Tepebaşı Belediyesi'nin Çukurhisar Mahallesi'nde düzenlediği iftar etkinliğinde yüzlerce vatandaş bir araya gelirken, Başkan Ahmet Ataç, İstanbul Üniversitesi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal etme kararını sert bir dille eleştirdi Başkan Ataç, "Erdoğan'ın korkusu gerçek olacak!" ifadelerini kullandı.
Tepebaşı Belediyesi'nin Ramazan ayı boyunca farklı mahallelerde sürdürdüğü iftar etkinlikleri kapsamında, Çukurhisar Mahallesi'nde de coşkulu bir iftar programı düzenlendi. "İftar Soframızda Çukurhisar Mahallemizde Buluşalım" sloganıyla gerçekleştirilen etkinlik, Çukurhisar Düğün Salonu'nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Yüzlerce Çukurhisarlı vatandaş, Ramazan'ın manevi atmosferinde aynı sofrada buluşarak birlik ve beraberlik duygularını pekiştirdi. İftar programında Estv mikrofonuna konuşan Tepebaşı Belediyesi Başkanı Ahmet Ataç, İstanbul Üniversitesi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal etme kararını değerlendirerek, "Yapılan haksız bir davranış. Kaç yıllık diploması iptal ediliyo. Bence rektörlüğün diplomayı iptal etme yetkisi yok. Yetki, ders aldığı fakültenin öğretim üyelerine aittir" dedi.
“İFTAR SOFRRALARI BENİ ÇOK ETKİLİYOR”
Çukurhisar Mahallesi'ndeki iftar etkinliğinde duygularını dile getiren Başkan Ataç, "Vatandaşlarla bir arada olmak benim için her zaman çok güzel. Çünkü ben insanı seviyorum ve insanlarla birlikte olmayı seviyorum. Bu açıdan bu tür etkinlikler beni çok etkiliyor. Gerçekten insanlara hizmet etmek ibadet gibidir. Hele onların yüzündeki mutluluğu gördüğünüzde bu duygu daha da artıyor. Ramazan ayı kutsal bir aydır. Paylaşmanın, bölüşmenin olduğu bir aydır. İnsanların birbirine destek olduğu, dayanışma içinde bulunduğu bir aydır. Özellikle iftar sofraları beni çok etkiliyor. Şöyle ki iftar sofralarında her kesimden insan bir araya gelebiliyor; zengini, fakiri, farklı milletlerden insanlar, çocuğu, kadını... Bu durum her zaman yaşanmıyor. Ancak Ramazan ayında, iftar sofrasında gerçekleşiyor. İnsanlar hem dini ritüellerini yerine getiriyor hem de sosyalleşiyorlar. Belki aylardır görmedikleri bir arkadaşlarıyla iftar sofrasında karşılaşıyorlar. Önümüzde Kadir Gecesi var. Orada da insanlarımızın, vatandaşlarımızın dualarının kabul olmasını diliyorum. Çünkü Türk insanı her şeye layıktır. Ben Allah'ın adaletine her zaman inanırım ve Türk halkının bu temiz duygularının bir gün karşılığını bulacağına eminim. Önümüz bayram. Tüm Eskişehir halkına ve tüm vatandaşlarımıza sağlık içinde nice nice daha aydınlık bayramlar geçirmelerini diliyorum" diye konuştu.
“TÜRKİYE'NİN KURULUŞ DESTANIDIR”
Çanakkale Zaferi ve Çanakkale'ye düzenlenen kadınlara yönelik turlara da değinen Başkan Ataç, "Yaklaşık 10 yıl içinde 200 bin civarında kişiyi Çanakkale'ye götürdük. Bu kişilerin 80 bini kadındı. Bence tüm Türk vatandaşlarının Çanakkale'yi görmesi gerekiyor. Ancak oradaki rehberlerden Çanakkale destanının doğru bilgilerini dinlemelerini özellikle rica ederim. Çünkü gerçekten çok etkileyici bilgiler var. Ben her gittiğimde inanın gözyaşlarımı tutamıyorum, o kadar etkileniyorum. Tabii ki Çanakkale destanı, Türkiye'nin kuruluş destanıdır diyebiliriz. Tabii ki Çanakkale destanı, Türkiye'nin kuruluş destanıdır diyebiliriz. Hatta bir yazar, Çanakkale destanının Kurtuluş Savaşı'nın ön sözü olduğunu ifade ediyor. Her iki savaşta da, gerek Çanakkale'de gerekse Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün dahi bir komutan olması sayesinde Türkler, ülkemize girmek isteyen veya giren düşmanları ülkeden atmayı başarmıştır” diyerek Çanakkale Savaşı hakkında Churchill'e atfedilen bir sözü hatırlatan Ataç,” Bizim paramız vardı, bütün silahlarımız vardı, hazırlıklarımız vardı, planlarımız vardı. Her şeye rağmen Mustafa Kemal Atatürk'ü unutmuşuz.' der. Yine sıkça söylenen bir söz vardır: 'Her asırda bir dahi gelir.' Bu dahi de Türk milletine nasip olmuştur. Yani Atatürk'ü kötülemek isteyenlerin bu tür sözleri okuması çok önemli. Yabancıların bile takdir ettiği Atatürk, maalesef bazı vatandaşlarımız tarafından haksız yere eleştiriliyor veya hakkında farklı şeyler söyleniyor. Tabii bu onların kendi takdiridir. Onların söylemleriyle hiçbir şey değişmez. Türk milletinin büyük bir çoğunluğu atasını çok iyi tanıyor ve ona minnet borçlu olduğunu her zaman dile getiriyor" ifadelerini kullandı.
“GÜÇLÜLERİN HUKUKU GEÇERLİ OLDU”
İstanbul Üniversitesi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal etme kararını değerlendiren Başkan Ataç, "Yapılan haksız bir davranış. Türkiye'de hukukun güçlü olması gerekirken, maalesef güçlülerin hukuku geçerli oldu. Kaç yıllık diploması iptal ediliyor. Bence rektörlüğün diplomayı iptal etme yetkisi yok. Yetki, ders aldığı fakültenin öğretim üyelerine aittir. Ancak Türkiye muz cumhuriyeti değil. Bu konu Anayasa Mahkemesi'ne götürülecek ve ben Anayasa Mahkemesi'nden bu kararın döneceğine inanıyorum. Onlar da aynı görüşte olsunlar" dedi. Kararın zamanlamasına dikkat çeken Ataç, "Biliyorsunuz, 23 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun oylaması vardı. Bundan önce bu kararı zorlayıp çıkardılar. Amaçları Ekrem İmamoğlu'nun seçime girmesini engellemek. Çünkü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, nedense Ekrem İmamoğlu'ndan çok korkuyor, adeta aklı çıkıyor. Bu korkusu yerine gelecek ama ben buna inanıyorum. Dünyada hiçbir şey sonsuz değildir, her şeyin bir sonu vardır" ifadelerini kullandı.
“O CUMHURBAŞKANIMIZ OLACAK”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı olma ihtimali hakkındaki sorulara ise Başkan Ataç, "Ekrem İmamoğlu bu konuyu hak eden bir isim" şeklinde cevap verdi. "Genç yaşta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Bunlar çok önemli mertebeler" diyen Ataç, "İstanbul'daki belediye, adeta bir devlet gibi. Koskoca Yunanistan'ın nüfusu 10 milyonken, İstanbul'un nüfusu 20 milyon. Böyle büyük bir kentte belediye başkanlığı yapmak, birçok devlet başkanından daha önemli bir mevkide bulunmaktır" ifadelerini kullandı. "Ekrem İmamoğlu hakkını alacak. Ben Allah'ın adaletine inanırım. Neticede o cumhurbaşkanımız olacak" şeklinde cevap verdi.