Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, “Emeklilerimiz bize güvensin ama Hamamyolu banklarında oturmasın, gelsin derneklerine üye olsunlar birlikte mücadele edelim. Eğer oralarda otururlarsa 12 bin 500 liraları almaya devam edecekler” dedi.

Eskişehir'de öğretmenlere baskı iddiası: İlkokulda huzursuzluk! Eskişehir'de öğretmenlere baskı iddiası: İlkokulda huzursuzluk!

BİZİM EMEKLİLERİMİZİ AVRUPALILARLA KARIŞTIRIYORLAR

‘Emekliler Yılı’ olarak ilan edilen 2024’ün zorlu geçtiğini anlatan Başkan Dilbaz, “Cumhurbaşkanımızın 12 bin 500 lira yaptım deyip emekliler yılı ilan etmesi bence çok facia… Keşke böyle bir şey söylemeseydi ya da bilemiyorum danışmanları neden böyle bir şey söylemesini istedir. 12 bin 500 lirayla beklenti mi olur? Üyelerimizden bir teyzemiz geldi, dullar ve yetimler de bize üye olabiliyor biliyorsunuz. ‘Oğlum, benim maaşım 8 bin lira. Ev sahibim kiramı 7 bin lira yaptı. Ben bin lira ile ne yapacağım? Şu anda evime götürecek ekmek param yok.’ İnanın kendimi nereye gizleyeceğimi bilemedim. Düşünün emekliler yılında biz dernek olarak böyle bir şeyi yaşıyoruz. Emekliler yılı olabilir mi böyle bir şey yaşanırken… Bir internet sitesi açtılar emekliler.gov.tr diye… Sanal bir kart yaptılar, şu anda sosyal güvenlik kurumu müdürlüğü bizimle de bir şeyleri paylaşıyor. Bu çok da güzel bir şey. Sizin anlaşmalı yerleri bize de bildirin biz de sitemizde yayınlayalım. Onların da 150 kadar anlaşmalı yerleri var, o sitede de yayınlıyorlar. Emekli internete nereden girsin? Telefonları bile hala tuşlu ben mesaj atamıyorum emeklime. Siz emekli yılı ilan ediyorsunuz internet sitesi yapıyorsunuz orada anlaşma yaptığınız yerleri yayınlıyorsunuz. KYK yurtlarından yüzde 50 indirimli yararlanacaksınız tatile giderseniz. Emeklinin tatil yapma hali var mı? Emekli bir şehirden bir şehre gidemiyor. Otobüs parası bulamıyor. THY’de yüzde 10 indirimli uçak bileti. Emekli her gün uçuyor mu? Yurt dışına mı gidiyor? Hollanda’yla mı karıştırdılar?” diye konuştu.

KAPI KAPI ÇÖZÜM ARAYACAĞIM

Eskişehir’de 220 bin emekli vatandaş olduğunu söyleyen Dilbaz, “Bu insanların bakıma ihtiyaçları var, bu insanların huzurevlerine ihtiyaçları var. Neden? Çocukları çalışıyor, belki eşini yitirmiş ya da çocuklarının onlara bakıcı tutma gücü yok. Bir örnek vereyim; dün gelen bir üyemiz, yürüme özürlü, bu tür bir hizmet istiyor ama sıra var ve kurumların da yetişmesi mümkün olamayabiliyor. Özel huzurevleri çok fahiş fiyat istiyor; 150 bin, 200 bin istiyor. Bu üyemiz evini temizletecek bir temizlikçi bulamıyor. Bulursa da çok aşırı ücret istiyorlar. Ne yapsın bu üyemiz şimdi? Benden yardım istiyor… Belediyelerin hizmetleri var ama onlar da yetişemiyorlar. Devletin de hizmetleri var eğer yatalak hastaysan ama yetişemiyorlar. Bunun için huzurevlerinin ve buna benzer hizmetlerin artırılması lazım. Biz de gittiğimiz her yerde bu talebimizi dile getiriyoruz. Şunu da belediler yapmamalı, bizim belediyelerimiz güzel çalışıyor bir şey söyleyecek halimiz yok ama, biz derneklerle de iş birliği içine girmeliler. Evet bizim ekonomik gücümüz yok, en azından fikir alışverişi yapabiliriz, gönüllü insanlar bulabiliriz, sponsor aradıkların da biz de gidip isteyebiliriz. Bizim bekleyecek zamanımız yok, emeklinin zaten zamanı yok. Emekliye biz mutlaka bir şeyler yapmak durumundayız. Ben ne kadar çalınacak kapı varsa çalacağım; aktif sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, belediye başkanlarını, sanayi odasını, ticaret odasını… Hepsini ziyaret edeceğim emeklinin bu durumunu anlatacağım, çözümler arayacağım. İnanın bunu gece gündüz yapacağız. Bizi buraya göreve getirdiler” ifadelerini kullandı.

EYLEMLERİ SONUCA GÖTÜRMEK ÖNEMLİ

Emekli sendikalarının neden bir araya gelemediği hakkında görüşlerini paylaşan Başkan Dilbaz, “Derneklerimiz diyor ki 16 milyon emekli bir araya gelse hükümet deviririz, hükümet kurarız. Doğru… Ama neden bir araya gelmiyorlar? Türk insanının özelliğinden midir nedir bilmiyorum ama ben barışçı bir insanım. Benim kimseyle bir derdim yok. Giderim benim düşüncemde olmayan insanlarla da iletişim kurarım. Bir sürü emekli derneği de bana hayırlı olsun ziyaretine geldi zaten. Ben onların eylemlerine karşı değilim çünkü emekli adına yapılmış her şey bizim için geçerlidir, biz de onlara saygı duyarız. Hatta kendilerine söyledim birlikte de eylem yapabiliriz, birlikte de hareket edebiliriz. Ama şunu niye yapmıyorsunuz? Bir araya gelelim. Deklarasyonsa beraber yapalım. Sen yine ayrı ol, fark etmez… Ama birleşme noktasına geldiğinde birlikte hareket edelim. Emeklinin sorunundan bahsediyoruz, iktidar olmayacağız. Bu derneklerin maddi güçleri yok, parasının peşinde de koşmuyoruz. Ama bu güç meselesi öyle bir şey ki… Bahsettiğiniz birçok derneğin üyeleri bile yok. Ama sahneye gelince ‘ben varım’ diyor… 20 kişiyle yapılan eylemle 2 bin kişinin arasında fark var. Yapacaksak doğruyu yapalım. Ben şunu kabullenmiyorum 20 kişiyle yapacaksak çıkmayalım. O zaman zaten hükümetlerin ekmeğine yağ sürmüş oluyoruz. ‘Bu kadarsınız işte’ diyorlar. Hedeften sonuç çıkarmayacaksak yapmayalım. Yapacaksak hem ses getirsin hem sonuç… Sonucu olmayan eylemin ne anlamı var, yorulursun… İmza topladılar saygı duyuyorum. İmzanı aldın nereye götürdün? Meclis’e götürdün. Kim dinledi? Bugün doktorlar, hakimler, savcılar; herkes eylem yapıyor. Sonuç var mı? Sonuç yok” dedi.

VERGİYLE ÖLDÜRÜYORUZ

Gelecek yıla yönelik zam beklentisi hakkında konuşan Muhsin Dilbaz, beklentilerinin karşılanmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Nihat Zeybekçi’nin açıkladığına göre hükümet emeklileri silmiş. Emeklilere hatta sadece emeklilere de değil çalışana da zam vermeyi düşünmüyorlar. Bugün diğer sendikalar da sokaklara iniyor. Çalışanın da çok fazla para aldığı söylenemez. Hatta çalışanın gelir vergisi adı altında maaşları eriyor. Hükümetin çalışan, emekli, memur böyle sabit bordrolu insanlardan vergi almak, düşürmek gibi bir misyonu var, oradan geçinecek. Çalıştığı müteahhitlere vergi affı getiriyor ama 12 bin 500 lira alandan ve çalışandan vergi alıyor. 12 bin 500 lira alan emeklimiz yüzde 20 KDV ödüyor. Biz sağlık katkı payını çalışırken ödedik, yine ödüyoruz. Hükümetin nereden para alabilirim şeklinde bir anlayışı var. Katkı payı almak bence zulüm. Sağlık, eğitim ve ulaşımda taviz olmaz. Devlet bunu yürütmek zorunda, Anayasa’da da bu haklarımız vardır ama hepsinde kısıntıya uğruyoruz. Vergiyle öldürüyoruz.” Dilbaz son olarak, “Emeklilerimiz bize güvensin ama Hamamyolu banklarında oturmasın, gelsin derneklerine üye olsunlar birlikte mücadele edelim. Eğer oralarda otururlarsa 12 bin 500 liraları almaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Sonhaber Gazetesi - Ali Naki Erdoğan