CHP Milletvekili İbrahim Arslan ES TV’de yayınlanan Ekstra Gündem programında gündemi değerlendirdi. Yerel seçimle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Arslan, “Ben mevcut belediye başkanlarımızın son derece başarılı olduğunu ve yerel seçimlerde başkanlarla yola devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
CHP Milletvekili İbrahim Arslan ES TV’de yayınlanan Ekstra Gündem programında Gazeteciler Tarkan Demir ve Ali Baş’ın sorularını yanıtladı. Değişim sürecinin Eskişehir ve Türkiye yansımasını olumlu olarak değerlendiren Arslan, “Kurultayımız aslında önceki yıllarda gerçekleştirilmesi gereken ancak bir erken seçim beklentisi nedeniyle ertelenen, seçimlerden sonrada hızla yapılması gereken bir kurultay süreciydi. O nedenle 14-28 Mayıs seçim sonuçları alındıktan sonra parti içerisinde başlayan bir tartışma süreci yaşandı. Bu süreçler farklı farklı alanları da kapsayan süreçlerdi. Partide mesele siyasi kadronun yenilenmesi değil aslında partinin partisel reformu, eylem söylem örgütlenme biçimi ve siyasal aktörlerin yenilenmesini içeren bir süreçti. Partide yaz aylarında başlayan kongreler sürecinden itibaren bir çalışmayla Kasım ayında kurultayını gerçekleştirdi. Eskişehir’e bunun yansımaları da oldu. Yeterli midir yetersiz midir doğru sonuçlar alınmıştır alınmamıştır tartışmaları aslında partimiz içerisinde yapılması gereken ve geleceğe ışık tutması gereken unsurlar. Çünkü biz şu sorunun yanıtını çok net bir biçimde bulabilmeliyiz. Biz neyi eksik yapıyoruz da 14-28 Mayıs’ta ülke yangın yerine dönmesine rağmen iktidarı alamıyoruz sorusunun yanıtı bence hala çok da belirgin bir şekilde konuşulabilmiş değil. Kurultayımız son derece demokratik bir ortamda gerçekleşti. Siyaset tarihinde hiçbir partide ortaya çıkmamış biçimde demokratik yollarla genel başkan ve yönetimin değişimine tanıklık etti. Eskişehir’de de kongreler süreci yaşandı. O da kurultayımıza benzer bir şekilde demokratik gerçekleştirildi. Çok adaylı olmasına rağmen herhangi bir sıkıntı olmadan, temsiliyetin sağlandığı ve şu anda da uyum içerisinde çalışıldığı bir kongre görmüş olduk. 3 milletvekilinin Kılıçdaroğlu’nu desteklediği yönünde beyanlar var. Bu doğru değil. En azından benim açımdan doğru değil. Ben 2 adaya da imza vermeyen milletvekillerinden biriyim.” dedi.
KENTE ÖZGÜ BİR TUTUM YOK
Yakın bir tarihte adaylaşma sürecinin tamamlanacağını dile getiren Arslan, “Yerel seçim adaylarının belirlenme süreci, Genel Merkezimiz tarafından oluşturulan ve parti meclisimizce kabul edilen bir takvim ve usul çerçevesinde sürdürülüyor. Şimdi şöyle bir sıkışık takvim var. Kurultay 4-5 Kasım’da gerçekleştirildi. Mazbata alınması da 11 Kasım. Yaklaşık 1 ay geçti. Bir yanıyla CHP Genel Merkezi bu sıkışık takvim içinde yerel seçimlere yönelik hazırlık, aday ve projelerini ortaya koymak durumunda. Bir taraftan da ülkemiz çok dinamik. Her gün yeni bir şeye uyanıyoruz. Bu kapsamda Genel Merkez almış olduğu karar ışığında çoklu ve çapraz yöntemler ile her yerleşim yeri için birden fazla yöntemi barındıran adaylaşma sürecini işletiyor. Her hafta bin 393 yerine ilişkin belediye başkan adayı ve meclis üyelerinin tespiti ile ilgili yöntemlerini de ortaya koyacak. Dün 277 belediye başkanı adayı açıklandı. Kamuoyu şöyle bir değerlendirme yapıyor. Sanki Eskişehir’e özgü bir tutum izleniyormuş gibi. Aslında değil. Eskişehir ile birlikte 9 büyükşehir belediye başkanı ile ilgili dün karar ortaya konmamıştır. Yapılan iş ve işlemler genel merkezimizin bir planlaması içerisinde Türkiye için belli bir takvime yayılarak gerçekleştiriliyor. Bunda da izlenecek yöntemler öne çıkarılıyor. Bu kapsamda Eskişehir’i diğerinden ayırarak açıklayamamış olabilir Genel Başkan. Ben çok yakın bir gelecekte Eskişehir ile ilgili adaylaşma sürecinin de tamamlanacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
BAŞKANLARLA YOLA DEVAM EDİLMELİ
3 Başkan ile yola devam edilmesi gerektiğini söyleyen Arslan, “CHP Milletvekilleri Büyükerşen hakkında konuşulurken neden bir şey demiyor, eleştiri dozunun da kaçtığı bazı yorumlara yol açıyor. Bunu reddediyorum. Ben milletvekilliğim nasıl olduğu ile ilgili tartışmalar da yapılıyor.40 yıllık siyasi birikimimizi yok sayarak farklı noktaya taşımak isteyen arkadaşlarımızın ifadelerini reddederek başlayayım sözlerime. Genel Başkan Özgür Özel Büyükerşen ile ilgili tutumunu ilk defa paylaşıyor değil. Kurultay öncesinde Özel Eskişehir ziyaretine ilk önce Büyükerşen ziyareti ile başladı. Bu özel bir görüşmeydi. Özel’in başta Büyükerşen olmak üzere Eskişehir’deki belediye başkanlarımız ve yaptığı çalışmalar ile ilgili çok net ifadelerine tanık oluyoruz. Bülent Ecevit mezarlığı ziyaretinde de son derece saygı içerisindeki ilişkilerine tüm Türkiye tanık olmuştur. Sayın Özel, son derece saygılı bir tutum içerisinde Eskişehir’i ve Büyükerşen’i önemseyen yaklaşımlarını ortaya koymuştur. Aksini düşünmemizi gerektirecek bir tablo yoktur. Çünkü eğer Büyükerşen’in belediye başkan adaylığının olmaması yönünde bir düşüncesi olsaydı orada bir örnek göstermek isterim. Muğla ve Çanakkale buna örnektir. Bakınız geçmişte illerin milletvekillerinden görüşler istendi. Bizleri eleştiriyorlar ya vekiller çıkıp bir şey demiyor diye, her şeyi her yerde her zeminde söyleyemezsiniz. Parti disiplini içerisinde kalması gerekenler vardır. Ben vekil olarak Eskişehir ile ilgili 21 Kasım tarihinde ben genel merkezinde ön raporu verdim. Yanı sıra genel merkez memnuniyet ve anket araştırmalarına devam ediyor. Eskişehir’de şu anda başkanlarla ilgili değerlendirmeler Türkiye’nin diğer illerinde olduğu gibi bir takvim içerisinde sürdürülüyor. Buradan olumsuz bir değerlendirme çıkarmaya gerek yoktur. Benim kişisel düşüncem ben mevcut belediye başkanlarımızın son derece başarılı olduğunu ve yerel seçimlerde başkanlarla yola devam edilmesi gerektiğini söylüyorum” şeklinde konuştu.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN’İN SAVUNULMAYA İHTİYACI YOK
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e karşı CHP’ye yakın medya organları tarafından yapılan itibarsızlaştırma çalışmalarına milletvekillerinin ses çıkarmadığı yönündeki eleştirilere yanıt veren Arslan, “Burada bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bu tartışmalar ne yazık ki çok çirkin bir şekilde ortaya konmaya başladı. Eskişehir siyasetinde sağ siyasetten de görmeye başladık. Akıl yaşta değil baştadır. Hocayla ilgili konuyu değerlendirecek olan arkadaşlar bir kere bu yoksunlukla yola çıkıyorlar. Bu kent Yılmaz Hoca’nın önderliğinde nereden nereye getirilmiştir. 1999 yılından itibaren bu kente nelerin yapılıp yapılmadığıyla ilgili ciddi çalışmamı da umarım yakın zamanda tamamlayacağım. Bunu görmeleri lazım. Bu kenti tanımadan, yapısını analiz yapmadan yapılacak değerlendirmelerin bana göre hiçbir kıymeti yoktur. Bu tartışmaları büyütmek yerine strateji içerisinde ne yapmalıyız ne zaman söylemelidir’ konularının her biri bizim değerlendirmelerimiz içerisindedir. Bu arka planda bizim hiçbir şey yapmadığımız anlamına gelmez. Yılmaz Büyükerşen gibi bir marka ve değer İbrahim Arslan’ın savunmasına ihtiyaç duyulan bir değer değil” dedi.
BAŞARI ELDE EDECEĞİZ
Yerel seçimlerde mutlak bir başarı elde edeceklerini söyleyen Arslan, “Ben uzun aylardır Eskişehir ile ilgili stratejinin ortaya konulmasını arzu eden, çaba harcayan biriyim. Eskişehir sadece büyükşehir ve merkez ilçelerden oluşan bir kent değil. Yerel seçimlerde Türkiye ölçeğinde mutlak başarı ile çıkmak gibi bir hedefimiz var. Eskişehir’de mevcut belediye başkanlarımızın kazanılması yetmez. Onun yerine yeni ilçelerin eklenmesini istiyoruz. Tartışmayı sadece Büyükerşen, Ataç ve Kurt üzerinden yöneten arkadaşlarımızın 12 ilçeye de kafa yormasını istiyorum. Öngörüm şu; ben Eskişehir’de yerel seçimlerde mutlak bir başarı elde edeceğimizi savunuyorum. İttifaklar penceresinden bakarak da bazı değerlendirmeler yapılıyor. Bununla ilgili geçmişe gitmek lazım. 2019 seçimlerinde Cumhur İttifakı büyükşehir ve ilçelerde AK Parti adayında anlaştılar. Bu dönemde de Cumhur ittifakı’nın bu şekilde hareket etmesi bekleniyor. Her ne kadar Yeniden Refah Partisi ittifak içerisinde yer alsa da kendi adayıyla seçime gireceğini açıkladı. Bizi bekleyen sürpriz bir tablo yok. CHP öz kadro ve projeleriyle yola çıkacak. Yanı sırada kent ittifakı, taban ittifakı dediğimiz ittifakı dün olduğu gibi gerçekleştirerek yaşama sokabilecek güçtedir” ifadelerini kullandı.
PARTİLEŞME SÜRECİ TAMAMLANMADI
İYİ Parti’nin partileşme sürecini tamamlamadığını ifade eden Arslan, “İYİ Parti’nin iç sorunları ile ilgili bir değerlendirme yapmak bana yakışmaz. Almış oldukları karar yerel seçimlerde kendi adayları ile seçimlere katılmak yönünde. Bu kararı benimseyen siyasal aktörler de gerek istifa yoluyla gerekse görevlerini boşaltarak yaklaşımlarını ortaya koyuyorlar. Her yerleşim yerinin farklı sosyal ve toplumsal yapısı var. Onları bilmeden Ankara’da oturup şu belediye senin şu ilçe senin demek doğru değil. Ben yerel seçimlerde Genel Merkezlerin olası iş birliği olacaksa genel irade ortaya koymasını ama yetkileri il ilçe örgütlerine devrederek dinamiklerin ortaya konulmasını önemsiyorum. Büyükerşen önderliğinde özellikle 2009’dan itibaren bu sağlanmıştır. Kentin içerisinde kentin gelişimine katkı sağlayabilecek toplumsal lider konumunda olan birçok arkadaşımız Büyükerşen tarafından değerlendirilmiştir ve Eskişehir ittifakı ortaya konmuştur. İYİ Parti bana partileşme sürecini tamamlamış bir parti görüntüsü vermiyor. İYİ Parti’ye oy veren seçmenlerin aslında iyi analiz edilmesi lazım. Seçmenlerin ortak paydaları, AK Parti’ye karşı olması, Atatürkçülüğü, Eskişehir’de tutumunu net şekilde koyarak Büyükerşen’den yana koyması. Partinin adına bakmaksızın Kentin geleceği penceresinden bakarak oy kullandılar. Ben önümüzdeki dönemde de böyle olacağını düşünüyorum” dedi.
HER ZAMAN HALKIN İÇİNDEYİM
Bazı gazetecilerin Eskişehir’e uğramadığı yönündeki eleştirilerine yanıt veren Arslan, “Her türlü eleştiriye açığım. Arkadaşlarımızın eleştiri sınırları içinde kalmış olmak kaydıyla düşüncelerine sonsuz saygılıyım. Bana bir telefon uzaklığındayım, arayıp bunu sorgulayabilirler. İbrahim Arslan yeni bir İbrahim Arslan değil. Çocukluk dönemimizden başlayarak aslında sol siyaset kültürüyle tanıştık, onun içinde mücadele vermeye çalıştık. 12 Eylül’den sonrasını sayarsak, ben SODEP’e üye olduğumda yıl 1984’tü. Yaklaşık olarak 40 yıl… Ben bu siyasal mücadelem, emeğim, çabam, çalışmalarım… Bu haksızlık olur. CHP bundan çok daha ağır sonuçlarla karşılaştı. 1999 yılında baraj altında kaldığımızda bu Meclis’i kuran kurucu parti Meclis’in dışında kaldığımızda ben merkez ilçe başkanıydım, o partide hüngür hüngür ağlayan bir avuç insandan biriydim. ‘İbrahim Arslan nerede?’… Ne yapayım, arkadaşlarıma tekmil mi vereyim? Milletvekili olmak benim için son derece onurlu bir görev. Eskişehirli hemşerilerimiz bu onurlu görevi bana verdiler, sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum. Arkadaşlarımızla bir bütünlük içerisinde bunları paylaşabiliyor olmamız lazım. Ben dün halkın içindeydim, bugün de halkın içindeyim” dedi. 28 Mayıs’tan bugüne kadar olan siyasi sürecin yoğunluğunu anlatan Arslan, “Ben haftanın 3 günü, Genel Merkez tarafından ya da parlamentoda başka görevimiz yoksa Ankara’da, onun dışındaki zamanımı Eskişehir’de geçirmeye özen gösteren bir arkadaşınızım. Ben başkaları gibi bu işin fotoğrafını sevmiyorum. Cenazede de, düğünde de, hastalıkta da varım. Teşekkür ziyaretleri, dernek ziyaretlerinde varım. Eylem ve etkinliklerde varım, partimin toplantılarında varım. Ankara’da ya da diğer toplantılarda varım. Şu anda bütçe görüşülüyor. Önümüzdeki hafta tamamlayacağız. Bütçeyle ilgili belki dönem içerisinde partimizin grubu ya da şahıslar adına söz kullanacağım. Orada 5 ya da 10 dakikalık söz kullanabilmek için binlerce sayfalık bütçenin tamamına hakim olmanız lazım. Kapanmış halde bütçe çalışıyorum. Bunun gibi çok örnek verebilirim. Anayasa’nın, Anayasa Mahkemesi’nin ayaklar altına alındığı bir ortamda Demokrasi Nöbeti tutmaya başladık. Bu aynı zamanda da Adalet Nöbeti… Yani ben zamanımın çoğunluğunu Eskişehir’de halkımın içinde geçiriyorum, halkımın sorunlarıyla ilgileniyorum” şeklinde konuştu.
ÖNCE SEÇİM, SONRA KURULTAY
CHP yönetiminin genel seçimlerde yaptığı hataları yerel seçimlerde yapmaması adına bir çalışmada bulunup bulunmadığına dair değerlendirmelerde bulunan Arslan, “CHP olarak bizim en yüksek oy aldığımız seçim 1977, yüzde 41,5… Biz neyi doğru yaptık yüzde 41,5’ken 1999’da neyi yanlış yaparak baraj altında kaldık? Nerede eksik bırakıyoruz, ülkede işsizlik, yoksulluk, açlık hayatın her alanında sorunlar olmasına rağmen 20 yıllık kesintisiz tek başına bir iktidara rağmen CHP olarak toplumun beklentilerini karşılayamayarak yüzde 25’ler bandında kalıyoruz? Bu soru CHP’li sade yurttaştan Genel Başkanına kadar önümüzde duran bir soru. Bu soruya yanıt bulacağız. Bulmak zorundayız. O nedenle örneğin Tüzük Kurultayı bu yüzden seçim sonrasına alınmıştır. Partinin daha demokratik yapı, süreci doğru okuyan örgütlenme ve eylem biçimleriyle ilgili değerlendirmeler yapılırken eş zamanlı olarak 21’inci yüzyılın Türkiye’sini doğru yorumlayan programlı yenilemeler de yapılacak. Kısa vadede temel hedefimiz yerel seçimler. Yerel seçimlerden mutlak başarıyla çıkacağız. Yerel seçimlerden sonra da partimizi, halkımızın özlemlediği, umudun ve heyecanın yeniden ayağa kalkacağı, iktidarın somut alternatifi olabilecek bir yapıya taşıyabileceğiz” ifadelerini kullandı.
10 GÜN İÇİNDE ADAYLAR AÇIKLANIR
Eskişehir’de adayların ne zaman açıklanacağı konusunu hakkında konuşan Arslan, “Ben çok gecikeceğini düşünmüyorum. 1 hafta 10 gün içerisinde sadece Eskişehir değil diğer illerimizle birlikte hızla yol alınacağını düşünüyorum. Genel Merkezimizin takvimlemesinde ağırlıklı olarak aralık sonuna kadar önemli oranda yerleşim yerlerinde adaylarımızın açıklanması ve çalışmalarını hayata geçirmesi var. Kısa sürede Eskişehir’le ilgili tablonun önemli oranda netleşeceğini düşünüyorum” dedi.