Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akar, ücretli öğretmenlerin yaşadığı zorluklara dile getirerek, “Ücretli öğretmenlik bir garabettir ve bu garabete son verilmelidir” dedi.

Milli Eğitim Baklanlığı’na bağlı okullarda ihtiyaç noktasında ve geçici olarak hizmet veren ücretli öğretmenlerin, düşük maaş, sözleşme sürelerinin kısa oluşu ve eksik sigorta primi gibi sorunları kamuoyunda sık sık gündeme geliyor. Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akar da ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlara değinerek, öğretmenliğin sözleşmeli veya ücretli gibi tanımlamalarla ayrıştırılmasına karşı olduğunu belirtti. Akar, en yüksek ücreti 17 bin TL olan ücretli öğretmenler için, ‘Bir öğretmene reva görülecek ücret bu değildir’ ifadelerini kullandı.

Bakan Tekin'den öğretmen adaylarına müjde Bakan Tekin'den öğretmen adaylarına müjde

TAYİN ATAMALARI YAPILACAK

Eş durumu veya sağlık gerekçeleri gibi mazeretlerle il değişikliği yapmak isteyen öğretmenlerin atamasının yapılacağı kararına dikkat çeken Akar, 2024-2025 eğitim-öğretim dönemi öncesi genel tabloyu şöyle değerlendirdi: “Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Şu anda yaz döneminde tayini çıkan il içinde, il dışında, iller arası ya da özür grubuna dayalı olarak yer değişikliği yapan öğretmenlerimizin işlemleri devam ediyor. Yeni okullarına görevlere başlıyorlar. Bir de özür grubu döneminde tayin isteyip de, tayin istedikleri yerlerde norm olmadığı için, oralara atanamayan öğretmenlerimiz için de dün Milli Eğitim Bakanı’mız Yusuf Tekin bir açıklama yaptı. Talepleri karşılanamayan öğretmenlerimizin de atamalarını yapacaklarını, il emri uygulaması yapacaklarını söyledi. Yani norma bağlı kalmaksızın örneğin A ilinde eşi çalışıyor, B ilinde kendisi çalışıyor. Öğretmen, eşinin olduğu yere ya da bir sağlık mazereti gerekçe göstererek tayin istedi ama burada kadrosu olmadığı için atanamamıştı. Şimdi bu tip gerekçelerle istenen tayin atamaları da yapılacak.”

BU ÜCRETLER ÖĞRETMENE REVA DEĞİL

Ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere karşın 4’te 1 oranında maaş aldığını belirten Akar, en yüksek ücretli öğretmen ücretinin asgari ücret seviyesinde olmasına dikkat çekti. Akar, “Eskişehir'imizde bin 850 civarı yani bin 900'e yakın bir öğretmen fazlası var. Şimdi bu il emri uygulaması ile gelecek öğretmenler de yine norm kadro fazlası öğretmenler olacak. Belki bu sayı 2 binlerin üzerine çıkacak. Ancak bir tarafta norm fazlası öğretmen sayısı varken bir tarafta da bazı alanlarda ihtiyaç olunan branşlar var. Örneğin özel eğitim, din kültürü, okul öncesi gibi alanlarda da öğretmen ihtiyacının olduğu okullar var. Burada da ihtiyacı karşılamak için mecburen bizim hiç de kabul etmediğimiz, doğru bulmadığımız, uygun görmediğimiz ücretli öğretmenlik uygulamasına gidiliyor. Ücretli öğretmen, girdiği ders ne kadarsa sadece onun ücretini alır. Yani ekstra bir maaşı, ikramiyesi ya da başka bir şeyi olmaz. Şu anda 1 saatlik ek ders ücreti aşağı yukarı 120-125 lira. Yani 10 saat derse giren bir ücretli öğretmen bin 250 lira maaş alıyor. Bir ücretli öğretmen haftalık en fazla 35 saat derse girebilir. Hiçbir kesinti yapılmazsa bir asgari ücret ancak eder. Haftada 35 saat  ders veren bir öğretmene reva görülecek ücret, asgari ücret olmamalı. Bu ders saatinin kadrolu öğretmendeki karşılığı ise 4 katı ücrete tekabül eder. Bu anlamda biz başından beri öğretmenliğin sözleşmeli, ücretli gibi tanımlanmalarla ayrıştırılmasına karşıyız” diye konuştu

BU GARABETE SON VERİLMELİ

Ücretli öğretmenlerinin sorununa yönelik önceki düzeltme çalışmalardan bahseden Akar, benzer çalışmaların devam etmesi gerektiğini belirtti. Akar, “Biz daha önce 6’ıncı dönem toplu sözleşme masasında sözleşmeli öğretmenlerin hatta sözleşmeli tüm kamu çalışanlarının kadroya geçirilmesiyle ilgili bir karar aldırmıştık. Bu da 2023 yılı itibariyle hayata geçmiş ve oradaki sözleşmeli bütün kamu çalışanları kadrolu bir şekilde istihdam edilmişti. Daha önceki dönemlerde ücretli öğretmenlik yapıp da hizmet süresine bağlı olarak kadroya alınan öğretmenler vardı. Bu uygulama yıllarca ücretli öğretmenlik yapan arkadaşlarımızın kadroya geçmesi açısından yerinde bir çalışma olmuştu. Böyle çalışmalar yapılabilir. Çünkü bir kar tatilinde, bayram tatilinde, resmi tatillerde ücretli öğretmenlerimizin ücretleri kesiliyor. Bir ay çalışan öğretmenin sigortası 13 gün yatıyor. Dönem ortasında okula bir öğretmen atanıyor, ücretli öğretmenin işine son veriliyor. O yüzden ücretli öğretmenlik hakikaten de bir garabettir. Bu garabete de bir an önce son verilmeli ya da bu şartlar daha da iyi hale getirilmelidir. Bizim görüşümüz iş güvencesi olan, ekonomik şartları eşit, çalıştığı, yaptığı işin karşılığında ücretinin tam anlamıyla alınabildiği kadrolu istihdamdan yanayız” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Yenigün Gazetesi - Sümeyra Balcı