Seçimler bitti ama özellikle iki muhalefet partisindeki tartışmalar bitmedi. Kaybetme psikolojisinden bir türlü kurtulamamış görüntüsü veren özellikle CHP ve MHP liderleri üzerinden genel kurul çağrıları ile tartışmaların odağında. Bu durumdan parti tabanlarının etkilenmemesi mümkün değil hareketlilik had safhada. Özellikle ilçe ve il genel kurullarını yapmakta olan CHP'de lider tartışmaları, yerel parti yönetim kavgaları siyasi iktidarla mücadeleyi neredeyse unutturmuş vaziyette. Parti içi muhalefetin olması parti içi demokrasi için elbette olmazsa olmaz bir durum ancak bunu fazla abartmamak ve yanlış kullanmamak şartıyla. Parti içi yarışların yaşandığı genel kurullar iktidara gelmenin yollarının tartışıldığı, projelerin konuşulduğu parti ilkelerini hayata geçirmenin yollarının arandığı ve bu konular üzerinde fikirler üretildiği yerler olması gerekirken kısır kavgalar ile zaman ve enerji tüketilen sıradan toplantılar halini almamalıdır. Çünkü buralarda harcadığınız emeği, enerjiyi, zamanı çok daha önemli yerlerde harcamak gerekiyor. Muhalefet partilerinin başta da CHP'nin bu tartışmalar ile uğraşırken vatandaşın gerçek gündemini kaçırdıkları kanaatindeyim. Nasıl mı? Bir örnek üzerinden gidecek olursak Kasım ayı içerisinde gümrük ve ticaret bakanlığı iç ticaret genel müdürlüğünce toptancı hal konseyi yaş meyve ve sebzelerde zayiat nedenlerinin tespiti ile ilgili çalışma grubunu topladı. Toplantıda bulunan yetkili ağızlardan yapılan açıklamaya göre 'Ülkemizde yaklaşık 3 milyon yaş meyve sebze üreticisinin üretmekte olduğu 43 milyon ton meyve ve sebze ile dünyada önemli bir meyve sebze üreticisi olan ülkemiz bu üretimin yaklaşık %20-25'ini zayiatla çöpe atmaktadır.' Bu şu demek oluyor çarşı veya pazardan almış olduğunuz 4 domatesten 5 elmadan birisini buzdolabında muhafaza etmenize rağmen kısa süre içerisinde hemen çürüdüğünü görüyor dolayısıyla çöpe atıyorsunuz buda şöyle bir sonuç doğuruyor toplam üretimimizin içerisinde her 100 milyarlık üretimde 20 ile 25 milyar çöpe gidiyor, yüksek milli servetin kaybı yaş sebze ve meyve fiyatlarını da etkileyerek fiyatları aşırı yükselttiğinden herşey sürekli zamlanıyor. Şimdi başa dönüp soralım bunun gibi somut olayları muhalefet partilerin takip edip kamuoyuyla paylaşması bu noktalardan muhalefet ederek vatandaşa 'ey vatandaş bak işte sofrandaki ekmek bu yüzden küçülüyor' demesi gerekmiyor mu? Gerekmeyi bırakın muhalefet adına zorunluluk bu. Ancak ne takip eden ne haber alıp bilgilendiren var. Neden? Çünkü uğraşacakları parti içi kavgalar gibi daha önemli konuları var. Halkın gerçek gündemini yakalamak adına bu tür örnekleri o kadar arttırabilirsiniz ki elde o kadar veriler var ki bir yazıyla anlatılması bir hayli zor. Bu anlatımları bir sonraki yazıya bırakıp sözleri biraz değiştirilmiş veciz üzerinden bir uyarı ile bitirelim. Halk sillesinin sedası yoktur. Bir vurdu mu devası yoktur.