Sağlık Sen'in İl Divanı ve Teşkilat Eğitim Toplantısı Antalya'da gerçekleştirildi. Side'de JADORE Otel'de yapılan ve üç gün süren etkinliğe Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Genel Başkan Yardımcısı Kemal Çırak ve Kadınlar Komisyonu Başkanı Burcu Gülcan'da katıldı.

TEPKİ GÖSTERDİLER
Eskişehir'deki Sağlık-Sen Üyeleri de bu etkinliğe katıldı. Tüm masrafların sendika tarafından karşılanan bu etkinliğe Sağlık Müdür Yardımcıları Yavuz Selim Küçük, Yüksel Solmaz, Devlet Hastanesi Otelcilik Müdürü Nebi Kaşıkçı, Kamu Hastaneleri İnsan Kaynakları Birim Sorumlusu Nuri Şahan, Mihalıççık Devlet Hastanesi Müdürü Behlül Çınar, Mihalıççık Devlet Hastanesi Başhekimi Lütfü Ulu, Yunus Emre Devlet Hastanesi İdari İşler Müdür Yardımcısı Aydın Karavil, Yunus Emre Devlet Hastanesi Otelcilik Müdür Yardımcısı Hakan Bezci, Ağız ve Diş Sağlığı Yöneticisi Seydi Ahmet Güllü, Yunus Emre İkieylül Binası Koordinatörü Nedim Adıgüzel'de katılmış. Sağlık yöneticilerinin sendika tarafından lüks otelde gerçekleştirilen bu etkinliğe katılmasına bazı sağlık çalışanları tepki gösterdi.

YENİ KADROLAR MI BELİRLENDİ?
Konuyla ilgili beni arayan sağlık çalışanları; 'Sendikanın bu 'İl Divan Kurulu Toplantısı' adı altında üç günlük tatil fırsatını kaçırmayan idareciler bundan sonra alacakları kararlarda nasıl objektif olacaklar? Cumhurbaşkanımızın emriyle sağlıkta çok başlılığın kaldırılması adına değişimler başladı. Sağlık teşkilatlanmasında 2011 yılı öncesine dönüş yapılacak. Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatı idari ve hizmet birimleri kadro standartları yönetmeliğinde değişiklikler yayınlandı. Eskişehir (i6) sınıfında gösterildi. Yeni yapılanmada 1 Sağlık Müdürü, 4 Başkan, 8 Başkan Yardımcısı, 12 İlçe Sağlık Müdürü ve 17 Sözleşmeli Uzman pozisyonu cetvellerde belirlendi. Bu değişimde artık liyakat esasına göre yeni kadrolar belirlenmeli. Makamları sendikal güç yoluyla işgal edenler gitmeli. Ancak değişim çalışmaları sırasında yapılan bu toplantı kafalarımızda yeni soru işaretleri bırakıyor. Yoksa bu yeni kadrolar Antalya'da düzenlenen toplantıda mı belirlendi? İlimizden bu etkinliğe katılan sağlık yöneticileri yapılacak değişimde kendilerine kadro kapabilmek için mi Antalya'ya gitti? Sağlık-Sen Yönetimi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, ve İl teşkilatına rağmen yeni kadroları kendi üyeleriyle mi dolduracak? 'Liyakat', 'Başarı' gibi önemli kriterler yine mi çöpe atılacak? Vatan, Bayrak sevdalısı işinin ehli olanlar yine mi gözardı edilecek? Sendikal ayrımcılık hala devam edecek mi?' diye tepki gösterdiler.

KARACAN MASAYA YUMRUĞUNU VURMALI
Sağlık çalışanları sizce bu tepkilerinde haksız değil mi? Sayın Harun Karacan artık masaya yumruğunu vurmalı. Eskişehir bürokrasisindeki kanayan yara olan sendikal ayrımcılığa son vermeli. Liyakat sahibi insanların önünün kesilmesine asla müsaade etmemeli. Yandaş sendikalarının kendilerini AK Parti'nin üzerinde görmelerine izin vermemeli. İşinin ehli olar bürokratlar halka en iyi hizmetleri verecektir. Bunun olumlu yansımasından AK Parti faydalanacaktır. İşinin ehli olmayan bürokratlar en iyi hizmetleri veremeyeceği için de bunun olumsuz yansımaları da AK Parti için eksi olacaktır. Benden uyarması!..

*****

'KİTABIMI OKURUM ÇEKİRDEĞİN KABUĞUNU POŞETE ATARIM'


Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ilk seçildiği yıllarda yediği çekirdek kabuklarını yere atan insanlara büyük tepki gösteriyordu. Hatta bunu yapanları gördüğünde onları fırçalıyordu. Çekirdek satıcılarına sattıkları çekirdeklerin kabuklarının atılacağı ikinci poşeti vermelerini istedi. Birbirlerine yapışık çift kese kağıdı ile çekirdeklerin satılmasını sağladı. Ancak tüm bunlara rağmen bazı insanlarımız çekirdek kabuklarını yere atmaya başladı. Bunun üzerine Yılmaz Hoca yaklaşık 17 yıl önce Çekirdek Yiyen ve kabuklarını yere atan Eşek heykeli yaptırdı. 'Bu heykeli Adalar'ın en başına dikeceğim' dedi. Ancak bunu o yıllarda yapmadı. Bu heykel yıllarca depoda bekledi. Tüm uyarılara rağmen, özellikle üniversite gençliği Porsuk Çayı'nın kenarında bulunan yeşil alana çekirdek kabukları, sakız, sigara izmaritleri, poşet, kutu gibi atık malzemelerin atmaktan vazgeçmedi. Bunun üzerine Yılmaz Hoca 17 yıl önce dediğini yaparak, 'Çekirdek Yiyen Eşek' heykelini Adalar'da Porsuk Sahil Şeridi'ne koydu. Bu olay sadece Eskişehir'de değil tüm Türkiye'de gündem oldu. Çevreyi kirletenleri mizahi dille eleştirilen bu heykel büyük çoğunluk tarafından beğenildi. Tabi ki eleştirenlerde oldu. Ben Yılmaz Hoca'dan Porsuk Sahil Şeridi'ne ikinci bir heykel daha yaptırmasını öneriyorum. Çimlerin üzerinde uzanıp, kitabını okurken, çitlediği çekirdeğin kabuğunu poşetin içerisine atan bir genç heykeli yaptırmalı. Üzerine de 'Kitabımı okurum, çekirdeğin kabuğunu poşete atarım' yazılmalı...

******


Valilik binasının altında büyük yemekhane var. Burada sadece Valilik personeli yemek yemiyor. İş-Kur İl Müdürlüğü, Ziraat Bankası gibi kurumlarda çalışanlarda buradan faydalanıyor. Aylık fiş alanlar yemek alırken, fişlerini görevli personellere veriyor. Arada sırada burada yemek yiyen personeller aylık fiş almıyor. Yemeğin parasını ödeyerek, yiyorlar. Verilen bu para karşılığında görevli personeller makbuz vermeleri gerekiyor. Bu yemekhanede arada sırada para vererek yemek yiyen bazı memurlar beni aradı. Memurlarımız; 'Biz paramızı ödedikten sonra yemeğimizi alıyoruz. Ancak görevli personeller aldıkları bu para karşılığında bize makbuz vermiyor. Valilik gibi ciddi bir kurumda bu olay nasıl yaşanır? Makbuz verilmeden alınan paralarla ilgili denetim nasıl yapılabilir? Vali Özdemir Çakacak bu duruma el koymalıdır. Makbuz verilmeden alınan paraların akibetini araştırmalıdır' diye tepkilerini dile getirdi.

******
NOSTALJİ

BAL KAYMAKLI BARIŞ

Yıl 2000. 17 yıl önce. O yıllarda CHP İl Başkanı Sevgi Akmen ile Merkez İlçe Başkanı İbrahim Arslan arasında büyük kavgalar yaşanıyordu.

'ARANIZDAKİ KAVGAYI BİTİRİN'
Her toplantıda bu ikili arasında söz düelloları yaşanıyordu. Hüner İş Merkezindeki eski parti binasında odaları yan yana olmasına rağmen, her ikisi ayrı ayrı sekreterlerle çalışıyordu. Bu ortamda İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse, Belediye ve CHP İnönü Kadın Kolları işbirliğinde Eskişehir'de sergi açtı. Karaköse sergide Akmen ve Arslan'a İnönü'nün meşhur Bal Kaymağını yedirdi. Karaköse, 'Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. Siz artık aranızdaki kavgayı bitirin' dedi.

UYUMLU ÇALIŞAMADILAR
Sevgi Akmen ve İbrahim Arslan, Karaköse'nin bu sözlerini tebessümle karşıladılar. Bu etkinlikten sonra Akmen-Arslan kavgasında tansiyon biraz düştü. Ancak yine de bu ikili hiçbir zaman uyumlu çalışamadılar. Fotoğrafta Sevgi Akmen, İbrahim Arslan, İsmail Karaköse, Kaymaz Belediye Başkanı merhum Veysel Uyar, İl Sekreteri Metin Tezerer, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Cahide Tetik, ve Melihat Süder dikkati çekiyor.

******

FOTO ŞAKA



İl Sağlık Müdürü Ali Mumcu:
Hüseyin Başkan, Harun Karacan'la görüşeyim mi? Beni Sağlık Müdürlüğünden alıp almayacağını ona sorayım.
Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal: Müdürüm, ona Harun Bey değil, sendika olarak biz karar veririz. Bana o kadar 'Başarı Belgesi' vermişsin. Bunların hatırına sen o koltukta daha çok oturursun.
İl Sağlık Müdürü Ali Mumcu: Ormancı hikayesi gibi Karacan'a Genel Başkan Yardımcısı olacağına az daha okusaydın da sendika şube başkanı olsaydın mı diyeceğiz?

******

FIKRA

KOŞ ANNENİ GETİR!

Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş. Bu ne baba diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba. Bilemiyorum oğlum demiş. Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış. Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir kadın çıkmış. 'Oğlum' demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak, Koş koş anneni getir!.