Tüm Emeklilerin Sendikası Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, Hamamyolu Caddesi’nde Alpagut ve Atalan’da planlanan siyanüraltın ve maden arama projesine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Şanlı, 15 Ağustos’ta yapılacak Halkı Bilgilendirme Toplantısı öncesinde basın açıklaması yaparak projeye tepkilerini belirtti. Patlatmalı açık ocak işletmeciliği yapılırken, 500 metre derinliğinde çukur açılacağını ve dinamitle patlatmalar yapılacağını söyleyerek, patlamalar esnasında evlerin deprem sarsıntısı gibi sarsılacağını, çıkan tozlarla birlikte siyanürün de yer altı sularına karışarak insan sağlığı üzerinde ölümcül hastalıklara yol açacağını vurguladı.

Şanlı, günümüzde suyun kıt ve kıymetli bir kaynak olduğunun altını çizerek, “İkinci derece deprem bölgesi olan bölgede deprem korkusu yaşarken bir de insanlar psikolojik sorunlar yaşayacaklar.Buna rağmen  siyanürlü yığın liçi  yöntemi ile üretimin  işlenmesi nedeniyle, kullanılacak tonlarca suyun heba edilmesi sonucunda doğayı katletmekten kat kat beter edecektir.  Maden arama çevresinde yaklaşık 200 çeşme ve 20 su kaynakları var. Bu sarsıntılarla su kaynakları yön  değiştirecek ve  çekilecek. Kaplıcaların suları çekilip kuruyacak. Alpagut Gölet’ini besleyen Kapız deresi ve Kaya deresi yolunu şaşıracak” dedi.

“Mihalgazi’de tarım bitecek”

Projenin hayata geçmesiyle yer altı sularının tamamen azalarak tarımın biteceğini ve halkın geçim kaynağının yok olacağını söyleyen Şanlı, “Sadece  bu iki dere 800-900  hektarlık  alanı sulamaktadır. Proje alanı içerisinde; iki adet siyanürlü  havuz ve bir adet de  su temin göleti yer alıyor. Yer altı sularının toplanmasıyla oluşturulacağı söylenen  su temin göletindeki su, tarımda kullanılan sudur. Bugün 50-100 metreden su çekiliyorken, yarın 200-300 metreden bile su çekilemeyecek  demektir.

Başkan Kurt'tan köy enstitüsü tepkisi: İzin vermiyorlar! Başkan Kurt'tan köy enstitüsü tepkisi: İzin vermiyorlar!

İlçenin yüzde 90’ı ekmeklerini tarımdan kazanıyor. Mihalgazi üreticileri olarak günde 160 bin parça ürün sevkiyatı yapıyorlar. Eskişehir dışında  Ankara ve İstanbul’un taze sebze, meyve ihtiyacının çok büyük bölümü bu bölgeden karşılanıyor. Sofralarımızda yediğimiz,  tezgahlarımızda sattığımız  mis gibi domatesi gelecek nesillere bırakmak istiyoruz. Organik tarımın yapıldığı bu verimli toprakların yok edilmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu bir doğa cinayetidir!”

Şanlı, yöre halkının da açılmak istenen maden ocağına karşı olduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: “Tesisin çevreye vereceği  zarar, çevre ve doğa cinayetidir. Onun için hep haykırıyoruz, “Her zaman yer üstü, yer altından daha değerlidir“ Yeraltından çıkarılan madenlerle zengin olunsaydı Afrika dünyanın en zengini olurdu.  Sadece zengin olanlar uluslararası kapitalist şirketler ve yerli ortaklarıdır. Ne yazık ki,  katlettikleri doğayı da orada yaşayan insanlarla baş başa bırakıp gidiyorlar”

 

    

Kaynak: Sonhaber Gazetesi - Emrah KÖSE