Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, termik santralin yapılacağı alan içerisinde kalan Gündüzler Mahallesi'ni daha sonra da şeker fabrikasını ziyaret etti. Ziyarette Feyzioğlu'na Baro Başkanı Rıza Öztekin de eşlik etti. İlk olarak Gündüzler Mahallesi'nde vatandaşlarla biraraya gelen Feyzioğlu, 'Buradaki insanların canı için buradayız. Biz kravatlılar istiyor diye değil; çarıklılar istiyor diye geldik. Bu termik santral Gökçekaya Barajı'ndan saatte 1900 ton su çekecek. Başka türlü soğumaz çünkü. Sonra 1900 ton su nereye gidecek? Yerin altına verseler burası bitecek. Porsuk'a verecekler, Porsuk leş gibi akacak. Akıl var, mantık var, vicdan var, ahlak var, izan varsa buraya bu santrali yapmayın. Türkiye'nin ayçiçeği, şeker pancarı, buğdayı, mısırı, patlıcanı, domatesi, biberi Alpu'dan yetişiyor. Türkiye buradan doyuyor. Türkiye'yi aç bırakmaktır, köylüyü işsiz bırakmaktır, Alpu Ovası'nı yok etmektir. Ben bu termik santrali destekleyenleri akla davet ediyorum, vicdana davet ediyorum. Sadece burada yaşayanlar değil Sakarya Ovası'nda yaşayanları da etkileyecek. Tüm siyasi partilere bir ültimatom verin buradan. Buraya yapılacak termik santralden vazgeçtik demeyene oy yok. Siz bizden oy alamazsınız deyin' diye konuştu. Yüreğinde vatan sevgisi olan birinin Eskişehir'e bu katliamı yapmayacağını belirten Feyzioğlu, 'Nasıl bir akıldır, vicdansızlıktır, nasıl para hırsıdır siz bu lületaşı ocaklarının üzerine kül dolduracaksınız. Sonra o külden radyoaktif gaz çıkacak. Burayı kanser yapacak. Sadece şu ovaya bakın. Yüreğinde gram vicdan, namus, vatan ve insan sevgisi olan birisi buraya bu katliamı yapmaz. 24 Haziran'daki seçimler bir şanstır. Eskişehir'de bu katliam olmayacak diyenin peşinden gidelim' şeklinde konuştu.

'SİZİN DEDİĞİNİZ OLACAK'
Gündüzler'den sonra Şeker Fabrikası önünde işçilerle biraraya gelen Feyzioğlu, şeker üretimin bitmesinin Türk insanının kanser olması anlamına geldiğini anlattı. Şeker fabrikası alanlarını ranta açacaklarını vurgulayan Feyzioğlu, 'Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde kamu yararı yoktur. Paha biçilmez bu araziyi ranta açacaklar. Özel sektöre geçtiğinde nişasta bazlı şekerle rekabet edemeyecek olan bu fabrika kapanacak, fabrikanın arazisine de illaki inşaat, alışveriş merkezi yapılacaktır. Bu fabrikanın kapanması köylünün işsiz kalması demektir. Şeker pancarı üretiminin bitmesi, Türk insanının kanser olması demektir. Ben sizden bir söz istiyorum seçime girecek tüm siyasi partilere ve cumhurbaşkanı adayına bir manifesto yayınlayın. Şeker fabrikalarının satılması için uğraşan kim varsa diyecekseniz ki, oy yok. Şeker fabrikalarını satana oy yok diyin. Kim satılan şeker fabrikalarını geri alacağım diyorsa oyum ona dEyin. Göreceksiniz seçimlerde siz ne derseniz, halk ne derse o olacaktır. Seçimler halkın bayramıdır. 24 Haziran'da sizin dediğiniz olacak' ifadelerini kullandı. MELTEM KARAKAŞ
Editör: TE Bilisim