1943 yılında Sudak şehri yakınlarında‚ Ayserez köyünde doğdu. Alman işgali esnasında Mayıs 1944'de Stalin'in Kırım Tatarlarını sürgüne göndermesi ile birlikte, altı aylık bebek olarak ailesiyle sürgüne gönderildi.

303 GÜN AÇLIK GREVİ

Taşkent Üniversitesi'nde öğrenim görme talebi, Nazilere yardım eden ve Sovyetler Birliği'ne ihanet eden bir aileye mensup olduğu gerekçesi ile reddedildi. Sürgün yaşamı sırasında resmen Özbekistan'da yaşamasına karşın verdiği insan hakları mücadelesi sürecinde birçok kez sürgüne gönderildi, hapse ve çalışma kamplarına atıldı. 12 Ekim 1986 tarihinde ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyet lideri Mihail Gorbaçov arasında gerçekleşen Reykjavik Zirvesi'nde Sovyet aydını Andrey Saharov, Sovyet Tümgenerali Pyotr Grigorenko ve Kırım Tatarlarının önderi Mustafa Cemilev'in hürriyetlerine kavuşması karara bağlandı. 1989 yılında gizlice Kırım'a döndü. 1991 yılında ise Gorbaçov Kırım Tatarlarının vatanlarına dönmesine izin verdi. Bundan sonra soyadı alarak faaliyete girişti. Kırım Tatarlarının yürütme organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi'nin kararı ile kendisine 'Kırımoğlu' soyadı verildi. Gerçek bir dava adamı olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Tatar Türklerinin ana vatana dönmesi ve davalarını dünya kamuoyuna duyurmak amaçlı 303 gün açlık grevi yaparak dünyada en uzun süre açlık grevi yapan kişi oldu.

'HAYATIN GERÇEĞİNİ HAPİSLERDE ÖĞRENDİM'

Anadolu Üniversitesi tarafından, Kırım Tatarları'nın Milli Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa AbdülcemilKırımoğlu'na 'Fahri Doktora' unvanı verildi. Doktora töreninde konuşan bilge lider Kırımoğlu; 'Beni en çok üzen şey üniversite diploması alamamak oldu' dedi. Aldığı diplomanın kendisini son derece mutlu ettiğini aktaran Kırımoğlu ise şunları dile getirdi: 'Bana üniversitede diploma almak nasip olmadı. Aslında hayatımda beni en çok üzen şey o oldu. Bilge veya öğrenci olamayacağımdan dolayı değil. Bir şeyler öğrenmiş olsam, Sovyetler beni okutmaya vazgeçtikten sonra öğrendim. Hayatın gerçeğini hapislerde öğrendim. Ama üniversiteyi bitirmeyi çok isterdim çünkü anne ve babam çok çaba sarf ettiler. Diplomayı anne ve babama göstermeyi çok isterdim. O sebepten dolayı çok üzülmüştüm. Şimdi bana verilen bu diploma benim için sanki Sovyet rejiminden intikam almış gibi oldum.' Kırımoğlu söylediği gibi Anadolu Üniversitesi tarafından verilen Fahri Doktora ile kendisine ve halkına büyük zulümler yaşatan Ruslardan intikam almış oldu…

----------------------------------------------------------------

HALİT GÜRSOY DAHA NE YAPSIN?

Gürleyik Doğal Tarihi Varlıkları Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Halit Gürsoy belki de Eskişehir'in en çalışkan sivil toplum kuruluşu başkanıdır.

TABUTA BİR ÇİVİ ÇAKMAK

Yaptığı büyük mücadele sonucunda Gürleyik'e HES yapılmasını engelledi. Gürsoy uzunca bir süredir mangal ve semaver ateşlerine karşı da bir kampanya başlattı. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle karşılaştım. Bir doğa gönüllüsü olan Gürsoy ile çay içip, sohbet ettim. Gürsoy, 'Gürleyik'te mangal, semaver ateşi yakmak Gürleyik doğasının tabutuna bir çivi çakmaktır. Büyükşehir ve Mihallıççık Belediyelerimiz zabıtalar görevlendirerek, Gürleyik'e mangal ve semaver ateşi yakılmasına izin vermemeli. Birilerinin mangal keyfi yüzünden doğamız yanıp kül olmasın. Jandarma da İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. Mihalıççık Kaymakamımız da Jandarmaya görev vererek, denetimleri sıklaştırmalı' dedi.

233 KUŞ TÜRÜ

Anadolu Doğa Grubu Başkanı Salim Erdal daha önce köylerinde tersine şelale yürüyüşü yaptığını kaydeden Gürsoy; 'Fakat ESOGÜ'den Hidrolog Prof. Dr. Naime Arslan bir makalesinde suyun içinde bu yürüyüşü yapmanın sucul canlılara zarar verdiğini belirtti. Bununa üzerine Salim Erdal doğaya zarar veriyoruz diye tersine şelale yürüyüşünü kendi aralarında yasakladı. Gürleyik Derneği Koruma Kurulu Kararıyla bizde yasakladık. Gürleyik Dünyada 'Flora ve Fauna Kitabı' olan tek köydür. Dünya'daki 532 kuş türünden 233'ü Gürleyik'te tespit edildi' dedi.

'HAMSİYİ KAVAĞA MI ÇIKARSIN?'

Gürleyik'in 2010 yılında doğal sit alanı yapıldığını vurgulayan Gürsoy; ' Valimiz Azmi Çelik, Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen, Mihalıççık Belediye Başkanımız İsmail Uysal, Mihalıççık Kaymakamız Yavuz Aslan Gürleyik'teki doğal zenginliğimizi korumak için gerekeni yapmalı. Mangal ve semaver ateşlerine karşı caydırıcı tedbirler almalıdır' dedi. Gürsoy, mangal ve semaver ateşi konusunda son derece haklı. Mangalcılar yüzünden ülkemiz ormanları kül oluyor. Kimse orman içerisinde ateş yakmamalı. Gürsoy bu olaya dikkat çekmek için ağaca çıktı. Tiyatro gösterisi yaptı, davul zurna çaldırdı. Gürsoy, mangal ve semaver ateşine karşı halkı bilinçlendirme konusunda daha ne yapsın?. 'Hamsiyi kavağa mı çıkarsın?'

-------------------------------------------------------------------

ÇAĞDAŞ'IN ÇAĞDAŞ MÜDÜRÜ EMEKLİ OLDU

Özel Çağdaş Okulları Müdürü Tarık Sayer emekli olarak, 25 yılı yönetici 45 yıllık eğitimcilik hayatını alnının akıyla sonlandırdı. Yöneticilik hayatına Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde başlayan Sayer, Cumhuriyet Lisesi Müdürlüğü, Milli Eğitim Şube Müdürlüğü ve Özel Çağdaş Okulları Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Tarık Hoca, Atatürkçü, çağdaş, Cumhuriyetin değerlerine bağlı bir eğitimci olarak hep aydınlığı savundu. Öğrencilerini Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda yetiştirdi. Temiz kalpli ve dürüst kişiliğiyle eğitim camiasında sevilen bir isim olan Sayer, Eskişehir'in yaş bakımından en kıdemli eğitimcisiydi. Uzun yıllardır tanıdığım Tarık Hoca'nın emekliliğinin hayırlı olmasını diliyorum. Yeni yaşamında sağlık ve mutluluk diliyorum…

------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

ABD Başkanı Barack Hussein Obama: Fethullah'ı size verirsem, 'Pensilvanya hocasız kalır' diye düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: O'nun karşılığında Adnan Hocayı sana vereyim. Bu hoca hem komik hem de renkli. Üstelik birbirinden güzel kedicikleri de var.