Cengiz Holding tarafından Eskişehir’de siyanürle yapılacak olan altın gümüş maden arama çalışmalarına karşı gerçekleştirilen forumda konuşan Alpagut sakinlerinden Dilek Kısa, “Kaybedecek zamanımız yok ama kazanacak çok şeyimiz var diyorum. Şimdi de insanları kandırmaya başladılar” dedi.
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) ile Emek ve Demokrasi Platformu’nun ortaklaşa düzenledikleri ‘Eskişehir Atalan Alpagut Altın-Gümüş Maden Ocağının Doğaya ve Halk Sağlığına Etkileri Nelerdir?’ forumu Alaaddin Park’ta gerçekleştirildi.
KAMUOYUNA MAL EDECEĞİZ
Etkinlikte konuşan Odunpazarı Belediyesi Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Eskişehir’in maden bölgesi olmaması gerektiğini belirterek “40 bileşenle birlikte aslında bundan 2-3 ay önce başlayan Atalantekke ve civarındaki maden çalışmasıyla ilgili bu mücadeleyi büyütmek gerektiğini, kamuoyuna mal etmemiz gerektiğini göstermek istiyoruz. Ağustos’un 15’inde, halkı bilgilendirme toplantımız var. Sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partilerle beraber aynı doğrultuda bir çevre politikası belirleyeceğiz ve yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
ÇOK BÜYÜK TEHLİKE
Sakarya Nehri’nin siyanürlerle zehirleneceğini vurgulayan ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, şunları söyledi: “Eskişehir çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak. Oradaki üretimler yok olacak. Sakarya Nehri siyanürlerle zehirlenecek ve Karadeniz’e kadar gidecek. O nedenle biz altın madenciliğine, Cengiz Holding’in Eskişehir ve Türkiye’yi zehirlemesine, Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği olarak karşı çıkıyoruz. Halkı bilgilendirme toplantılarına duyarlı çevre dostu vatandaşlarımızı bekliyoruz. Orada yöre halkının bu maden aramalarına karşı çıkması gerekiyor. Bunun haricinde de imza toplamak istiyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’yle konuştuk ve onlarda olayın takipçisi olacaklarını söylediler.”
TOPRAKLARIMIZ ÇOK DEĞERLİ
Alpagut sakinlerinden Dilek Kısa ise, Topraklarımızın ziyan olmasını istemiyoruz” dedi. Kısa, “Alpagut’u büyük bir tehlike bekliyor. Bizim topraklarımızın üstü altından daha değerli. İstanbul’un, Ankara’nın tüm meyvesini, sebzesini Eskişehir’in Alpagut Mihalgazi ilçesi karşılıyor. Bizim topraklarımız o kadar çok değerli ve verimli ki insanlarımız bu topraklardan karınlarını doyuruyor. Topraklarımızın ziyan olmasını istemiyoruz. Gelin el ele verelim, mücadele edelim. Topraklarımıza sahip çıkalım. Biz madene karşı değiliz. Ama bizim verimli topraklarımız da madenin olmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
MESELA PARTİ MESELESİ DEĞİL
“Kaybedecek zamanımız yok ama kazanacak çok şeyimiz var” diyen Dilek Kısa, herkesten destek beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “Bizim topraklarımız tere, roka, marul, maydanoz, nar ve çeşit çeşit meyveler yetiştiriyor. Eskişehir’in Antalya’sı. Hiçbir yerde olmayan iklime sahibiz. Rabbim o kadar güzel, verimli topraklar vermiş ki maalesef bunun değerini, kıymetini bilmiyorlar. Toprağımıza, vatanımıza, halkımıza sahip çıkalım diyorum. Mesele A parti, B parti meselesi değil. Mesele maden meselesi. Mesele Alpagut meselesi. Mesela Mihalgazi meselesi. Kaybedecek zamanımız yok ama kazanacak çok şeyimiz var diyorum. Şimdi de insanları kandırmaya başladılar. Alpagut’taki çıkarılan madenin yüzde 95’inin Alpagut’ta kalacağını söylüyorlar. Ama maalesef böyle bir şey yok. Bizim topraklarımız ziyan olacak. Çünkü herkes geçimini o topraklardan sağlıyor. Topraklarımızı kaybettiğimiz için Eskişehir’e göç başlayacak. Ekmek alacak paraları olmayacak. Burada alıştıkları hayatı sürdüremeyecekler. Devlete sesleniyorum, bu madene dur demelerini istiyorum. Tüm Eskişehir’imizi Alpagut’u, Mihalgazi’yi Demirciler’i, Sarıcakaya’yı herkesi desteğe davet ediyorum. Gelin el ele olalım diyorum.”