Eskişehir’in doğa ve yaşam savunucuları cumartesi akşamı Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ‘Doğa için Söylüyoruz’ sloganıyla düzenlenen konserde bir araya geldi. Muharrem Atabay şefliğinde sahne alan Halk Müziği Topluluğu, Türkiye’nin farklı yörelerinden ‘Bu Dağlarda Bağ Olmaz’, ‘Akşam olur karanlığa kalırsın’, ‘Gemilerde Talim Var’, ‘Diyarbekir Yoluna’, ‘Burçak Tarlası’ gibi birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Solistlerden Solmaz Yıldırım ‘Akşam Olur Karanlığa Kalırsın’, Zerrin Çalışır ‘Cerrahpaşa’, Meral Karayel ‘Kezban Yenge’, Aydan Dalgınoğlu ‘Evlerinin Önü Bulgur Kazanı’, Remzi Yılmaz ‘Yürüyorum Dikenlerin Üstünde’ eserleriyle büyük alkış aldı. Şef Muharrem Atabay ise ‘Yavru Kurban’ şarkısını söyleyerek dinleyicilere sürpriz yaptı. Coşkulu konser İzmir Marşı ile sona erdi.
EKOKIRIM SUÇU
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konserin açılışında konuşan Fatma Filiz Özkoç, “Bu akşam birlikte olmamızın bir nedeni de doğaya ve yaşama verdiğimiz, geri dönüşü olmayan zararları bir kez daha gündeme getirerek farkındalık yaratmak. Verilen bu zararlar bazen karşımıza bir maden projesinde veya bir termik santralde veya bir HES’te karşımıza çıkmıştır. Yok olan orman ve tarım alanlarımız, azalan su kaynaklarımız, zehirlenen havamız ve toprağımız hepsi bunlara birer örnek teşkil etmektedir. Yakın bir tarihte Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası ve Artvin Borçka’da ağaçları korumak isteyen Reşit Kibar’ın öldürülmesi artık doğaya verilen zararın ötesinde olup birer insanlık suçu olmuştur. Ülkemizin hemen her yerinde yapılmak istenen maden projeleri artık doğal kaynaklardan faydalanma ve kamu yararı değil resmen doğanın katledilmesi ve ekokırım suçu haline gelmiştir” dedi.
TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
“Üzülerek söylüyorum ki Eskişehir ve bölgesi de artık bu projelerden nasibini almış durumda” diyen Özkoç, “Alpagut – Atalan’daki Sarıcakaya’daki ve Behçetiye’deki altın-gümüş maden projeleri ile Kaymaz’da bulunan üçüncü maden atık havuzu bu projelere örnek teşkil ediyor. 16 Kasım 2024 tarihinde, şehrimizi ve bölgemizi tehdit eden bu projelere karşı bizler de havasına, suyuna ve toprağına sahip çıkan çevre ve yaşam savunucularıyla birlikte güçlü ve birleşik mücadelenin örgütlenmesi için Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu’nu kurduk. Platformumuz bölgemizde ve şehrimizde ekolojik dengenin korunması, doğal ve kültürel varlıkların zarar görmemesi, ormanlarımızın, su kaynaklarımızı ve tarım alanlarımızın yok olmaması için hukuki ve toplumsal mücadele vermektir” ifadelerini kullandı.
DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE
Gerek saha çalışmalarında gerekse mücadele zemininde gönüllülüğün ve güç birliğinin esas alındığını vurgulayan Özkoç, “Bu da bizlerin güzel kazanımlar elde etmesine sebep oldu. Bu kazanımlarımız da ÇEVRE Bakanlığı, Alpagut - Atalan projesinin ÇED raporu iptal ederek şirketten ikinci bir ÇED raporu istedi, Sarıcakaya’daki ‘ÇED gerekli değildir’ şeklinde hazırlanan maden projesini tamamen iptal etti. Şirket bu kararı Danıştay’a götürmek zorunda kaldı. Bölgede yaşanan bu hukuksal süreçler tabi ki bizlere mücadelenin çok uzun süreceğini gösteriyor. Fakat biz doğa ve yaşam savunucuları olarak uluslararası sermaye ile yerli iş birlikçi sermayenin kar hırsıyla yapmak istediği projelere karşı mücadelelerimizi eskisinden daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Bu mücadelemize bizler asla yalnız değiliz ve yalnız da olmayacağız. Doğasına ve yaşam alanlarına sahip çıkmak isteyen bütün dostları da mücadelemize davet ediyor ve bekliyoruz” diye konuştu.
HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Nazan Aksaray, “Türkülerimiz bu topraklardan doğan en büyük zenginliklerimizden… Konserimizi mücadele sözüyle tamamlamak istiyorum. Bizim topraklarımızı almak istiyorlar elimizden, bütün varlıklarımızı yok etmek istiyorlar ama bu mümkün olmayacak, buna izin vermeyeceğiz. Türkülerimizin yok olmasına izin vermeyeceğiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü de anıyoruz… Bu topraklar kolay vatan olmadı, öyle kolay teslim etmeyeceğiz, hiç teslim etmeyeceğiz hatta. Bunu hep birlikte başaracağız. Sesleriyle sözleriyle doğa için söyleyen dostlarımız hem mücadelenin bir parçası hem de mücadelemizi çok güçlendirdi bu akşam. Hepimiz adına sonsuz teşekkür ediyorum. Bu türkülerle Anadolu’nun dört bir yanında mücadele veriliyor. Mücadele veren tüm dostlarımıza selam olsun” dedi. Aksaray, konuşmasının ardından şef Muharrem Atabay’a çiçek takdim etti.