitap eden tasarımlar hazırlamak, Demir'in yaratıcı sürecinde önemli bir yer tutuyor. Ancak bu sürecin teknik açıdan da zorlukları var. "Dikey bir tasarımı yatay bir yüzeye uygulamak gerçekten zorlayıcı olabiliyor," diyen Demir, her tasarımın ince detayları ve teknik gereklilikleri olduğuna dikkat çekiyor.

ŞEHİR SANAT İÇİN İLHAM KAYNAĞI

Sanat anlayışını “tüketilebilir sanat” olarak tanımlıyor, yani yaptığı işlerin kullanılabilir ve günlük hayata entegre edilebilecek sanat eserleri olmasını önemsiyor.Eskişehir’in yaratıcı sanatçılar için sunduğu fırsatlar da Demir’in başarısında önemli bir rol oynuyor. Hem öğrencilerin hem de sanat çevrelerinin yoğun olduğu bu şehir, sanatçılara ilham kaynağı olurken, malzemelere erişim açısından da kolaylık sağlıyor. Demir, şehirdeki sanatsever atmosferin işini daha ileriye taşımada büyük bir etken olduğunu söylüyor. "Eskişehir’de yaşamak benim için bir şans oldu. Burada sanatla ilgilenen çok fazla insan var ve bu bana hem motivasyon hem de fırsat sunuyor" dedi.

ESKİŞEHİR SANATÇILAR İÇİN BİR CENNET

Sanat hayatına Eskişehir’de devam eden Demir, şehrin sanatçı dostu bir yer olduğuna inanıyor. "İstanbul gibi büyük şehirlerde malzeme bulmak bazen zor, ama Eskişehir küçük ve öğrenci dostu bir şehir olduğu için burada her şeye kolayca ulaşabiliyorsunuz. Bu da bir sanatçı için büyük bir avantaj," diyerek şehrin kolaylıklarının sanatına olan artılarını da belirtti.

Kaynak: HABER MERKEZİ