TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Alpagut ve Atalan’da açılması planlanan siyanürlü altın ve gümüş madenine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Madenin bütün bir havzayı yok edeceğini ve bölge halkının hayatlarında yıkıma yol açacağını söyleyen İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci, “Bu toprakların gerçek sahipleri olan Eskişehir halkı ile omuz omuza, bu talana karşı mücadele edeceğiz” dedi.



Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.’nin Tepebaşı İlçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiinde açmayı planladığı siyanürlü altın ve gümüş madeni ile ilgili açıklamada bulundu. Açıklamaya Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Selma Güder, Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Celal Erayık, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ve TMMOB’a bağlı odaların üyeleri katıldı. Kanlıkavak Parkı’nda yapılan basın açıklamasını TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci gerçekleştirdi.

TÜM HAVZAYI ETKİLEYECEK

TMMOB’un bilgi birikimi ile mühendislik açısından bakıldığında ÇED Rapor üzerinde teknik hatalar bulunduğu söyleyen Eğerci, “Özellikle yığın liçinin bulunduğu alanın topoğrafik yapısı, meteorolojik olaylar ve depremler nedeniyle oluşacak olası bir kaymada 13 Şubat 2024 tarihinde İliç’te yaşanan facianın bir benzerinin bu bölgede yaşanması çok olasıdır. Bu durum Mihalgazi tarım alanları ve Sakarya nehrinin kirletilmesi ve yıllarca tarımın yapılamaması anlamına gelebilecektir. Böylesine bir facia sadece Eskişehir’i değil İstanbul’da dahil kadar tüm Sakarya havzasını etkileyecektir” dedi.

Eskişehir'de bisiklet park alanı yetersiz Eskişehir'de bisiklet park alanı yetersiz

RANT İÇİN YOK EDECEKLER

Madenciliğin ülkenin kalkınmasında önemli bir mühendislik alanı olduğunu ancak sömürge madenciliğine karşı halkla birlikte mücadele edeceklerini vurgulayan Eğerci, “Bu projenin hedef aldığı en büyük alan ormanlarımızdır. Yaşam kaynağımız olan ormanlarımızı kendimizden bile korumamız gerektiği bir zamanda, para için, rant için yok edilmesine göz yumulması kabullenilemez. Proje sahasında 28 endemik bitki türü,61 omurgalı tür ve 128 kuş türü bulunmaktadır. Tarım alanlarının yok olması, başta tarım ile geçinen bölge halkının yaşamında bir yıkıma neden olacaktır. Ayrıca ülkemiz ve şehrimiz için gerekli gıda güvenliği, kar hırsı nedeniyle tehlikeye gireceği açıktır. Toprağımızın üstü, toprağımızın altından daha değerli dememizin bilimsel birçok nedeni vardır” ifadelerini kullandı. 

ESKİŞEHİR KIYMETLİDİR

Proje sahibi firmanın siyasi iktidarın da desteğiyle kar hırsı ile doğayı ve yaşamı nasıl hiçe saydıklarını söyleyen Eğerci, “Proje faaliyete geçtiğinde ÇED Dosyası içinde verilen hiçbir taahhüde uyulmayacağı, bilim ve teknikle çelişen ama çok para kazandıran tüm işlemlerin yapılacağını dün gördük, bugün de biliyoruz. İklim krizinin bu denli yaşamımızın ortasında olduğu bu zaman diliminde korumamız gereken ilk şey yaşam hakkımızdır. Bunun için öncelikle toprağımıza ve suyumuza sahip çıkmamız gerekmektedir.  Çok bilinen bir kızıl dereli atasözünde bahsedildiği gibi ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.’ Ancak sömürgeci anlayışla ve kar hırsıyla doğayı yok eden yandaşların bunu anlamasını bekleyecek kadar ne bizim ne de halkımızın vakti vardır. Vakit mücadele vaktidir ve Eskişehir kıymetlidir” diye konuştu.

FOTOĞRAFLARLA GÖSTERDİLER

Eğerci ayrıca bölgeye verilecek zararı fotoğraflarla da gözler önüne serdiklerinin altını çizerek, “Bölgede yapılacak madencilik faaliyetinde yöre halkının ve doğal kaynakların yaşayacağı yıkımın farkındayız. Bu nedenle bu toprakların gerçek sahipleri olan Eskişehir halkı ile omuz omuza bu talana karşı mücadele vereceğiz. Dün olduğu gibi, bugün ve yarında; bilgi birikimimizi ve diplomalarımızı emperyalizmin ve sömüren yandaşların değil halkımızın hizmetine sunmak için her türlü mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız. Alpagut ve Atalan’da madene hayır” açıklamasını yaptı.

Kaynak: Anadolu Gazetesi - M. Anıl Aksoy