Yüksek Seçim Kurulu 'Anayasa Değişikliği Referandumunun' 16 Nisan Pazar günü yapılacağını açıkladı.

ERDOĞAN'IN İŞİ ZOR
Referandumda beyaz zemin üzerine 'Evet' kahverengi zemin üzerine 'Hayır' basılacak. Seçmenler üzerinde 'Tercih' yazılı mührü oy pusulasındaki 'Evet veya Hayır' kısımlarından birinin üzerine basacak. Referandum tarihinin belirli olmasıyla birlikte seçim çalışmaları daha da hızlandı. Eskişehir'de de bu kapsamda çalışmalar yapılıyor. AK Parti ve MHP 'Evet' i savunurken, CHP, HDP, SP, DP, DSP, ÖDP, EMEP, Vatan Partisi ve LDP 'Hayır' oyu vereceklerini açıkladı. Ben Eskişehir'deki MHP tabanının büyük çoğunluğunun Devlet Bahçeli'yi dinlemeyerek 16 Nisan'da 'Hayır' oyu kullanacağını düşünüyorum. Çünkü yıllarını MHP'ye ve Ülkücü davaya adamış çok sayıda insanın 'Hayır oyu vereceğim' demeleri beni böyle düşündürüyor. Geçmişte DYP, MHP ve Anavatan Partisi'nde siyaset yapmış ve daha sonraki yıllarda AK Parti'ye katılmış bazı dostlarımızla yaptığım sohbetlerde referandumda 'Hayır' oyu vereceklerini söylemeleri dikkatimi çekti. Referandumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işinin eski seçimlere göre daha zor gözüküyor.

BU TARİFE
UYUYORLAR
Eskişehir'deki seçmenlerin en az %70'inin oyunun rengi bugünden belli. Bundan dolayı kararsızlar ve MHP tabanının vereceği oylar daha önemli. Peki onları 'Evet' ya da 'Hayır' oyu için kimler ikna edebilir. Şahinler değil, güvercinler ikna eder. Merkez sağ seçmene, hiçbir ideolojisi olmayanlara ve MHP'lilere hitap edecek isimler öne çıkmalı. CHP'de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç bu tarife tıpatıp uyuyorlar. Büyükerşen de Ataç'ta kentte her kesime rahatlıkla ulaşabilir. Görüşlerini onların nezdinde kabul ettirebilirler. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, örgütçü kişiliğinden dolayı CHP kimliği daha ön planda. Bundan dolayı Kurt, Büyükerşen ve Ataç gibi merkez sağ seçmeni, hiçbir ideolojisi olmayanları ve MHP'lileri ikna etmede başarılı olamaz. Aynı şekilde TBMM'de sivri diliyle dikkat çeken, AK Parti ile davalık olan Cemal Okan Yüksel'de ve attığı tweetler nedeniyle tepki toplayan İl Başkanı Sinan Özkar'da bu konuda etkili olamazlar.

MUHTAR FARKI
CHP Parti Meclisi Üyesi Gaye Usluer ve Milletvekili Utku Çakırözer pozitif kişilikleriyle CHP'li olmayanlar tarafından da takdir ediliyor. Usluer ve Çakırözer'de kararsızları ikna etmede başarılı olabilirler. CHP'nin referandum çalışmalarında başarılı olması için Büyükerşen, Ataç, Usluer ve Çakırözer daha çok sahada olmalılar. Kurt, Özkar ve Yüksel'in yapacağı çalışmaların 'Hayır' oylarının artmasında pek fazla bir etkilerinin olacağını düşünmüyorum. Peki AK Parti'de merkez sağ seçmeni, hiçbir ideolojisi olmayanları ve MHP'lileri ikna etmede kim daha etkili olur? Tabi ki 'Eskişehir'in muhtarı' olarak lanse edilen Milletvekili Harun Karacan bu konuda öne çıkan isim. Pozitif kişiliği sayesinde Eskişehir'de hiçbir zaman tepki almayan Emine Nur Günay'da sahada kararsızları ikna etmede başarılı olabilir. İl Başkanı Dündar Ünlü yumuşak üslubu ve herkesi dinleme özelliğiyle partili partisiz herkes tarafından takdir topluyor. Ünlü'nün de bu konuda katkılarının fazla olacağını düşünüyorum. Odunpazarı'nda yaptığı mahalle yapılandırması ve çalışkanlığı ile öne çıkan Volkan Doğan'da sahada başarılı olur. Peki Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın etkisi ne olur? Bence Karacan ve Ünlü kadar olumlu etkisi olmaz.

/////
BAŞARISIZ OLDUĞU İÇİN GÖNDERİLDİ
'Devamlı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın olduğunun reklamını yapan Alpay Özalan birkaç gün önce yeni anayasa için 'Evet' dediği görüntüyü paylaşmıştı. Ben bu konuda Özalan'a yapılan eleştirileri doğru bulmuyorum. Nasıl Gezi Parkı eylemlerinde ünlüler taraf olmuşsa yeni Anayasa'ya 'Evet' veya 'Hayır' oyu verme konusunda da taraf olabilirler. Herkes kendi hür düşüncesini açıklamalıdır. Ben dün Gezi Parkı'nda da bugün referandum olayında da aynı görüşü savunuyorum. Ancak Gezi Parkı'na verdiği desteklerden dolayı Mehmet Ali Alabora, Beren Saat, Levent Üzümcü Halit Ergenç, Bergüzar Korel'i linç etmeye kalkanların bugün 'Evet' diyen sanatçı, sporcu ve ünlüleri savunmasını hayretle izliyorum. Onlara sormak istiyorum; madem; Rıdvan Dilmen, Arda Turan, Nihat Doğan, Ahmet Çakar, Murat Boz, Alpay Özalan kendi özgür iradeleriyle 'Evet'i savunuyor. Peki Gezi Parkı eylemine destek veren ünlülere sosyal medyada en ağır eleştirileri neden yaptınız? Bugün bu konuda vicdanınız rahat mı?' Kaleme aldığım bu yazı 1 Şubat 2017'de yayınlandı. Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan'la ilgili daha önceki yazılarımda da, 'Takımın en zayıf halkası' olarak gördüğümü belirtmiştim. Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, sezon başında şampiyonluğa koşacak güçlü bir kadro oluşturdu. Bugüne kadar hiçbir teknik direktörlük tecrübesi olmayan Alpay Özalan'ı takımın başına getirdi. Bu güçlü kadronun stajyer antrenör Özalan'a emanet edilmesi, futboldan az-çok anlayan herkesi tedirgin etti. Özalan, Eskişehirspor'u Erkan Zengin'e dayalı bir oyun yapısına mahkum etti. Rakipler Erkan'ı durdurduğunda ES ES'i rahat yenmeye başladı. Bunun örneğini Denizlispor ve son Manisaspor maçlarında gördük. Futbol kumaşı iyi olan ve özellikle hızıyla öne çıkan Hakan Çinemre'yi kulübeye mahkum etti. Semih Şentürk ile uyuşamadı. Açık ara lider olması gereken Eskişehirspor 20. Haftada onun yönetiminde dördüncü sırada kaldı. Yani Alpay 'Evet' dediği için değil, başarısız olduğu için gönderildi. Bazı AK Partili arkadaşlarımızın sosyal medyada 'Alpay Özalan Reise evet dediği için gönderildi.' 'Bundan dolayı Yeni Stadyumun ismi Recep Tayyip Erdoğan olsun.' 'Kimse bundan sonra AK Parti'den Eskişehirspor'a destek istemesin' diye paylaşımlarda bulunuyor. Onlara sormak istiyorum; 'Eskişehirspor şimdi açık ara lider olsaydı, Alpay Özalan gönderilir miydi?' Alpay Özalan'ın 'Evet' dediğini kim takardı.'

FOTO ŞAKA

Eskişehirspor eski Teknik Direktörü Alpay Özalan: Başkanım Eskişehirspor'a 'Evet' derken iyiydik de, Reise 'Evet' deyince mi kötü olduk?
Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal: Seni bana sayıyla mı verdiler? Takımı açık ara lider yaptın da, futbolculara söz geçirdin de mi seni gönderdik?