Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de Eskişehir’in de arasında olduğu 18 il ve çok sayıda ilçenin fay hatları üzerinde yaşadığını belirterek, “Bunlardan biri de Kahramanmaraş ve Hatay’dı. Şimdi onlar yok. Fay hattı üzerinde yaşayan illerin üzülerek söylüyorum kaderleri Kahramanmaraş ve Hatay gibi olacak” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Görür, bir video paylaşım kanalına verdiği mülakatta, altından fay hattı geçen 18 ili Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Tokat, Kahramanmaraş, Hatay, Kocaeli, Osmaniye, Bingöl, Konya, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari olarak sıraladı.
 

Sağlıklı kilo vermek için nasıl beslenmek gerekir?

“ORADA ZARAR VE KAYIP ANORMAL DERECEDE FAZLA OLUR”
Bu iller için önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Görür,  "Söz konusu bu 18 il fay üzerinde yaşıyor. Bunların altındaki fayların gücü fazla. Her kentte 7 ve üzerinde deprem oluşturabilecek büyüklükleri ve kapasiteleri mevcut. Gelişmiş ülkelerde yapılaşmaya müsaade edilmez. Orası yüzde 100 işin bittiği yerdir. Yıkımın olduğu yerdir. Rastgele fayın üzerinde binalar var. 18 ilde eğer büyük deprem olursa, zamanı geldiğinde, tekrar periyodu dolduğunda…  Orada zarar ve kayıp anormal derecede fazla olur” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya takipçilerinden kendisine gelen mesajlarda veya mektuplarda  “Hocam siz bizi uyarıyorsunuz ama burada hiçbir yetkili umursamıyor” ifadelerinin yer aldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Hatay’ın halkı ortalığı yaksın, yıksın demiyoruz. Şefkatli bir şekilde, uygarca, ‘Neden siz hiçbir şey yapmıyorsunuz diye ne belediyeye ne de hükümete soruyor vatandaş. Hiçbir şey olmamış gibi, 50 binden fazla insanı bir gecede gömdüler, ne bir belediye başkanı, ne bir vali, ne de bir hükümet yetkilisi istifa etti. Hiçbir şey olmamış gibi… Ölen öldü. 
 

“TÜRK MİLLETİ OLARAK UTANMALIYIZ”
Siz ister deprem uyarılarını ya da programlarını dinlemekten sıkılın, ne derseniz deyin benim umurumda değil. Bu durum sizin insani vasıflarının gelişmediğini gösterir. Her depremde binlerce, on binlerce insanımızı toprağa veriyoruz. Asıl korkmanız, üzülmeniz, utanmanız gereken şey bu. Dünya da bir anlamda böyle bakıyor bize. Bu depremde, uluslararası dergilerde bir yayın var. ‘Bu depremde bu kadar insanın telef olması, tahrip olması o toplumun belirli ölçüde kokuşmuşluğunun ifadesidir’ diye… Bugün Japonya, Meksika, Brezilya, İtalya ve Çin’de bizim depremlerden daha büyüğü oluyor 3-5 kişi tesadüfen ölüyor. Biz şimdi Türk milleti olarak utanmalıyız.”