Yılardır hep aynı hikayeyi dinliyoruz. Tüm siyasi partilerin liderleri, hep daha demokratik, Avrupa'daki gibi anayasa istediklerini haykırır.
DİRENENLER TASFİYE EDİLİR
Muhalefetteyken 'Dokunulmazlıklar kaldırılmalı', 'Seçim barajı düşürülmeli veya kaldırılmalı' derler. Ancak iktidara geldiklerinde bu sözlerini unuturlar. Ancak aynı liderler, adaylar belirlenirken parti içi demokrasiyi bir türlü uygulamaz. Buna direnen il ve ilçe örgütleri hep aynı yöntemlerle antidemokratik şekilde tasfiye edilir. Parti içi demokrasi mücadelesi verenler hep dışlanır. Bunlar, genel merkez yöneticiler tarafından hep 'Sakıncalı Piyade' olarak görülür. Bundan dolayı yılgınlığa düşen partiler artık günümüzde antidemokratik uygulamalara karşı mücadele etmiyor.
KULLANILMAYI BEKLERLER
Genel Başkanların veya bazı illerde güçlü olan belediye başkanı ve milletvekillerinin belirlediği adayları sineye çekiyor. Hatta başka partilerden gelen insanların baş tacı edilmesini üzüntüyle izliyor. Peki parti liderleri demokrasinin lafla değil de uygulamayla olacağını bilmiyor mu? Bugünkü kanunlarda parti içi demokrasiye aykırı hükümler yoktur. Aday seçiminde üyelere gitmeyi engelleyen bir hüküm yoktur. Ağızlarından demokrasiyi düşürmeyenler, iş adayları belirlemeye gelince kendi partisinin üyesine gitmez. Onların görüşlerini almaz. Böylece Genel Başkan tarafından yazılan milletvekilleri meclislerde tuzluk gibi otururlar. Ve Genel Başkanlarının kendilerine ihtiyaç olduğunda kullanmasını beklerler…
/////////
ANANI ÖPEN KADI İSE

Ülkemizde ard arda yaşanan hukuksuzları görünce merhum Süleyman Demirel'in 'Karakuşi Kadısı' fıkrası aklıma geldi. Osmanlı döneminde, yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek duruyor. Karakuşi Kadı, fırıncıya 'Ben bunu aldım' demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: 'Hani bizim ördek?' diye sormuş. Fırıncı boynunu büküp 'Uçtu' deyince, iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarmış; korkusundan kaçmaya başlamış. Gayrimüslim vatandaş da peşinde koşuyor. Duvardan atlarken, öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmez mi! Kadın oracıkta düşük yapmış; kocası da fırıncının peşine düşmüş. Fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler, hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar. Ördeğin sahibi, 'Bu adam ördeğimi hiç etti' diye şikayet etmiş. Kadı, fırıncıya sormuş: 'Ne yaptın bu adamın ördeğini?' Fırıncı 'Uçtu' demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış: 'Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar 'Uçar' anlamınagelir. O halde ördeğin uçması suç değil' diyerek fırıncının beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşın şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: 'Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslüman'ın tek gözü çıkarıla...' Karakuşi Kadı, 'Şimdi' demiş, 'Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.' Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş.
Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da, Karakuşi Kadı, 'Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak' diye hüküm kesmiş. Böyle olunca adam da, şikayetini anında geri almış. Kadı Yahudi'ye sormuş: 'Senin şikayetin ne? Yahudi ellerini açmış, 'Ne diyeyim kadı efendi' demiş, 'Adaletinle bin yaşa sen, e mi !' Merhum Süleyman Demirel fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek; 'Ananı öpen, kadı ise, kime şikayet edeceksin? Bugün ülkedeki durum bu! Anladınız mı?' demişti.

/////
NOSTALJİ
25 YIL BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPTI
Yıl 1989. 28yıl önce Seyitgazi İlçesi'nde Seyyit Battalgazi Bilimsel Semineri sonrasında Belediye Başkanı Süleyman Arif Ünal, dönemin Valisi Bahaeddin Güney'e plaket takdim ediyor. Eskişehir'de yıllarca Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yapmış olan Güven Tanyeri'de fotoğrafta yer alıyor. Süleyman Arif Ünal 1984-2009 yılları arasında tam 25 yıl Seyitgazi Belediye Başkanlığı yapma başarısını gösterdi. Ünal, Eskişehir'in unutulmaz Belediye Başkanları arasında yer alıyor. Anavatan Partisi iktidarı sırasında 1988'de Antalya'dan Eskişehir'e Vali olarak atanan Bahaeddin Güney ilimizde 3,5 yıl görev yaptı. Renkli kişiliğiyle Eskişehir'de iz bıraktı. 1989 yılında Beyaz Altın Lületaşı Festivali düzenledi. Eskişehir'in tanıtımında önemli çalışmalara imza attı. 20 Ekim 1991'de yapılan seçimde Anavatan Partisi iktidardan düştü. DYP-SHP Hükümeti kuruldu. İlk çıkan Valiler Kararnamesiyle 1992'nin ilk ayları merkeze alındı. Çünkü Güney, Antalya Valisi iken, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e Antalya içinde miting yapmasına izin vermemişti. Demirel Başbakan olunca, mitingine engel olan Güney'i merkeze alarak onu cezalandırdı.
////

CUMARTESİ HİKAYESİ
DELİKANLIDAN AT HIRSIZINA BİLGELİK DERSİ
Bir adam, delikanlının her akşam köye döndüğü yolun kenarına yüzü koyu uzanmış ve delikanlı yaklaşınca da 'Ah, karnım, ölüyorum ' diye inlemeye başlamış.
ATINA BİNDİRDİ
Delikanlı atından indiği gibi adamın yanına gitmiş, onu usulca yerden kaldırarak atına bindirmiş. Sarsılmasın diye de, kendisi atın yularından iple tutarak yürümeye başlamış. Birkaç dakika sonra hilekar adam, atın ipini yularından çözmüş ve at ile hızla uzaklaşmaya başlamış.
Atının ipleri elinde kalan delikanlı, giden atlıya bağırmış:
'Bir dakika bekle bir şey söyleyeceğim. Sakın atı bu şekilde elde ettiğini kimseye söyleme' Adam gülerek 'Neden? Enayi olduğun ortaya çıkmasın diye mi?' demiş.
BİR DAHA KİMSE
YARDIM ETMEZ
Delikanlı üzgün bir şekilde devam etmiş 'Hayır onunla ilgisi yok. Fakat sen bu olayı herkese anlatırsan, bir daha hiç kimse yol kenarında rahatsızlanan ve gerçekten yardıma ihtiyacı olan, insanlara durarak yardım etmez. Bu insan senin kardeşin bile olsa. Yani sen bu olayı anlatarak insanların içinde olan iyilik yapma arzusunu yok edebilirsin.' Bu sözlerden bir hayli etkilenen at hırsızı, özür dileyerek atı geri getirmiş ve; 'Asıl sen bu olaydan hiç kimseye bahsetme ne olur' demiş.


Foto şaka


ETO Başkanı Metin Güler: Gaye Hanım ETO seçimlerinde CHP beni desteklerse 'Hayır' oyu veririm.
CHP PM Üyesi Gaye Usluer: Metin Bey, bizim partide daha şimdiden belediye başkanlığı ve milletvekilliği hesabını yapan yeterince insan var. Bir de siz çıkmayın.