Ülkemizde tüketici haklarını yerleştirmek ve tüketicilerde hak arama bilincini oluşturmak için birçok gönüllü tüketici örgütü başarılı bir biçimde mücadele veriyor. Bu örgütlerin vermiş oldukları mücadelelerin meyve vermeye başladığı Gümrük Bakanlığı'nın yılsonu verilerinin açıklanmasından sonra daha net ortaya çıktı. Çeşitli tüketici sorunlarına karşı hakkını aramak için 2002 yılında Tüketici Hakem Heyetleri (THH)' ne 33.375 tüketici başvururken, bu rakam 2007' de 82.873'e, 2012'de 446.054'e ulaştı. 2014 yılında tüketici, üzerine yağmur gibi yağan ve halk arasında 'Deli Dumrul' ücretleri de denilen bankacılık ücretlerine adeta isyan etti. Bu alanda özellikle Türkiye'nin en yaygın tüketici örgütü olan TÜDEF Federasyonun önderliğinde bileşenleri olan derneklerce birlikte yapılan hukuksal mücadelelerin de kazanılmasıyla 2013 yılında 883.854 olan başvuru 2014 yılında 6 kattan fazla bir artışla 5.445.308 olarak gerçekleşti.

2015'in son ayında ise tüketici başvuruları yaklaşık 5.800.000' e ulaştı. Tüketici 2014 yılındaki tüm bu başvurularda %94,02 oranında haklı çıktı. 2013 yılında sadece 599.210 olan bankacılık başvuruları geçtiğimiz yıl 4.900.777' ye ulaşarak THH'lere yapılan toplam başvurunun %90'ını oluşturdu. Bankacılık başvurularını sırasıyla 463.130 kişiyle %9 oranında ayıplı mal ve hizmet, 74.230 kişiyle mesafeli sözleşme ve abonelik sözleşmeleri, 25.373 kişiyle taksitli, kampanyalı, kapıdan satışlar ve 3.049 kişiyle turistik başvurular izledi'

Bankalarca tüketicilerden haksız yere alındığı yargı karaları ile kesinleşmiş olan; dosya masrafı, kart ücretleri, ipotek fek ücretleri nedeniyle, dağ gibi yayılan şikayet dosyaları karşısında başta yetişmiş personel olmak üzere mekan, posta, kırtasiye giderleri sıkıntısı çeken Günceltüketicisorunlarını ilk elden ve kısa sürede çözümlemek amacıyla 81 ilde ve 919 ilçede kurulan 1010 THH'nin başvurulara heyetler büyük güçlük yaşamaya başladı.

Tüketiciyasalarına göre tüketicinin sorununun 6 ayda çözülmesi gerekirken büyük merkezlerdeki heyetlerde bu süre 1-1,5 yılda kadar uzayan hak arama çilesine dönüştü.Tüketicilerin yasal olarak haksızlığı kesinleşmiş olan bankacılık ücretlerini geri alabilmek için tek tek başvurmak zorunda olması nedeniyle THH ve Tüketici Mahkemeleri tıkandı.Devletin bu yığılmayı ve THH ve mahkemelere yaptığı ek kaynak aktarmalarının yetersiz kalmasını önlemek için tüketicilerde haksız yere alındığı yargı karaları ile kesinleşmiş olan 'Deli Dumrul' ücretlerinin, 'bankalarca tüketicinin hesabına direkt iadesi' kapsamında bir maddelik yasal düzenleme yapması yeterli olacak iken bu yapılmadı ve tıkanıklık önlenmedi.

Yukarıdaki grafikler göstermiştir ki Ülkemizde tüketici bilinci artmıştır. Vatandaşlarımız haksız yere alınan ücretlere isyan etmiş başta bankalar olmak üzere hak arama mücadelesine girmiştir. Bu noktada devletin görevi olan kısım 6502 sayılı kanunun ruhuna uygun olarak bilinçlenen ve bilinçlendiren vatandaşı da tüketici örgütlerinin işini kolaylaştırmak önlerini açmaktır. Görevi olmayan kısım ise tüketici hakem heyetlerinde tüketici mahkemelerinde haklı olunan bir durumda vatandaşı süründürmek değildir.