Hiç dikkatinizi çekti mi bilmem ben dahil olmak üzere bütün yazar arkadaşlarımız artık takımın oyun düzeninden sahaya çıkan onbir den bahsetmiyoruz. Çünkü takımın gücünü ve ne yapabileceğini bildiğimiz için bütün bunların sorumlusu olan başkana kibarca istifa et diyoruz. Matematiksel hesaplara göre hala şansımız var aslında bütün yüreklerde düştük ama çıkmadık candan umut kesilmez empatisi ile kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz. Direnci bitmiş kendine güveni kalmamış bir takım ı ayakta tutmaya çalışan bir antrenör ile istifa etmeyeceğim diyen bir yönetimle nereye kadar gider. Biz daha öncede buna benzer bir durum yaşamıştık. Üst üste sekiz maç kaybederek küme düşmüştük. 50. Yılımızda yüzümüzü güldürmek için Mesut başkan Uçağa binerek Eskişehir spor u ufuklara götürecekti ama! Halbuki uçağın motoru yoktu. Çünkü yapılan transferler bu uçağı uçurmaya yetmez. Bunu bizim bilmemize rağmen Başkan Pilot montu giydi. Pilot gözlüğü taktı, kaskı geçirdi kafasına. Resimler çekilirken transfer ettiği futbolcular la arada bir eğilip baktı düğmelere falan, Arkasına ikinci pilotu da oturttu. Uçağın henüz motoru yok ama! Allah muhafaza yine de uçarsa, indiremez çünkü. Başparmağını havaya kaldırarak 'uçuyorum' işareti yaptı. 50. Yılımızda bizi uçuracaktı ya! Çevresindekiler uçmadan inerken alkışladılar, 'Hakikaten çok güzel uçmadınız' diye tebrik ettiler. İşte başkan senin kısaca özetin bu. Ortada bir takım var ama içini dolduracak sporcun yok yani motorsuz uçak gibi. Sayın başkan gerçekten ne yapmak istiyorsunuz açıkçası nereye koşuyorsunuz bizde bilelim. Ya kulübü düşürmek için yemin ettiniz ya da kulübün içini boşaltınız. Bu kulübe daha fazla zarar vermeden gitmeniz en hayırlısı olacaktır. Bu şehrin ortak arzusudur. Şehrin her yerine asılan pankartlardan spor gazetelerinde yazılan yazılardan da alınan mesaj budur. Çünkü biz yine haykırmak istemiyoruz sevdamızı o adı sanı bilinmeyen adresi bulunamayan stadyumlarda, artık o kara günleri geride bırakmak ve yitip giden o yıllara dönmek istemiyoruz sayın başkan.