Şanlı Han’da yaptığı faaliyetleri anlatarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Han Belediyesi işbirliğiyle ilçede Kentsel Tasarım projeni hayata geçireceklerini belirtti. Şanlı projeyle birlikte Han ilçesinin daha da gelişeceğini söyledi.

ES TV ekranlarından yayımlanan ‘Seçime Doğru’ programının konuğu Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı oldu. Şanlı, Es TV Genel Yayın Yönetmeni Şener Çetin’in sorularını yanıtlayarak, Han ilçesinde göreve geldiği günden bu yana yaptığı çalışmaları ve Han ile ilgili hayallerini anlattı.

TEK DERDİM; HAN’I HAK ETTİĞİ YERE GETİRMEK

Şanlı ilk olarak tek derdinin Han’ı hak ettiği yere getirmek olduğunu ve bunun mücadelesini verdiğini söyleyerek, “Şu anda seçimi falan düşündüğüm yok. Ben Han’ı seviyorum. Zaten Han’ı sevdiğim ve hizmet ettiğim için 2014 yılında göreve geldim. Benim tek gayem, tek derdim Han’ın tarihsel dünya kültür mirasının hayata geçirilip, Han’ın hak ettiği yere gelmesi, benim hedefim Han’ı şirin ve güzel bir hale getirmek. Bunun mücadelesini verdim, veriyorum. Seçimlerde kim olmuş, kim olmamış önemli değil, tek gayemiz hizmet edebilmek” dedi.

HALKIN İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞIYORUZ

Göreve geldiğinde en öncelikli sorunun altyapı olduğunu belirten Şanlı, halkın istekleri doğrultusunda çalışma yürüttüğünü söyledi. Şanlı, “2014 yılında ilk seçildiğim zaman, ilçemiz 1967 yılında belediye olmuş ama yani 2014’e kadar klasik belediyecilik anlayışıyla yönetilmiş. Tabi o günün şartlarına göre belediye başkanlarımızın haklarını yemeyelim ama en büyük sorun altyapıydı. Bu sorunu acilen ortadan kaldırmak için kanalizasyon çalışması yaptık. Daha sonra esas sıkıntımı şu, bir tarafımız zaten arkeolojik nokta olması nedeniyle birinci, ikinci ve üçüncü derece sit alanları mevcut. Bu yüzden aslında sıkıntılı bir ilçeyiz. Hemşerilerimiz bize geliyor ve ev yapmak istediklerini söylüyor ama koruma kurullarından geçiremiyoruz. O sıkıntıları yaşıyoruz. Ama şu var, inadına bu ortamda belediye başkanlığı yapmaya çalışıyoruz. Önceliğimiz kanalizasyondu mesela onu yaptık. Sonra doğalgazla ilgili çalışmamız oldu. Biz hep halkın istekleri doğrultusunda mücadele verdik. Halk ne isterse onu yapıyoruz. Örneğin; Ankara’da Enerji Piyasası Düzenlemem Kurulu’nda beş sefer git, gel insanları usandırdık. Sonra bizden zor kurtuldular, çok şükür lisans bölgesine aldılar. Han’ın bir kısmı o sayede doğalgaza kavuşmuş oldu. Biz ilk geldiğimizde borçlu bir belediyeydik. Ama biz geçmişi unutmak için yeni bir sayfa açalım. Han’ın yapısında şöyle bir durum var, diğer ilçelere benzemez. Birinin canı yansa diğerinin de yanar. O yüzden biz bu hassasiyeti göstererek geçmişin yanlışlarını dile getirmedik” şeklinde konuştu.

HAN, BORCU OLMAYAN TEK BELEDİYEDİR

Belediye’yi aldığında sıkı bir mali politika izlediğini dile getiren Şanlı, Türkiye’de borcu olmayan tek belediye olduklarını iddia etti. Şanlı, “Evet, borçlu bir belediye aldık. Hem mali disiplin yaparak borçlarını ödedik. Belli bir hizaya soktuk. Şu an şunu iddia ediyorum; Türkiye’de 1300’den fazla belediye var, şu an Han ilçesi borcu olmayan tek belediyedir. Ben evimiz nasıl yönetiyorsam, belediyeyi de öyle yönetiyorum. Burası da büyük bir evdir, o evi iyi yönetmemiz gerekiyor. Kamuda devamlılık vardır. Yarın bir gün biz bu belediyeyi bıraktığımız zaman borçsuz bir belediye bırakmak istiyoruz. Çünkü gelenler de zorluk yaşamadan belediyeyi kolay yöneterek, hizmeti rahat bir şekilde yapabilsin” ifadelerini kullandı.

ARAZİLERİ İPOTEKTEN KALDIRDIK

Belediyenin daha önceki dönemlerde borçlarından dolayı bazı arazilerin ipotek edildiğini belirten Şanlı, arazileri tekrar belediyenin himayesine geçirdiklerini söyledi. Şanlı, “Biz geldiğimiz zaman çoğu tarlalar, arsalar borçlardan dolayı ipotekliydi. Biz bu ipotekleri kaldırdık. Mesela; bir sanat köyü projem vardı. 70 dekar alanda bir arazi vardı. Tapusu belediyenin ama Milli Eğitim’e hakkı verilmiş, bir şey yapamıyorsun. Onu kurtarabilmek için 2016’dan bu yana uğraştık ve belediyenin himayesine aldık. Bizim orada lavanta bahçemiz, insanların konaklayabileceği şekilde bir turizm alanı olarak orayı değerlendirecektik. Orayı elimize yeni geçirdiğimiz için dilediğimiz, özlediğimiz, yapmak istediğimiz o eseri yapamadık” diye konuştu.

KENTSEL TASARIM PROJESİYLE HAN’I N ÖNÜ AÇILACAK

Eskişehir'de kahvehanede süt dönemi Eskişehir'de kahvehanede süt dönemi

Tarihi ve kültürel yapısıyla öne çıkan Han ilçesinin dört bir yanı arkeolojik sit alanıyla kaplı olduğu için vatandaş mağduriyet yaşıyor. Zira bölgeye ne konut yapılabiliyor, ne de proje üretilebiliyor. İşte bu konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Han Belediyesi işbirliğiyle Kentsel tasarım projesi hazırlandı. Projeyle ilgili bilgi veren Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, projenin tamamlanmasıyla birlikte Han’ın daha da gelişeceğini vurguladı. Şanlı, “ Bizim çarşıda 3. Derece sit alanımız var. Oraya bir konaklama tesisi yapabilmek için Koruma kurullarını mekik dokuyoruz. Vatandaşlarımız konut yapılamıyor. O nedenle hemşerilerimiz ev yapamadığından dolayı sürekli ıstırap çekiyorlardı. Dedik ki; 1969 yılında bir imar planı yapılmış, bunu uygulamamız gerekiyor. Uygularsak ancak insanlar konut yapabilecek. Uygularsak, sanayi, hastane,  sosyal donatılar yapabileceksin. Onun için şu anda Han’da böyle bir şey yok. Ama Allah’ın izniyle çok güzel bir proje var, son aşamaya geldi. Şu an da 110 hektar alanda 1100 adet arsa üretiyoruz. Hemşerilerimiz ev yapmak için geliyor, imar uygulaması olmadığı için yapamıyor. Ondan sonra boynunu büküyor, biz de yardımcı olamadığımızdan dolayı üzülüyoruz. Belediyenin aslında imar yapmaya gücü yok. İmar olmadan hiçbir şey yapamazsın. Bunu aşabilmek için bir imar uygulaması olması gerekiyor. Biz de dedik ki; belediyenin gücü yok. Cumhurbaşkanlığı 11. Kalkınma Stratejik Planında 81 İl’de örnek imar uygulaması ve kentsel tasarım yapılacakmış. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’ne bizi çağırdılar. Çoğu belediyenin haberi yoktu, ben duydum. Çünkü Han Belediyesi’nin bunu yapmaya gücü yetmez. O nedenle 2020 yılında bizi çağırdılar. Bunu dedi Eskişehir’e yapalım mı? Ama ortada daha Han ilçesi yok. Tamam, Eskişehir’e yapın dedim. Neyse sonra tekrar gündeme alındı tabi bizi çağırdılar. Bana dediler ki; Başkan biz bunu Han'a ’aparsak Sayın Bakan’ın resmini kataloğun başına koyacağız, sana sıkıntı yaratır mı dediler. Ben de dedim ki; bize niye sıkıntı yaratacak. Tabii sonra herkes enin gibi düşünmüyorlar dediler. Benim memleketim hizmete aç dedim. Çünkü dünya kimseye kalmaz. Ama eserler kalır dedim. 2021’de ihaleye veriyorlar, o dönemden bu yana uğraşıyoruz. Bu projeyle ilgili hemşerilerimiz itiraz ediyor, mahkemeye veriyor. Bazıları karalama kampanyaları yürüttü, bir sürü sorun yaşadık ama bugün artık tamamlıyoruz. Çünkü Han’ın kurtuluşunun tek yolu buydu. Tapu müdürlüklerinde de şimdi son aşamaya gelindi. Hemşerilerimize de tapularını dağıtacağız. Artık belediyeye de gelecek, tasarımını da yaptırdık. Ruhsatını da verip bu şekilde konutunu yap diyeceğiz. Bu proje tamamlandıktan sonra Han’ın hızlı bir şekilde gelişeceğine inanıyorum. Han’ın önü daha da açılacak ve o zaman istediklerimizi yapabileceğiz. Çünkü bu süreçten sonra beni kimse Han’da bulamaz. Çünkü hastane isteyeceğim, bakım evi isteyeceğim. Hizmet getirebilmek için Ankara’dan gelmeyeceğim, gerekirse kapılarında yatacağım” açıklamasında bulundu.

GÜZEL ŞEYLER YAPARSAK ESERLERİMİZ KALIR

Makamların geçici olduğunu belirten Şanlı, önemli olan geriye güzel bir eser bırakmak olduğunu kaydederek, “Bizim siyasi farklılarımız olabilir ama soyadımız Türkiye! Çünkü 86 milyon olan bu ülkede birlikte yaşıyoruz. Farklılıklar olacak, değişik dünya görüşleri olacak. Ama ortak paydada memleketimize en iyi şekilde hizmet yaparsak başka bir isteğimiz yok. Makamlar kısa, bir gün elbet gideceğiz. Güzel şeyler yaparsak eserlerimiz kalır” dedi.

DÜNYA MİRASIMIZI SU YÜZÜNE ÇIKARALIM İSTİYORUZ

Han ilçesini turizme kazandırmak için mücadele ettiğini vurgulayan Şanlı, “Yeraltı şehrimiz var.  Tabi orası az bir çalışmayla ortaya çıkarılmış ama yani tamamen ortaya çıkarılmış bir çalışma yok. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın buraya bir el atması gerekiyor.  Çünkü yerel yönetimlerin gücüyle bu iş olmaz. Mesela Nevşehir’de Kapadokya’da Japonlar bu işlere meraklı olduğu için orada kazı çalışması yapıyor, eserleri çıkarıyor.  Bizim gücümüz yetmiyorsa Bakanlık nezdinde de dış kaynaklardan bu konuda destek alınması lazım. Yazılıkaya anıtımız var. Havasıyla, kültürüyle tarihiyle güzel bir vadide yaşıyoruz. Biz de tarihimizi, kültürümüzü su yüzüne çıkarmak için elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz” diye konuştu.

YILMAZ HOCA PARTİLER ÜSTÜ BİR BİLİM ADAMIDIR

Şanlı son olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e yönelik itibar suikastı yapıldığını hatırlatarak, “Yılmaz Hocamız aslında partiler üstü, entelektüel bir bilim adamı. Hocayı bir partici olarak değil de Eskişehir’in sevdalısı, mimarı olarak düşünmek gerekiyor. Çünkü Yılmaz Hoca bu memleketin sanki bu memleketin aşkı olarak görüyor. Ömrünün son damlasına kadar memlekete bir şeyler yapmak için adadı. Hocanın Eskişehir’e kattığı çok değer vardır. Bütün siyasal düşünceleri kucaklayan bir liderdir. Kendisine yönelik son dönemlerde yaşından dolayı itibar suikastı yapılıyor. Hoca beden gücüyle mi hizmet yapıyor, hoca ekibine sadece orkestra şefliği yapıyor. Kendisine yönelik acımasızca saldırılar insan olarak üzülüyorum. Çünkü bunca hizmeti yapan kişiye ayıptır” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Şener Çetin