Saadet Partisi İl Başkanlığı, sokak hayvanlarının “ötanazi” adı altında öldürülmesini içeren kanun teklifine dair basın açıklamasında bulundu. Eskişehir Hayvan Hakları Platformu ve hayvanseverlerin de katılım gösterdiği programda konuşan İl Başkanı Fesih Bingöl, “Bu kanlı bir yasadır. Her can kutsaldır. Her canlının yaşam hakkı vardır ve bu hakkı ondan almak hiçbirimizin haddi değildir” dedi.

Eskişehir'de milyoncu dükkanları kalabalıklaştı Eskişehir'de milyoncu dükkanları kalabalıklaştı

Saadet Partisi İl Başkanlığı, olağan pazar toplantısını Hamamyolu’nda gerçekleştirdi. Sokak hayvanlarının “ötanazi” adı altında öldürülmesini içeren kanun teklifine yönelik açıklamada bulunan İl Başkanı Fesih Bingöl, sokak hayvanları sorununun bugün ortaya çıkmadığını belirterek, “Bizler, ‘karıncayı yaşat ki, devlet yaşasın’ hassasiyetiyle hareket etmeyi inancımızın bir gereği olarak görürüz. Ancak şunu da kabul ederiz ki; belli bir aşamadan sonra sahipsiz sokak köpeklerinin uyutulması, istemesek de zorunlu hale gelebiliyor. Ancak getirdiğiniz teklifte “ötanazi” olarak ifade ettiğiniz yöntem birçok infiale yol açabilecek, çerçevesi geniş tutulmuş olması nedeniyle kabul edilebilir değildir. Üstelik bunu belediyelere verdiğiniz bir imkân olarak tanımlamanız asla vicdani değildir, son derece kusurlu ifadelerdir. Bu konunun siyasi saiklerle yerel yönetimler üzerinde bir baskı unsuru haline getirebilecek düzenlemelerden kaçınmak gerekir. Merkezi yönetim sadece denetim kısmında değil, uygulama kısmında da sorumluluk almalıdır. Bunun yanında hayvan hakları kuruluşları ve veterinerlerimiz de sürece mutlaka dahil edilmelidir” ifadelerini kullandı.

HAYVANSEVERLER DESTEK VERDİ

Önerilerini de sıralayan Bingöl, “Sokak köpekleri kısırlaştırıldıktan sonra tekrar sokağa bırakılmamalıdır. Barınak ve bakımevlerinin yanı sıra yaşam alanları kurulmalıdır. Uygun bulunan açık alanlar sahipsiz sokak köpekleri için yaşam alanına dönüştürülmeli, daha doğal ve özgür bir ortamda yaşamaları sağlanmalı. Gerekli görüldüğü halde yaşam alanı içerisinde de barınak kurulması sağlanmalıdır. Barınak ve bakımevlerinin şartları iyileştirilmeli, kamera sistemleri ile 7/24 izlenebilmelidir. Bağış toplayan hayvansever kuruluşlar, barınak ve bakımevleri kurmakla yükümlü olmalıdır. Barınak, bakımevi ve yaşam alanlarında çalışan personellere yönelik eğitim zorunlu hale getirilmelidir. Evcil hayvan satışı kontrol altında olmalıdır. Hayvan sahiplendirme esas alınmalı, merdiven altı üretim ve satışa izin verilmemelidir. Tüm evcil hayvanlar mikroçip ile kayıt altına alınmalıdır. Tehlikeli ırklara izin verilmemeli, tehlikeli ve yasak ırkların saldırılarından sahipleri sorumlu tutulmalıdır. Yasak ırk köpeğin bir insana zarar vermesi durumunda sahibine türk ceza kanunu uyarınca ceza verilmelidir. Cezalar daha caydırıcı hale getirilmeli, hayvanlara yönelik şiddet ve işkence uygulayanlara, hayvanları sokağa terk edenlere daha caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. İnsanı insan yapan diğer canlılardan ayıran aklı ve vicdanıdır. Çıkarılmak istenen yasa ne akla ne vicdana sığmaktadır. Türkiye’de bin 390 belediyenin sadece 237’sinde bakımevi bulunmaktadır. İddia edilen 4 milyon hayvanın buralara toplatılması, belli bir sürede sahiplendirilmesi, sahiplenilmeyen hayvanın sağlıklı da olsa ötenazi uygulaması ile yaşamına son verilmesi tasarlanmaktadır. Bu kesinlikle kabul edilemez. Bu kanlı bir yasadır. Her can kutsaldır. Her canlının yaşam hakkı vardır ve bu hakkı ondan almak hiçbirimizin haddi değildir” şeklinde konuştu. Bingöl’ün konuşmasına alkışlarla destek veren  Eskişehir Hayvan Hakları Platformu ve hayvanseverler, “Yasayı geri çek”, “Devlet öldürmez, devlet yaşatır” sloganları attı.

Kaynak: Anadolu Gazetesi - M. Anıl Aksoy