Ali İsmail Korkmaz,

2013 yılında,

Eskişehir'deki Gezi olayları sırasında yaşamını yitirdi…

Orantısız bir şekilde polis şiddetine maruz kalarak…

Ali İsmail yaşamını,

Annesi biricik oğlunu yitirdi…

Çok insanda derin acılar bıraktı Ali İsmail…

Babasında, ağabeyinde, yakınlarında, arkadaşlarında…

Hatta Eskişehir ve Türkiye'nin vicdanında…

Ama hiçbir acı,

Bir annenin yavrusunu yitirdiğinde çektiği acı kadar keskin olamaz…

***

Dün Eskişehir'de bir etkinlik olacaktı…

Can Dündar, Erdem Gül, İsmail Saymaz, Melda Onur konuşmacı olarak katılacaklardı…

Ali İsmail ve onun nazarında baskı ve şiddete maruz kalanlar anılacaktı…

Ali İsmail'in ailesi de davet edilmişti…

Ancak olmadı, olamadı…

Etkinlik,

13 Mart akşam saatlerinde Ankara'da patlayan bomba yüzünden iptal edildi…

Annesi, babası ve arkadaşları,

Ali İsmail'in heykelini ziyaret ettiler…

Annesi, avucuna su koydu önce, sonra bir demet karanfil…

Sonra…

İsmail'in kanlı canlı, gümbür gümbür atan yüreğine dokunamadığı için soğuk taşa dokundu…

Ali İsmail yerine heykelini sevdi…

'Bu yıl mezuniyetine gelecektim, ama heykeline geldim…'

***

13 Mart katliamının ardından,

'O büyük acıların içinden en büyüğünü bul' deseler,

Hiç tereddüt etmeden 'annelerin acılarını' gösterirdim…

Ali İsmail'in annesi,

3 yıldır çekiyor bu acıyı…

15 yaşındaki Atakan'ın annesi…

16 yaşındaki Destina'nın,

ODTÜ'lü Berkay'ın annesi…

Elif'in,

Elvin'in,

Feyza'nın,

Kerim'in…

Anneleri ağlıyor kuytularda…

Her yangın eninde sonunda söner,

Annelerin yüreğindeki hariç…

***

Yazının başlığı bir şarkının sözlerinden alıntı…

Hüsnü Arkan'ın 'Kırık Hava' şarkısından…

'Kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
Cihan tutuşmuş umman yanıyor'
diye biten…