Uzman Ergoterapist Ebru Şirin Kefal, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Beynin Navigasyon Merkezi: Hipokampus ve Mekânsal Hafıza
Navigasyon ve yön bulma işlevlerinin beyindeki bazı özel bölgelerle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Kefal, hipokampusun uzun süreli mekânsal hafızayla bağlantılı olduğunu söyledi. Beyin görüntüleme tekniklerinden fMRI ve PET gibi yöntemlerle yapılan araştırmalarda, bu bölgelerin çevrede yön bulmaya dair iç haritalar oluşturduğu gözlemlendi.
Grid ve Yer Hücreleri Yön Bulmada Önemli Rol Oynuyor
Nobel Ödüllü bilim insanlarının keşfettiği ızgara (grid) hücreleri ve yer hücrelerinin, bireyin konumunu ve hareketlerini izleyerek yön tayininde aktif rol oynadığını belirten Kefal, bu hücrelerin entorinal korteks adlı beyinsel bölgede yer aldığını ve mekânsal hafızanın işlenmesinde büyük katkı sağladığını aktardı.
Retrosplenial Alan (RSA) Hasarı Navigasyon Yetisini Zayıflatıyor
Beynin limbik sistemi içerisinde yer alan retrosplenial alanın (RSA), çevresel haritaların oluşturulmasında kritik bir görev üstlendiğini belirten Kefal, bu alanın hasar görmesinin bireyin yön bulma becerilerini ciddi şekilde zayıflatabileceğini ifade etti. RSA, geçmiş deneyimlere dayalı olarak çevresel bilgilerin hafızada tutulmasını sağlıyor.
Sürekli Navigasyon Kullanımı Hipokampusu Zayıflatabilir
Uzman Ergoterapist Ebru Şirin Kefal, navigasyon cihazlarının sürekli kullanımının, kişilerin içsel yön bulma becerilerini köreltebileceğini vurguladı. Bu durumun özellikle hipokampal aktivitenin azalmasıyla ilişkilendirilebileceğini söyleyen Kefal, beynin bu bölgelerinin kullanılmadıkça işlev kaybına uğrayabileceğini dile getirdi.
“İçsel Haritamızı Kullanmayı İhmal Etmeyelim”
Son olarak bireylerin yön bulmak için sürekli dış kaynaklara bağımlı kalmamaları gerektiğini vurgulayan Kefal, “İçsel mekânsal haritamızı kullanmak, beyin sağlığımızı korumak açısından önemli. Gerektiğinde navigasyon cihazlarına başvuralım ancak tamamen onlara bağlı yaşamayalım” diyerek uyarılarda bulundu.
