Kandemir, aile hekimlerinin iş güvencesinin olmaması, kamu binası desteğinin sağlanmaması ve artan maliyetlerin hekimlerin üzerine yüklenmesi nedeniyle sistemin sürdürülemez hale geldiğini belirtti.

Aile Hekimliği Birimlerine Başvuru Yapılmıyor
Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği birimlerini artırmayı hedeflediğini ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının bu alanı tercih etmediğini vurgulayan Dr. Kandemir, İzmir’de yapılan ek yerleştirmelerde açılan 20 aile hekimliği birimine hiçbir başvuru yapılmadığını söyledi. İzmir gibi büyük bir kentte dahi birimlerin boş kalmasının, diğer illerde de benzer bir tablonun yaşandığının göstergesi olduğunu ifade eden Kandemir, sanal Aile Sağlığı Merkezlerinin (ASM) atıl durumda kaldığını ve bunun sağlık sisteminde ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi.

“Hekimlere ‘Kendi Başınızın Çaresine Bakın’ Deniyor”
İzmir’in Balçova ilçesinde, 7 birimli bir Aile Sağlığı Merkezi’nin tahliye edilmesine rağmen, hekimlere yeni bir kamu binası tahsis edilmediğini belirten Kandemir, “Sağlık çalışanlarına ‘Kendi başınıza yeni bir yer bulun ya da başka bir yere gidin’ deniyor. Eğer hekimler kendi imkanlarıyla bina bulamazsa, sözleşme feshi bile gündeme gelebilir. Aile hekimlerinin ne iş güvencesi ne de kamu binası güvencesi var” dedi.

Hızlı gönderi hizmetlerine yeni düzenleme yürürlüğe girdi Hızlı gönderi hizmetlerine yeni düzenleme yürürlüğe girdi

“Sağlık Hizmetlerine Erişim Zorlaşıyor”
Sağlık Bakanlığı’nın mevcut yönetmelikte düzenleme yapmamakta ısrar ettiğini belirten Kandemir, bu durumun halkın nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetine ulaşmasını giderek zorlaştırdığını söyledi. Aile hekimliği sisteminin güçlendirilmemesi halinde, kamuda sağlık hizmeti almanın neredeyse imkansız hale geleceğini vurgulayan Kandemir, vatandaşların özel sağlık sistemine mahkûm edilmesini istemediklerini dile getirdi.

“Bakanlığa Çağrımız Net: Yeni ve Adil Bir Yönetmelik Şart”
AHESEN olarak taleplerinin açık ve net olduğunu belirten Kandemir, “Bu işi asıl yapanlar olarak, STK’larla birlikte yeni bir yönetmelik oluşturulmalı. Hem sağlık çalışanlarının özlük hakları korunmalı hem de vatandaşların nitelikli sağlık hizmetine erişimi güvence altına alınmalı. 14 Mart Tıp Bayramı’nda, meslek onurumuz ve halk sağlığının geleceği için iş bırakma eylemiyle taleplerimizi bir kez daha yüksek sesle dile getireceğiz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi