12 Eylül darbe yönetimi CHP'yi kapattığı için bu partiye gönül verenler Halkçı Parti ve Sosyal Demokrat Parti (SODEP) altında siyaset yapmaya başladı. 16 Eylül 1985'te SODEP ve Halkçı Parti birleşti. Yeni partinin adı Sosyal Demokrat Halkçı Parti(SHP) oldu. Süleyman Demirel'in Adalet Partisi kapatıldığı için bu partiye gönül verenlerde DYP çatısı altında siyasete devam etti.

HAKİM HUZURUNDA
1987 yılında her iki parti de Eskişehir milletvekili adaylarını önseçimle belirliyor. Partiiçi demokrasiyi hayata geçirerek, aynı gün (1 Kasım 1987 Pazar) önseçim yapıyorlar. Hakim huzurunda yapılan seçim öyle delege bazında da yapılmıyor. Tüm üyeler oy kullanıyor. Daha sonraki yıllarda olduğu gibi bisküvi kutusuna değil, mühürlü sandıklara oy atılıyor. Zaten o seçimden sonra Eskişehir'de bir daha hakim huzurunda seçim yapılmadı. Bugünkü yazımda 30 yıl önce yapılan Eskişehir SHP Örgütü'nün önseçiminde, kimlerin aday olduğunu ve ne kadar oy aldıklarını anlatacağım.

SELVİ BİRİNCİ ÇIKTI
1 Kasım 1987'de yapılan milletvekili adayı önseçimine SHP'den 17 aday adayı katıldı. O yıllarda Eskişehir'in merkez dışında sadece 6 ilçesi (Çifteler, Mahmudiye, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitgazi ve Sivrihisar) vardı. Petrol-İş'in Eskişehirli Genel Başkanı Cevdet Selvi 2312 oy ile seçimden birinci çıktı. Zeki Ünal 1859 oyla ikinci, Doğan Könel 1461 oyla üçüncü oldular. O yıllarda milletvekili olan Münir Sevinç 1274 oyla dördüncü olabildi. Merhum Demircan Arıkan 1251 oyla beşinci, Orhan Aydın 1175 oyla altıncı oldu. Diğer aday adayları sırasıyla şu kadar oy aldılar; '7. Nilgün Süer 1151, 8.Tahsin Bezek 763, 9. Necdet Özsel 703, 10. Azmi Kerman 670, 11. Abdülkadir Adar 631, 12. İsmail Özen 522, 13. Niyazi Önal 485, 14. Hikmet Savaş 276, 15. Fevzi Sızanlı 226, 16. Yüksel İşbilen 208, 17. DanişSoykal 188.'

İLÇELERDE DOĞAN KÖNEL
Cevdet Selvi 1683 oyla kent merkezinde en çok oy alan aday aday oldu. Doğan Könel 674 oyla ilçelerden en çok oy alan aday adayı oldu. Selvi 629 oy ile ilçelerde en çok oy alan ikinci isim oldu. Zeki Ünal 560 oyla ilçelerde en çok oy alan üçüncü isim oldu. İlçelerde Zeki Ünal'ın önünde olan Doğan Könel, kent merkezinde az oy alarak ona geçildi. İlçelerde hemşeri oyları etkili oldu. Çiftelerde en çok oyu (177) İsmail Özen aldı. Doğan Könel 139, Cevdet Selvi 132 oy aldılar. Mahmudiye'de en çok oyu (138) Doğan Könel aldı. Cevdet Selvi 128, Münir Sevinç 104 oy aldı. Mihalıççık'ta en çok oyu (157) Cevdet Selvi aldı. Orhan Aydın 119, Doğan Könel 117, Zeki Ünal 106 oy aldılar.

SEYİTGAZİ'DE ZEKİ ÜNAL
Sarıcakaya'da en çok oyu (104) Doğan Könel aldı. Demircan Arıkan 77, Azmi Kerman 66 oy aldılar. Seyitgazi'de en çok oyu (237) Zeki Ünal aldı. Tahsin Bezek 154, Doğan Könel 146 oy aldılar. Nilgün Süer'e de 123 oy çıktı. Sivrihisar'da da en çok oyu (83) Doğan Könel aldı. Selvi 71, Orhan Aydın 64 oy aldı. Zeki Ünal'a Sivrihisar'dan sadece 20 oy çıktı. Önseçimde ilk iki sırayı alan Cevdet Selvi ve Zeki Ünal 29 Kasım 1987 seçimlerinde Eskişehir Milletvekili seçildiler. SHP %27 oy aldı. Aynı seçimde Anavatan Partisi oyların %41'ini aldı. DYP %19 oy aldı. Eskişehir'in beş milletvekilinden üçü Anavatan'ın oldu. Erol Zeytinoğlu, İsmet Oktay ve Mustafa Balcılar'da milletvekili seçildiler.
----------------------------------------------------------------------------------------------

CUMARTESİ HİKAYESİ
ER YA DA GEÇ BİR GÜN
KESİNLİKLE YAŞANACAK


Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi yerinde bir posta kutusu numarası vardı. Bir ipucu bulabilmek belki biraz da merakımı giderebilmek için zarfı açtım ve içindeki mektubu okumaya başladım.

SENİ DAİMA SEVECEĞİM
Mektup, sol yanı çiçek resmiyle süslenmiş bir kağıda, özenli bir el yazısıyla yazılmıştı ve 'Sevgili Michael' diye başlıyordu.. Ve 'Annesi yasakladığı için onu bir daha göremeyeceğini' anlatarak devam ediyor.. 'Ama sakın unutma, seni daima seveceğim' diye bitiyor.. İmza..Hannah!.. Elimde yalnızca, mektubu yazan kişiyle, mektubun yazıldığı kişinin birinci adları vardı. Eve gider gitmez hemen telefon idaresini aradım. Görevli kişi, kendisine bildirdiğim adreste yaşayanların telefon numarasını vermesinin yasalara aykırı olduğunu söyledi. Fakat ısrarım karşısında: 'Belki, size yardımcı olabilirim' dedi. 'Bu adreste bulunan numaraya telefon ederim ve onlar Kabul ederlerse, sizi görüştürebilirim lütfen bekleyin..' dedi. İki üç dakika sonra görevlinin sesi geldi.. 'Bağlıyorum efendim.' Telefonda, karşıdaki hanıma 'Hannah diye birini tanıyıp, tanımadığını' sordum. 'Bu evi, 30 yıl evvel, Hannah diye kızları olan bir aileden aldık' dedi. 'Peki yeni adreslerini biliyor musunuz?..' 'Hannah annesini bir huzurevine yatıracaktı. Oradan takip ederseniz, belki adres bulursunuz..' deyip bana huzurevinin adını verdi..

60 YIL ÖNCEYAZILMIŞ
Hemen aradım.. Yaşlı anne yıllar önce ölmüş.. Ama kızına ait eski bir telefon numarası var. Belki oradan bilirlermiş.. 'Bunların hepsi aptalca aslında' dedim kendi kendime.. İçinde sadece 3 dolar ve 60 yıl önce yazılmış bir mektup bulunan cüzdanın sahibini aramak için bunca zahmete ne gerek var ki.. Aradım numarayı.. Bir kadın 'Şimdi Hannah'nın kendisi bir huzurevinde' dedi ve numarayı verdi. Hemen orayı çevirdim.. Ses; 'Evet, Hannah burda yaşıyor' dedi.. Saat ona geliyordu ama hemen yola çıktım, Hannah'yı görmek için.. Devasa bir binanın üçüncü katında şirin bir oda.. Gümüş saçlı, sıcak tebessümlü bir yaşlı kadın.. Gözlerinin içi ışıl ışıl ama.. Anlattım olanları.. Cüzdanı ve mektubu gösterip..

SON KONTAĞIMDI
Derin bir iç çekti mektuba bakarken ve 'Genç adam' dedi, 'Bu mektup, Michael ile son kontağımdı.. Onu öyle seviyorum ki..Sean Connery gibi yakışıklıydı.. Hani şu meşhur aktör.. Ama ben 16 yaşındaydım.. Çok küçüğüm diye annem kesinlikle izin vermedi..' Derin bir nefes daha.. 'Michael Goldstein harika bir insandı. Eğer bulabilirseniz ona söyleyin lütfen.. Onu hep düşündüm.. Hep..' Bir ufak sessizlik.. Bir derin nefes daha.. 'Ve onu hep sevdim..' İki damla yaş damladı elindeki mektuba, ıslanan gözlerden.. 'Ve hiç evlenmedim..Michael gibi birisini bulamadım ki..' Hannah'ya teşekkür edip odadan çıktım. Binadan çıkarken danışmada beni karşılayan kız 'Hannah Hanım yardımcı olabildi mi size' dedi.. 'Hiç değilse bunun sahibinin soyadını öğrendim' dedim.. Cüzdanı elimde sallayarak.. O sırada yanımda dikilip duran hademe bağırdı.. 'Hey baksana.. Bu Bay Michael'ın cüzdanı.. Üzerindeki bu kırmızı şeritten onu nerde görsem tanırım.. Cüzdanını hep kaybederdi zaten..'

OK GİBİ FIRLADIM
Üç kere ben buldum, koridorlarda.. Michael sekizinci katta yaşıyordu.. Ok gibi fırladım tekrar asansöre. Michael yatmamıştı. Okuma odasında kitap okuyordu. Hemşire beni ve elimdeki cüzdanı gösterdi. Michael elini arka cebine attı, hızla.. Sonra sevinçle 'Evet bu benim cüzdanım' dedi. 'Öğleden sonraki yürüyüş sırasında kaybetmiş olmalıyım. Size teşekkür borçluyum.'
'Hiçbirşey borçlu değilsiniz' dedim. 'Ama özür dilerim. İpucu bulmak için açtım ve içindeki mektubu okudum.' 'Mektubu mu okudun?' 'Sadece okumakla kalmadım. Hannah'yı da buldum..' 'Buldun mu? Nerde? İyi mi? Hala eskisi gibi güzel mi. Söyle, lütfen söyle..' 'Çok iyi.. Hem de harika' dedim, yavaşça..'Bana onun telefon numarasını ver. Yarın onu hemen arayacağım.' Elime sımsıkı sarıldı.. 'O benim tek aşkımdı.. Onu öyle sevdim ki, asla evlenmedim.. Çünkü bu mektup geldiğinde hayatım, anlamsal olarak bitmişti.' 'Bay Goldstein' dedim.. 'Gelin benimle..'
Asansörle üçüncü kata indik.. Odanın kapısı açıktı. Hannah sırtı kapıya dönük televizyon izliyordu.. Hemşire ona yaklaştı, omzuna dokundu.. 'Hannah' dedi.. 'Bu bayı tanıyor musun?'

BENİ NİKAH ŞAHİTİ YAPTILAR
Gözlüklerini ayarladı bir an baktı, tek kelime etmeden.. 'Michael' dedi, Michael, kapıda, kısık sesle..
'Hannah.. Ben Michael.. Beni tanıdın mı?..' 'Michael' diye yutkundu Hannah. 'İnanmıyorum.. Bu sensin. Benim Michael'ım.' Michael Hannah'ya doğru yürüdü yavaşça. Sarıldılar. Hemşire yanıma geldiğinde onun da gözleri yaşlıydı.. 'Gördün mü, bak?' dedim 'Yaşamda, yaşanması gereken her şey, er ya da geç, bir gün kesinlikle yaşanacaktır.' Üç hafta sonra beni huzurevinden aradılar. Pazar günü bir nikah vardı.. Gelebilir miydim? Harika bir nikah töreni idi. Hannah ve Michael beni nikah şahidi yaptılar üstelik. Hannah açık bej elbisesi içinde çok güzeldi.. Michael de lacivert takımı içinde hala çok yakışıklı.. Aşklarını onsekiz yaşın heyecanı ve duygusuyla yaşayan 76 yaşındaki gelin ile 79 yaşındaki damadın nikahında keşke siz de bulunsaydınız… Altmış yıl önce bittiği sanılan bir aşk öyküsünün, altmış yıl sonra, kaldığı yerden nasıl filizlendiğine siz de tanık olacaktınız.
--------------------------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA


AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Harun Bey, 2019'da sizi Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapmayabilirler.

AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan:
Dündar Bey neden böyle konuştu? Yoksa bir bildiği mi var? Benim yerime daha bir aday mı buldular? Dündar Bey böyle konuşarak, bende moral falan bırakmadı?