Platform üyeleri, Suriye'deki katliamların son bulmasını ve Türkiye'nin bu konuda hassasiyet göstermesini talep etti.
Suriye'de yaşanan ve Heyet Tahrir Şam (HTŞ) kontrolündeki bölgelerde yoğunlaşan Alevi katliamları, Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Eskişehir'de de protesto edildi. Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, İsmet İnönü Caddesi'nde toplanarak sloganlar eşliğinde Köprübaşı'na yürüdü. Yürüyüş boyunca Suriye'deki Alevilere ve diğer azınlıklara yönelik saldırılara dikkat çekildi. Platform adına yapılan açıklamada, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından HTŞ'nin yönetimi ele geçirmesiyle birlikte, özellikle Lazkiye bölgesinde yaşayan Alevilere yönelik saldırıların arttığına vurgu yapıldı. Protestocular, Türkiye'nin de Suriye'deki insanlık dramına sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı.
“EMPERYALİZM ORTADOĞU'YU YENİDEN DİZAYN ETMEYİ AMAÇLIYOR"
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Hüseyin Öztürk gerçekleştirdi. Öztürk, açıklamasında Emperyalizm'in Ortadoğu'ya yönelik planlarına ve Büyük Ortadoğu Projesi'ne (BOP) dikkat çekerek, “ Ortadoğuyu emperyalist çıkarlara uygun şekilde yeniden dizayn edilmesini öngören planını hepimiz görüyoruz. Bu uğurda Filistin halkı İsrail’in insafına bırakıldı. Suriye halkları ise Emperyalizmin CIA aracılığı ile yetiştirdiği IŞİD artığı El Kaide uzantısı HTŞ denilen katil sürülerine teslim edildi. Kafa kesen, kadınlara tecavüz eden, ortaçağdan fırlamış zihniyete sahip bu katil sürülerinin şefleri boynuna kravat takılarak uluslararası alanda pazarlandı” dedi.
“HTŞ KATLİAM VE SALDIRILARA BAŞLADI"
HTŞ'nin, uluslararası alanda farklı bir imaj çizmeye çalışsa da kısa sürede katliam ve saldırılara başladığını belirten Öztürk, "Bugün Suriye’de insanlık dramı yaşanıyor. HTŞ denilen cihatçı gruplar Suriye’nin batısındaki Alevi köylerine, kasabalarına saldırarak kadın, çocuk, yaşlı demeden yüzlerce Alevi’yi katlediyor. Suriye'nin bu mazlum halkları; sadece alevi oldukları için, sadece Hristiyan, Ezidi ya da Dürzi oldukları için zulme uğruyor. Gelen haberlere göre; profesör ünvanlı bilim insanları, entelektüeller, sekuler kesimden insanlar özellikle katlediliyor. Tüm bu zulüm ve katliamlar, ülkemizde de sarayda ağırlanan kravatlı terörist Colani’nin katil sürüsü adamları tarafından yapılıyor. Yaşananlar, kamuoyuna; “Esed artıkları ile çatışmalar yaşanıyor!” gibi yalan haberlerle servis edilerek meşrulaştırılıyor” şeklinde konuştu.
"SURİYE'DE KATLİAM VAR, ÇATIŞMA DEĞİL"
Suriye’de çatışma değil katliam var! Emperyalistlerin beslemesi cihatçı selefi çetelerin kendi inancından olmayan halklara yönelik soykırımı var! Diyen Öztürk, “Yaşanan katliamların, akan kanın sorumluları sadece Colani ve çetesi değil; Suriye’nin ve Ortadoğu’nun emperyalist çıkarlara uygun olarak bugünkü konumuna gelmesinde rolü olan tüm ülkeler, tüm rejimler ve tüm siyasetçilerdir. Suriye’de akan kanın suç ortakları; Suriye’de yaşananları “Suriye Devrimi” diyerek kayıtsız şartsız destekleyenlerdir” diye konuştu.
“YANDAŞ BASIN KATLİAMLARI MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR”
Yandaş basının ve trollerin yaşanan katliamları meşrulaştırmak için yarıştığını, hatta cihatçı çetelerin katliamlarını açıkça destekleyerek Alevi inancına sahip insanları aşağılayan ifadeler kullandığını belirten Öztürk, “Bu gözü dönmüş trollerin zihninde; Maraş katliamı, Çorum katliamı, Sivas katliamı vb. katliamların olduğunu çok iyi biliyoruz! Çünkü bunlar, ideolojik olarak Suriye’de katliam yapan gerici, katil sürüleriyle aynıdır. Çünkü bunlar için kendi inancında olmayan Alevilerin ve diğer inanç sahiplerinin katledilmeleri caizdir! Dolayısıyla bunlar Suriye’de akan kanın suç ortağıdır " ifadelerini kullandı.
“KAN VE GÖZYAŞINDAN BAŞKA BİR ŞEY VERMEDİ"
Emperyalizmin işbirlikçileri aracılığıyla halklara tarih boyunca kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey vermediğini vurgulayan Öztürk, “Bunu Vietnam’dan, Irak’tan, Libya’dan ve diğerlerinden çok iyi biliyoruz. Bugün sıra, Suriye’dedir. Bugün kravatlı terörist Colani kullanılarak yapılan ve “Suriye Halk Devrimi” diye yutturulmaya çalışılan Suriye’nin parçalanması sürecinin, Suriye ve Ortadoğu halklarına kan ve gözyaşından başka vereceği bir şey yoktur. Bunun en yakın örneği Lazkiye ve Tartus bölgelerinde yapılan Alevi katliamlarıdır!” ifadelerini belirtti.
"KAHROLSUN EMPERYALİZM VE İŞBİRLİKÇİLERİ!
Ortadoğu halklarının ortak düşmanının Emperyalizm ve işbirlikçileri olduğunu belirten Öztürk, halkların bir arada, barış içinde ve kardeşçe yaşaması gerektiğini ve emperyalizme karşı omuz omuza mücadele etmenin temel ilke olması gerektiğini söyledi. Son olarak Öztürk, sağduyulu yurttaşlar olarak Emperyalizm'e ve işbirlikçilerine karşı, cihatçı karanlığa karşı laiklik ve halkların kurtuluşu için mücadele edeceklerini ifade ederek, tüm halkı Suriye'de yaşanan Alevi katliamına karşı duyarlı olmaya çağırdı ve "Kahrolsun Emperyalizm ve işbirlikçileri! Yaşasın halkların kardeşliği!" sloganıyla açıklamasını sonlandırdı.
