AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan son yıllarda Eskişehir siyasetinde yükselen bir isim. Bazı açıklamaları sivri dilli de olsa, mizahi üslubu iyi kullanması ve siyasi zekasıyla öne çıkıyor.
MECLİS
ÜYELİĞİ YAPTI
Ben Doğan'ı 2009'dan beri tanıyorum. İnsanlara karşı son derece saygılıdır. AK Partili olsun, başka partili olsun hiçbir ayrım yapmadan insanları dinleyebilen, onlarla sohbet edip, nezaket kuralları çerçevesinde siyasi tartışmaları yapabilen bir kişiliği vardır.1 Temmuz 2014 tarihinden bugüne yani 2,5 yıldır Odunpazarı İlçe Başkanlığı görevini bence başarıyla sürdürüyor. Bundan önce de partide Teşkilattan Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 2009-2014 yılları arasında Odunpazarı Belediye Meclis Üyeliği yaptı. Doğan bu performansına devam ederse, 2019'da AK Parti'nin Odunpazarı Belediye Başkan adayı olabilir. Ancak parti içerisinde bazı kişilerin, 'Volkan'ın yaşı genç. Biraz daha olgunlaşması lazım. 2019 onun için erken olur' diye kulis yapmaları dikkat çekiyor.
EN VERİMLİ DÖNEM
Volkan Doğan 35 yaşında. Tıpkı Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. / Dante gibi ortasındayız ömrün. / Delikanlı çağımızdaki cevher, / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, / Gözünün yaşına bakmadan gider' dizelerinde olduğu gibi. 2019'da 37 yaşında olacak. Yani yolun yarısını da geçecek. 35 yaş siyaset için genç bir yaş değil. İnsanın en verimli olacağı bir dönem. Doğan'ı 'yaşı genç' diye önünü kesmeye çalışanlara sormak istiyorum. 35 yaş adaylık için erken ise niye seçilme yaşı 18 yaşa düşürülüyor? 5 yıl Odunpazarı Belediye Meclis Üyeliği, 2,5 yıl Odunpazarı İlçe Başkanlığı ve Teşkilattan Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan bir kişi Odunpazarı Belediye Başkanlığını layıkıyla yapar. İlla bu kentte 50 yaşından sonra mı milletvekili veya belediye başkanı olunacak? Artık siyasette genç beyinlere güvenmeliyiz. Vizyonu olan genç yüzleri desteklemeliyiz.


/////

KIŞ ORMAN YANGINLARINI

BANA İNANDIRAMAZSINIZ

7 Ocak'ta Trabzon Sürmene'de bir tabiat harikası olan Çamburnu mevkiinde çıkan yangında yaklaşık 20 Hektarlık orman kül oldu.
KATAR EMİRİ'NİN
ZİYARETİ
Kışın ortasında böyle bir yangının çıkması kafalarda soru işareti bıraktı. Çamburnu sarıçamın denize indiği dünyadaki iki noktadan biriydi. Trabzon Akyazı Stadının açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte bölgeyi helikopterle gezen Katar Emiri'nin bu ziyaretinden kısa bir süre sonra böylesi bir yangının olması 'rant' iddialarını da beraberinde getirdi. Dün yerel gazetelerde yer alan bir haber dikkatimi çekti. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, kış aylarında da orman yangınlarının yaşanabileceğini söylemiş.
UMARIM BEŞ
YILDIZLI OTEL
KURULMAZ
Mergen, 'Yangın her mevsim ve hayatımızın her safhasındadır. Dolayısıyla kış aylarında da pek çok yangın çıkıyor. Evlerde, iş yerlerinde, ormanlarda, aracımızda seyir halindeyken çıkabiliyor' demiş. Kışın sobalar olduğu için evlerde yangın çıkabilir. İşyerlerinde de çıkabilir. Aracımız seyir halindeyken de yanabilir. Ama kimse bana kışın ortasında güzelim sarıçam ormanlarının yanabileceğine inandıramaz. Mergen'in kışın orman yangınlarının olabileceğini savunmasını manidar buluyorum. Yüz yıllardır yanmayan ormanlar nasıl yanar. Kışın ortasında yangın yedi ayrı yerde aynı anda nasıl çıkar? Umarım Çamburnu gibi doğa harikası bir yere Katarlılar beş yıldızlı otel kurmaz. Bu olduğu takdirde ormanların kimler tarafından ve ne için yakıldığı ortaya çıkar.

////////
AKKAYA AİLESİNİN ACISINI PAYLAŞIYORUM
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Özden Akkaya ve çok sevdiğim arkadaşım Mesut Akkaya'nın değerli anneleri Emine Akkaya vefat etti. Anne Akkaya'nın naaşı önceki gün Mahmut Sami Ramazanoğlu Camii'nde kılanan cenaze namazı sonrasında Günyüzü Mercan Köyü'nde toprağa verildi. Anne Akkaya'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başta sevgili dostum Mesut Akkaya olmak üzere tüm Akkaya ailesine baş sağlığı diliyorum. Acınızı paylaşıyorum…
/////

NOSTALJİ

BÜYÜK MİZAH USTASI ESKİŞEHİR'DE
Yıl 1993. 24 yıl önce Türk mizah yazarı Aziz Nesin Eskişehir'e geldi.
GAZETE ÇIKARMAK İSTİYORDU
Tarihi Fotoğrafta Aziz Nesin, Dönemin Eskişehir Belediye Başkanı merhum Selami Vardar, Belediye Başkan Yardımcısı Abdülkadir Adar, CHP eski milletvekili Murat Kahyaoğlu ve bugünün Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Azmi Kerman ile birlikte görülüyor. 2 Temmuz 1993'de Sivas Katliamında canını zor kurtaran Aziz Nesin, 2 yıl sonra 6 Temmuz 1995'de söyleşi ve imza günü için gittiği Çeşme Alaçatı'da 80 yaşında vefat etti. Büyük mizah ustası hayata veda ederken insanlığa öykü, fıkra, roman, Anı, Gezi notları, Oyun ve Şiir kitaplarını bıraktı.
'KENDİME GELEYİM İSTEDİM'
Aziz Nesin neden Nesin soyadı aldığını yıllar önce şöyle anlatmıştı; '1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı, her Türk kendine bir soyadı alacaktı. Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri 'eli açık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar. Bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'Çevikel' soyadının almıştı. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadlarını kapışıyorlardı. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'nesin' soyadını aldım. Herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.'

FOTO ŞAKA

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan: Dündar Bey siz Tepebaşı ben de Odunpazarı Belediye Başkan adayı olayım.
AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca: Volkancığım peki ben nereye aday olacağım? Benim başım kel mi?
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: İbrahimciğim 'adayım' demekle aday olunsaydı, ben Tepebaşı değil Büyükşehir adayı olurdum.