Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER) Genel Merkez Danışma Kurulu, 13 Ekim 2018 Cumartesi günü, EĞİT- DER İzmir- Bayraklı Şubesi lokalinde toplandı.
EĞİT- DER Merkez Danışma Kurulu; derneğin Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Denetleme Kurulu (MDK), Onur Kurulu üyeleri ve şube başkanlarından/ temsilcilerinden oluşuyor ve yılda en az bir kere toplanıyor.
EĞİT- DER'in çeşitli şubelerden yirmi temsilcinin katıldığı İzmir Buluşması; anıların (belleklerin), bilinçlerin, önerilerin ve umutların tazelendiği verimli ve yararlı bir toplantı oldu.
Eskişehir'den MDK üyesi olarak benim ve Şube Sekreteri Ercan SAV kardeşimizin katıldığı bu toplantıdan süzdüğüm damlaları KESİT köşesinde sizlerle paylaşarak tarihe kayıt düşmek istiyorum.

EĞİT- DER'İN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI
Danışma Kurulu toplantısında yaptığım sunum doğrultusunda izninizle öncelikle EĞİT-DER konusunda belleklerimizi tazelemek istiyorum.
EĞİT-DER, ülkemizde 12 Eylül 1980 kırımından sonra ortaya çıkan soğuk ve karanlık günlerdeki buzlar arasından fışkıran ilk 'kardelen'dir.
Anımsanacağı gibi, 12 Eylül'ün neden olduğu kış uykusundan ilk uyananlar 'öğretmenler' olmuştu.
Demokratik öğretmen hareketinin öncüleri, Nisan 1986'da 'abece' adıyla bir dergi çıkararak yasakları deldiler. Adeta bir örgüt gibi işlev gören 'abece Dergisi' çevresinde oluşan birleşik güç sayesinde 16 Şubat 1988'de EĞİT-DER kuruldu.
'abece ve EĞİT-DER kuruluş sürecinin' demokratik öğretmen örgütlenmesi tarihinde çok önemli bir yeri oldu.
Ülkemizde 1980 sonrasında memur sendikacılığının temeli EĞİT-DER tarafından atıldı. Bu süreçte, demokratik örgütsel yaşam alanında çok önemli deneyimler kazanıldı.
Bencileyin birçok eğitimci toplumsal kimliğimizi bu süreçte geliştirdik.
Ancak 1990'da ilk eğitim sendikalarının kurulmasından sonra EĞİT-DER eski çekiciliğini yitirdi.
EĞİT-DER bugün 16 şubesi, sınırlı sayıda üyesi ve çok yoğun maddi sıkıntılarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Türkiye demokratik öğretmen örgütlenmesinin gelişim süreci açısından, 'EĞİT- DER'in bugün 15. genel kurula ulaşabilen ilk örgüt olması' önemli bir tarihsel olgudur.
Bu tarihsel olgu, yüz yılı aşkın bir süreden aşıp gelen 'Demokratik öğretmen örgütlenmesi zinciri içinde EĞİT-DER halkasının önemini' göstermektedir.
Diğer yandan bugün EĞİT-DER, 30 yılı aşan yaşamıyla 'Demokratik öğretmen hareketi içindeki en uzun ömürlü örgüt' sıfatını taşımaktadır.
EĞİT-DER'in öncülü ve bugünkü yayın organı olan 'abece Dergisi' ise 32 yılı aşan yayın yaşamıyla 'Demokratik eğitim alanında yayın yapan en uzun ömürlü dergi' sıfatını taşımaktadır.
Bu bağlamda abece Dergisi ve EĞİT- DER, Türkiye demokratik öğretmen hareketinin tarihsel süreci açısından 'Korunması ve geliştirilmesi gereken kültür varlıklarıdır…'
İzmir'de yapılan EĞİT-DER Danışma Kurulunun güncel önemi ise:
  • Türkiye'de 'tek adam diktasının' neden olduğu ekonomik ve demokratik sorunların yoğunlaştığı…
  • Tek adam diktasını 'Yerel yönetimler alanında da etkinleştirme' hesaplarının yapıldığı…
  • Ve eğitim alanımızda 'kalitesizliğin' ve 'eşitsizliğin' yerlerde süründüğü… Bir dönemde yapılmasından kaynaklanıyor.
Böyle önemli bir buluşmanın, Türkiye'de çağdaş demokrasi ve Cumhuriyet değerlerinin simgesi olan İZMİR'de yapılması da çok anlamdır…
Danışma Kurulu toplantısında öne çıkan ve benimsenen öneriler şöyle özetlenebilir:
  • EĞİT- DER ve abece Dergisi her hal ve koşulda mutlaka yaşatılmalıdır.
  • EĞİT- DER'in ülkemizde 'Laik, demokratik, bilimsel, karma ve kamusal eğitim' ilkelerini benimseyen diğer örgütlerle 'birliktelik ilişkileri' geliştirilmelidir.
  • Derneğin 'siyasal bağımsızlık' ve 'dernek organlarının oluşumunda demokratik temsil' ilkeleri titizlikle korunmalı ve geliştirilmelidir.
  • Genel Merkezle şubeler ve şube yönetimleriyle üyeler arasındaki 'paylaşım ve iletişim ilişkileri' geliştirilmelidir.
  • Üye ödentilerinin toplanmasında ve şubeler tarafından genel merkeze gönderilecek ödentilerde titizlik gösterilmelidir.
  • EĞİT- DER'in varlık neden olan 'Çağdaş eğitimin korunması ve geliştirilmesi' işlevi yanında; üyelerin sosyal ve kültürel gereksinimlerine yönelik etkinlikler düzenlenmelidir.
Sözün özü EĞİT- DER'in İzmir Buluşması, katılımcıların azim ve kararlığını yoğunlaştırdı.
Dileğimiz bu güzelliklerin başta Genel Merkez ve Şube organları olmak üzere tüm üyelere yansımasıdır.
******

MALIÇ, MALIÇ OLALI BÖYLE HİZMET ALMADI…
Bilindiği gibi Mihalıççık (Malıç), Eskişehir'in en köklü ve üstelik Cumhuriyet değerlerimizi en iyi özümsemiş ilçelerinden birisidir.
Ancak ana ulaşım yollarından uzak olması, tarım ve ticaret olanaklarının kısıtlı olması gibi nedenlerle ekonomik yönden fazla gelişememiş ve nüfusu sürekli azalmıştır.
Bu durumun ortaya çıkmasında, 'Mihalıççık'ın kamu hizmetlerinden gereğince yararlanamamasının…' da etkisi büyüktür.
Geçen hafta içinde yerel basımızda yer alan aşağıdaki haber bir Malıçlı olarak beni çok mutlu etti:
'Aralarında farklı siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve eski belediye başkanlarının bulunduğu bir grup Mihalıççıklı, ilçelerine gerçekleştirilen hizmetler nedeniyle Başkan Büyükerşen'e teşekkür ziyaretinde bulundu…'
' Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda gerçekleşen ziyarette konuşan CHP İlçe Başkanı İsmet Taner 'Rahmetli Selami Vardar döneminden sonra ilçe merkezimiz ilk defa bu dönemde büyük yatırımlar almaya başladı. Şu an merkezde devam eden sıcak asfalt çalışması ilçemiz için çok büyük önem taşıyor. Sizlere ve ekibinize hizmetlerinizden dolayı minnettarız' dedi…'
Karşılaştığımız Malıçlı bir hemşerimizin gözleri parlayarak, 'Malıç, Malıç olalı böyle kamu hizmeti almadı…' diyerek yapılan çalışmaları anlatması çok anlamlıydı.
Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…