CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, teklifi “iklim kriziyle mücadele” adı altında sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir ticaret anlaşması olarak tanımladı.
Sarıbal, “Eğer bir kanun kömür, petrol ve doğalgazı sonlandırmayı hedeflemiyorsa; o iklim kanunu değil, sermaye dostu bir ticaret sözleşmesidir” ifadelerini kullandı.
"Doğa ve Bilim Geri Planda, Sermaye Ön Planda"
Teklifin, ekolojik felaketi kalıcılaştırma riskine sahip olduğunu savunan Sarıbal, doğa, bilim ve insanlık gibi temel değerlerin geri plana itildiğini, yerine şirketlerin çıkarlarının önceliklendirildiğini vurguladı.
"Fosil Yakıtları Terk Etmeyen Teklif Çözüm Getirmez"
Milletvekili Sarıbal, tasarının fosil yakıtları terk etme yönünde herhangi bir hedef içermediğini belirterek, "Karbon yakalama gibi henüz gerçekliği kanıtlanmamış teknolojilere bel bağlanıyor" dedi.
Sera gazı emisyonlarını azaltmaya dair net bir taahhüt olmadan iklim krizine çözüm üretilemeyeceğini ifade etti.
"Emisyon Ticaret Sistemi Gerçek Bir Çözüm Değil"
Sarıbal, teklifin içeriğindeki emisyon ticaret sistemine (ETS) de tepki gösterdi. Düşük karbon fiyatları üzerinden oluşturulan bu sistemin, emisyonları azaltmak yerine ticaret aracına dönüştüreceğini savundu.
“Ağaçları kes, fidan dikerek telafi et” anlayışının sembolik ve göstermelik olduğunu belirten Sarıbal, bunun geleceğe ihanet anlamına geldiğini söyledi.
Ortak Tepki: Bu Kanun Doğayı Değil Sermayeyi Koruyor
CHP’li vekillerin yanı sıra DEM Parti İzmir Milletvekilleri Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İklim Adaleti Koalisyonu ile birlikte teklife karşı olduklarını açıkladı.
Milletvekilleri ve aktivistler, iklim kriziyle gerçek bir mücadele için doğayı ve insanı merkeze alan bir yasa çağrısında bulundu.