Ligin 25.haftasında evimizde oynadığımız1954KelkitBelediyespormaçını kazanarak 3 puanı hanemize yazdırdık.
Son üç maçımızda 7 puan toplamamıza rağmen hala üst sıralara hızlı bir yükseliş yaşayamadık. Oysa 3-5 hafta öncesine kadar aradaki puan farkı gene aşağı yukarı aynı seviyelerde idi. Bunun en büyük sebebi ise biz kazanırken, diğer rakiplerimizin de kazanmasıdır. Sürekli tekrarlıyoruz. Ligin boyu kısaldıkça, hedef de kısalmaya başlar. O nedenle hoca ve oyuncu tercihleri belli bir zamandan sonra hata götürmez. Çünkü lige asılmak isteyen başka takımlarda mutlaka olacaktır.
Ligin sonuna doğru yaklaştıkça, heyecan ve stres seviyesi artar. Bunu her camia kaldıramaz. Hele Eskişehirspor gibi camialar daha kırılgan ve hassas olurlar. Bakmayın siz küme düşme konusunda tecrübeli olduğumuza, biz genelde bu atmosferlerden hep zararlı çıktık. Yaklaşık 40 yılı aşkın futbol camiasının içindeyim. Ama küme düşenlerin çoğu biz küme düşmeyiz diyen takımlar olmuştur.
Bazı taraftarlarımız, transfer açılınca her şey yoluna girecek zannediyor. Takım kadromuz bu ligin küme düşme seviyesinin üstünde olabilir. Şampiyonluk veya üst sıraları kovalayacak bir takım da olabilir. Bunu zaten bizde söylüyoruz. Ama puan tablosu ve topladığımız puanlar bunu söylemeye bir türlü elvermiyor. Biz hala düşme riskini iliklerimize kadar hisseden bir takım olduğumuzu sakın unutmayalım.
Maça gelince çok fazla söylenecek bir şey yok. Ana başlıklar altında toplamaya çalışırsak. Takım oyununda ilerleme olduğunu, hala bir oyun kurucu eksikliğimizi, oyunu dikine oynama çabası içerisinde oynamaya çalıştığımızı söyleyebiliriz. Kalecimiz Kayacan Erdoğan'ın bazen ciddiyetten uzak basit hatalar yaptığını, İlker Sayan'da düşme olduğunu, Onur Arı'nın artık tam bir Pivot Santrafor olarak oynamaya başladığını, İsmail Odabaşı'nın eskileri hatırlatmaya başladığı, Serdar Sudun'u mücadelesi, Tufan Kelleci'yi attığı mükemmel golü için kutlarız. Ama her şeyden önce taraftarımız iyi oyun değil, puanlara ihtiyacımız olduğunu unutmasın. Maçları Agresif, rakibi ve hakemleri baskı altına alan hava da oynarsak kazanabiliriz.
Biz kazanırken, rakiplerimizde kazanıyor. Bu haftaki maç kaderimizin çizileceği maçtır. Rakibimiz bu maçta bize karşı ayrıca motive olacaktır. Bu aşırı Motivasyon onlara hata da yaptırabilir. Hangi şartlarda olursa olsun, biz motivemizi bozmadan, galip gelemiyorsak bile, yenilmemeyi kafamıza koymalıyız. İşte öyle kritik bir maça çıkıyoruz.
Yazıma son verirken taraftarımızın maçları şenlik havasında oynamak isteği bu haftalar için pek uygun değildir.Şeref tribünde oturan kişilere sevgi gösteri yapmak, bizlerin Motivasyonunu başka yerlere çeker. Daha hedefimiz henüz gerçekleşmedi. Hiç kimse kusura bakmasın, sakın beni deyanlış anlamasın. Saha da olanlarla, şeref tribününde olanların asli görevi, bizi küme de bırakmaktır. Üç gün sonra bu kişilere küfür de edebilirsiniz. O nedenle sevgi gösterilerimizi sonraya bırakalım diyerek, bu kulübün başkanı da 'Maviş Erkan' değil, Erkan Koca'dır. Bu koltukların bir ağırlığı vardır. Artık bazı üsluplarımıza da dikkat edelim. Dostluk, arkadaşlık,bir yere kadar,bunu lütfen tribünlere taşımayın. Bu da benden sizlere bir abi tavsiyesi olsun.