Son yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın salonu terk etmesi gündem oldu.

KÖKÜER SIKIŞTIRDI
Abdülkadir Adar'ın başkanlık yaptığı toplantıda Tepebaşı Belediyesi'ni ilgilendiren iki konu meclisten geçmedi. Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Aydoğmuş, 'Tepebaşı Belediyesi'nin hizmetleri engelleniyor. Burada kamu yararı varken bu karar kabul edilemez. Şarhöyük'te akaryakıt istasyonu, Espark yanındaki alan ve son olarak bu iki alan. Belediyemiz zaman kaybediyor üzülüyoruz' dedi. Bunun üzerine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da AK Partililere sert çıkarak, 'Engelleyerek nereye varacaksınız?' dedi. Bu sözlere kızan AK Partili Tuncer Köküer, Kazım Kurt'a 'Espark meselesinde sizde bizimle aynı yönde oy kullandınız' diye fena sıkıştırdı.

NEDEN OLUMSUZ OY KULLANDI?
Bu sözlere sinirlenen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 'Yaptığımız işlere meclisin kastı var. Alınan bu kararları protesto ediyorum' diyerek salonu terk etti. Ahmet Ataç ve Yılmaz Büyükerşen Espark yanına yapılması istenilen Otel ile Bursa Yolu Satılmışoğlu mevkiine 200 hektarlık yeni bir sanayi alanı kurulmasında karşı karşıya gelmişti. Sanayi alanında AK Partililerin desteğiyle Ataç'ın dediği olmuştu. Otel alanı konusunda ise yine AK Partililerin desteğiyle Büyükerşen'in dediği olmuştu. AK Partililer Büyükerşen-Ataç çekişmesini fırsata dönüştürerek, aradaki gerilimi arttırmaya çalışıyor. Peki Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ne yapıyor? Her fırsatta 'Benim Ahmet abimle sorunum yok. O benim büyüğüm' diyen Kurt Tepebaşı Bölgesi'nde Ahmet Ataç'ın yapmak istediği iki projeye karşı neden olumsuz oy kullandı? Yarın Ahmet Ataç, Büyükşehir Meclisi'nde Kurt'un Odunpazarı projelerine karşı olumsuz oy kullandığında ne diyecek? Başkan Kurt, Büyükerşen-Ataç gerginliğinde neden taraf oluyor? Veya olmak zorunda mı kalıyor? Yoksa söylediğinin tam aksine Ahmet abisiyle arasında sorun mu var?
------------------------------------------------------------
ÖLÜMLERE 'DUR' DENİLMELİ
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilmelerinin ardından işlerine dönmek için 71 gündür açlık grevindeler. Devleti yönetenlerin bu iki eğitimcinin açlık grevine kayıtsız kalarak, onları ölüme terk etmesi kabul edilemez. Demirelli, Ecevitli, Özallı yıllarda da açlık grevleri olurdu. Ama devlet yetkilileri, bakanlar açlık grevi yapan insanları ziyaret ederek ikna etmeye çalışırdı. Siyasi partilerden heyetler oluşturulur, ikna turları yapılırdı. İktidar partisi neden bu iki eğitimcinin ölüme koşmasına sessiz kalıyor? Neden devletin şefkatli elini göstermiyor? Başbakan'ın, Adalet Bakanı'nın, Sağlık Bakanı'nın hiç mi vicdanları sızlamıyor? CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu sosyal paylaşım sitesinden bu açlık grevlerini sürdüren eğitim emekçileri için mesaj paylaştı. Kılıçdaroğlu mesajında; 'İki genç eğitimcinin açlık grevi hiç mi vicdanınıza dokunmuyor? Hukuksuzca insan hayatını karartanlar gün gelecek bunun hesabını verecekler. Gücü olan hapishaneden kurtulurken, gücü olmayan ölüme mahkum ediliyor. AKP iktidarı bu ülkede adaleti silmiş, hukuku yok etmiştir' ifadelerini kullandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli iki eğitimciye seslenerek, açlık grevinden vazgeçmelerini tavsiye etti. AK Parti, CHP, MHP ve HDP bir araya gelip, bu ölümleri durdurmak için bir heyet oluşturmalı. Bu heyet iki eğitimciyi ikna edecek çalışmaları yapmalı. Haksız şekilde mağdur edilmişlerse, bunun düzeltilmesini sağlamalı. İki eğitim emekçisinin göz göre göre ölmesine müsaade edilmemeli.
---------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Ahmet Bey, Kazım Bey'in de elini sıkın.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Meclis'te benim projelerime ret oyu verenlerle tokalaşmam.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Kemal Bey siz Ataç'a bakmayın. Beni önce milletvekili sonra belediye başkanı seçtiren Yılmaz Hoca'mın dediğini yaptığım için bana kendince tavır takınıyor.