1980 öncesinin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak, Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu 27 Mayıs 1980 tarihinde eşi ile gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirirken teröristler tarafından çapraz ateşe alınarak öldürüldü.

OĞLU ESKİŞEHİR'İN İLK MİLLETVEKİLİ
Öldürüldüğü tarihte MHP Genel Başkan Yardımcısı da olan Sazak, memleketi olan Mihalıççık'ın Sazak köyünde toprağa verildi. Dönemin CHP İzmir Milletvekili Süleyman Genç; 'Ben inceledim, cumhuriyet kurulduktan bu yana gümrüklerdeki soygunu fikri ve felsefesi benimle yüzde yüz ters olan Gün Sazak önlemiştir' demişti. Merhum Sazak gerçekten dürüst bir insandı. Bundan dolayı ülkede her görüşten insanların sevgi ve takdirini kazanmıştı. Gün Sazak'ın oğlu Süleyman Servet Sazak (2002-2007) MHP'nin Eskişehir'deki ilk milletvekilidir. MHP'liler ve tüm Ülkücü camiası her 27 Mayıs'ta Gün Sazak'ı mezarı başında anıyor. Bu anma programlarına merhum Alparslan Türkeş hep katılıyordu. Devlet Bahçeli Genel Başkan seçildiği ilk yıllarda bu anma programlarına katıldı. MHP 17 yıldır Gün Sazak'ın şehit edildiği günü 'Ülkücü Şehitlerini Anma Günü' olarak tören düzenliyor. 27 Mayıs 2011'den bu yana Kızılcahamam Ülkücü Şehitler Anıtı'nda anma programı düzenleniyor. Devlet Bahçeli Kızılcahamam'daki törenlere katılıyor. Mihalıççık Sazak'a yıllardır gelmiyor.

MEZARI BAŞINDA ANMALIYDI
Gün Sazak, şehit edilişinin 38. yıl dönümünde kabri başında dualarla ve Sazak Köyü Camii'nde okutulan Mevlid-i Şerif ile anıldı. MHP 1.Sıra Milletvekili adayı Metin Nurullah Sazak, merhum Gün Sazak'ın yeğenidir.
Sazak, 27 Mayıs'taki Kızılcahamam'daki törene katıldıktan sonra Eskişehir'de amcasını mezarı başında dualarla andı. Eskişehir teşkilatının düzenlediği törene katılamadı.
Gün Sazak'ın şehit edildiği gün 'Ülkücü Şehitleri Anma Günü' olarak kabul edildi. Bundan dolayı MHP Lideri Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'daki törenden sonra Mihalıççık'a Sazak'a gelmeliydi. Başbuğ Türkeş gibi büyük devlet adamı Gün Sazak'ı mezarı başında anmalıydı.
--------------------------------------------
İNADINA UMUT

Tim Robbins ve Morgan Freeman'ın başrolünü oynadıkları ölümsüz bir yapıt olan 'Esaretin Bedeli'nde bir sahne vardır. Andy (Tim Robbins): 'Dünyada taştan olmayan ve kimsenin senden alamayacağı bazı şeyler vardır. İçinden alamayacakları .. ve dokunamayacakları .. bazı şeyler ..asla dokunamazlar' der. Red(Freeman) : 'ne hakkında?' Andy 'Umut!' Red, 'Umut (...) sana bir şey söyleyeyim. Umut tehlikelidir. Umut bir insanı deli edebilir. İçerde bu fikir iyi değildir. Buna alışsan iyi olur.'
NİYE KAYBEDECEKSİN?
Ülkemizde, vatanın ve çocuklarının geleceği konusunda büyük kaygı taşıyanlar bugünlerde oldukça mutsuz ve biraz da umutsuz. Biz ülke ve Türk Halkı olarak tüm kaoslardan, krizlerden hep alnımızın akıyla 'dik olarak' çıktık. Bence bu zor günlerde kimse umudunu kaybetmemeli. Babanı, anneni, eşini, çocuğunu, torununu, Cumhuriyeti'ni, bayrağını, Büyük Önder'ini, vatanını, şehrini, köyünü, sokağını, evini seviyorsan umudunu niye kaybedeceksin ki…
DAHA SIKI SARILMALIYIZ
Sevdiğimiz değerlere bugün, her günden daha sıkı sarılmalıyız. Büyük Şair Nazım Hikmet dizelerinde 'Umut, binbir ayaklı/ Umut, güneşte saklı /Umut, edenler haklı, /Umut, insanın hakkı.!' diyor. Bizlere yılgınlık haram…
İnadına Umut!
İnadına Umut!
----------------------------------------
NOSTALJİ
SHP GENEL SEKRETERİ BAYKAL ESKİŞEHİR'DE

30 yıl önce. Tarih 13 Eylül 1988. Yer o yıllarda Eskişehir'in en gözde mekanlarından birisi olan Emek Otel.

YERELDE İKTİDAR OLDU
Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Sekreteri Deniz Baykal Eskişehir'i ziyaret ediyor. İl Başkanı merhum Niyazi Önal, Merkez İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer ile birlikte akşam yemeği yiyor. SHP'nin en hızlı olduğu yıllar. Erdal İnönü Genel Başkan, Deniz Baykal Genel Sekreter olduğu dönem, parti çok hareketliydi. İnönü-Baykal ikilisi SHP'yi 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Türkiye'de iktidar yapmıştı. O yıllarda 8 büyükşehir belediyesi vardı. Altısını SHP aldı. İstanbul'da Nurettin Sözen, Ankara'da Murat Karayalçın, İzmir'de Yüksel Çakmur, Adana'da Selahattin Çolak, Gaziantep Celal Doğan, Kayseri'de Niyazi Bahçecioğlu SHP'den Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiler.

39 İL 'SHP' DEDİ
Bursa'yı DYP'li Teoman Özalp, Konya'yı ise Refah Partili Halil Ürün aldı. Aynı seçimde toplam 39 ilin belediye başkanı SHP'li oldu. Eskişehir'de de SHP'li aday merhum Selami Vardar seçimi kazanarak, Belediye Başkanı seçildi. Tek başına iktidarda seçime giren Anavatan Partisi sadece üç ilde (Malatya, Yozgat ve Bitlis'te) seçimi kazanarak büyük hezimet yaşadı. DYP 16 ili, Refah Partisi 5 ili, MÇP 3 ili kazandı. Tunceli'de bağımsız aday seçimi aldı.

ESKİŞEHİRSPOR'UN KURUCUSU
Avukat Niyazi Önal 1973-1977 yılları arasında Eskişehir Milletvekilliği yaptı. 1965 yılında Eskişehirspor'u kuran 10 kişiden biriydi. Parti ilkelerine bağlı, dik duruşu olan dürüst bir insandı. Önal, kaliteli ve saygın kişiliğiyle bugün gençlere hep örnek gösterilen ve rahmetle anılan büyük bir şahsiyettir. Bende merhum Önal'ı rahmetle anıyorum. 30 yıl öncesinin genç Merkez İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, siyasi mücadelesini CHP'de devam ediyor.

--------------------------------
FOTO ŞAKA

Eskişehirspor eski Başkanı Mesut Hoşcan:
Halilciğim, ben varken, Erdal nerden çıktı? O kadar yıl birlikte çalışmamızın hatırına Başkanlığı bana bırakmanı beklerdim.
Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal: Mesutcuğum, 'Takımı küme düşürürüm, yine başkanlığı sana vermem' demiyor muydun? 'Takımı ikinci lige düşürsün' diye Başkanlığı sana mı bırakayım?
----------------------------------------
FIKRA,
SAĞIR DİLSİZ TETİKÇİ

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı. Bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
'Para nerede?' Sağır dilsiz işaret diliyle yanıt verdi:
'Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum.' Tercüman tercüme etti:
- 'Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş.'
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
- 'Şimdi sor bakalım, para nerede.' Tercüman işaretle sordu:
- 'Para nerede?' Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- 'Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan. 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var.'
- 'Ne söyledi?' dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- 'Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz yürek istermiş.