Dr. Öğr. Üyesi Serkan Ocakçı, lenfoma hastalığının ciddi belirtilerine dikkat çekerek, lenf bezlerinin tüm vücutta yer aldığını ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olduğunu belirtti. Lenf bezleri iltihap, mikrobik hastalıklar veya kanser gibi durumlarda büyüyebilir. Ancak, bazı durumlarda bu büyüme, kanser hücrelerinin istilası nedeniyle meydana gelir.
Belirtiler: Uzun Süre Geçmeyen Kaşıntılar ve Diğer Semptomlar
Dr. Serkan Ocakçı, lenfomanın en yaygın belirtilerinden birinin uzun süre geçmeyen kaşıntılar olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra hastalarda 'B semptomları' olarak bilinen ateş, kilo kaybı ve gece terlemesi de görülebilir. Lenf bezleri vücut yüzeyinde fark edilebileceği gibi, göğüs veya karın boşluğu gibi bölgelerde de büyüyebilir. Göğüs boşluğunda lenfomanın nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısına yol açabileceğini belirten Ocakçı, karın boşluğundaki lenfomanın ise kabızlık, karın ağrısı ve böbrek fonksiyonlarında bozulmalara neden olabileceğini ifade etti. Ayrıca, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı ve felç gibi ciddi nörolojik belirtiler de lenfoma nedeniyle gelişebilir.
Kesin Tanı İçin Biyopsi Gereklidir
Dr. Ocakçı, lenfomanın tanısı için kan testlerinin tek başına yeterli olmadığını belirterek, şüpheli lenf bezinin cerrahi olarak çıkarılması ve patolojik inceleme yapılmasının gerekli olduğunu vurguladı. Biyopsi ile kesin tanı konulduktan sonra, lenfomanın tipi belirlenir ve bu tanı tedavi planlaması için kritik öneme sahiptir. Tanı sonrasında PET-BT, MRG, BT ve kemik iliği biyopsisi gibi yöntemlerle hastalığın evrelemesi yapılır. Tedavi süreci, lenfomanın tipi, yaygınlığı ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekillendirilir.
Tedavi Süreci ve İyileşme Şansı
Dr. Ocakçı, lenfoma hastalarının büyük bir çoğunluğunun iyileşme şansının olduğunu belirterek, özellikle genç ve erken teşhis konulan hastalarda bu şansın daha yüksek olduğunu ifade etti. İlerleyen yaş, organ yetmezliği ya da geç tanı alınmış olması tedavi sürecini zorlaştırsa da tüm hastaların iyileşme şansı bulunduğunu vurguladı. İlk tedavi sonrası hastaların genellikle kendilerini daha iyi hissetmeye başladığını ve lenf bezlerindeki büyümelerin küçüldüğünü belirten Dr. Ocakçı, tedavi sırasında saç dökülmesinin olabileceğini ancak saçların daha sonra yeniden çıkacağını söyledi.
Lenfoma tedavilerinde, diğer kanser tedavilerine kıyasla şiddetli bulantı, kusma ve iştahsızlık gibi yan etkilerin nadir görüldüğünü ifade eden Ocakçı, tedavilerin genellikle 2-4 hafta aralıklarla ayaktan kemoterapi ünitelerinde yapıldığını belirtti. Bazı lenfoma tiplerinde ise hastanede yatış gerektiren daha yoğun tedavi süreçlerinin olabileceğini, ancak bu tiplerde de iyileşme beklentisinin yüksek olduğunu ekledi.